DEMİRÖREN NASIL 33 KİLO VERDİ ?

Ağır bir yükü kaldıracak denli hafiflemiş olarak! Sadece o mu? Hülya Avşar kalçaları alarm verdiği anda soluğu Taylan Kümeli'de alan ünlülerden sadece biri. Işın Karaca, Kümeli'nin kliniği Taylight'ta kısa sürede 20 kilo veren isimlerden bir diğeri. İşte size birkaç isim daha... Lucescu, Sinan Engin, Ayşegül Cinisli, Metin Aşık, Ebru Gündeş, Özcan Deniz, Nilgün Delikan, Deniz Seki...

İNCE ELEYİP SIK DOKUYOR

Peki nedir diğer diyetisyenlerden farkı Kümeli'nin? Neden acil kilo vermek isteyenler soluğu Taylight'ta alıyor? Çünkü Kümeli'nin uyguladığı program öylesine ince eleyip sık dokuyan bir program ki, zayıflamamanın imkanı yok! Önce sizi şöyle bir güzel tartıyorlar. Ellerindeki tartılar, bildik tartılardan değil...

"Şu kadar kilo" deyip susmuyor. Kemikli-kemiksiz ne çekersiniz, sırf adale olarak hacminiz nedir, belinizdeki, bacağınızdaki yağ oranı nedir; sayıp döküveriyor. Öyle zayıf görünmeniz, doğru bir vücut yapısı taşıdığınız anlamına gelmiyor. Ben 1.64 boyunda, 52 kilo bir kadınım, yani dışarıdan bakıldığında fazla bir falsom yok! Hatta "Ne iyi çok zayıfsın", "Çatı yerinde" diyenler bile var.

Sağolsunlar, ama tartı öyle demiyor! Biraz fazla dürüst bu tartılar. Beni ölçüp biçiyor, bir hesap pusulası çıkıyor. Pusulayı değerlendiren Taylan Kümeli, "Yağ oranın yüzde 25, normali yüzde 21 ile yüzde 33, ama senin gibi 30'lu yaşlarında olan kadınlarda yüzde 23 olması lazım" diyor.

Zira bunu söylemek hoş değil ama 30'lu yaşlarındaki kadınlar 'premenopoz' dönemine girerlermiş. Bu da vücuttaki östrojen hormonunun azalması, yağ oranının ise artışı demekmiş. İşte bu yüzden benim vücudumdaki yağ oranını yüzde 23'lere çekmem, bir başka deyişle bel hizasından tam 3 kilo 200 gram vermem gerekiyormuş.

'BENİMKİ DELİ İŞİ ASLINDA'

Taylan Kümeli sadece bu pusulaya bakmıyor. Ciddi bir kan tahlili de istiyor. Trigliserit, kolesterol, kan şekeri ve daha bir sürü şey. Yani vücudunuzdaki fazlalıklar ve eksiklikler bir bir ortaya çıkıyor. Bu niye mi önemli? Uygulayacağınız beslenme programının can alıcı noktası bu da ondan. Sözgelimi 'Mucize isveç Diyeti' diye bir şey çıktı, bu diyetin başlangıcı şekerli kahve. Peki ya o kişide gizli şeker varsa?

Zayıflayacağım derken komaya girmek işten bile değil. Ya da kolesterol yüksek, onun beslenme programına nasıl kırmızı et koyabilirsiniz ki! "Benimki deli işi aslında... Her kişiye özel bir reçete çıkartıyorum. 'Çocukluğunu anlat' diye başlıyorum, kişisel tarihini ezberliyorum. İşte bu sayede bizim programımız kesin sonuç veriyor" diyor Taylan Kümeli. Kümeli'ye göre bu programı uygulayarak hiç de aç kalmadan, bir haftada rahatça 2 kilo verebilirsiniz. İspatı mı? İşte Yıldırım Demirören. Kümeli zayıflama programını sunduğunda "Ne yapıyorsunuz, beni iyice şişmanlatacaksınız" diyen Demirören hem afiyetle yemeklerini yemiş, hem de yedi ayda dile kolay 33 kilo vermiş. Şimdi neredeyse uçacak!

Sıcak suya limon sıkıp içmedi ama patatesi yedi

* Yıldırım Demirören'i nasıl zayıflattınız?
Önce kayınvalidesini zayıflattım. Dolayısıyla ailece bunun bir doğru beslenme eğitim programı olduğuna inandılar. Revna Hanım eşine çok destek oldu. Her seferinde eşiyle birlikte geldi. Yemeklerin tariflerini aldı. Hatta yanında taşıttı.

* Yani sefer taşıyla mı taşıttı?
(Gülüyor) Hayır. Ama sıkı kontrolde tuttu. 'Bugün öğlen ne yiyeceksin?' gibi... Gece gezmelerinden toplantılara kadar ne olursa olsun 'Biz diyetteyiz, daha doğrusu doğru besleniyoruz' diye kabul ettiler.

* Yıldırım Bey spor yaptı mı?
Keşke yapabilseydi. Çünkü spor yapmadan kilo vermek çok zordur. Ama vakti yoktu. Sadece haftada bir gün halı sahada maç yapıyordu.

* Kaç kilo verdi?
35 kiloya yakın. Ama bir dakika hesaplayayım... Tam 33 kilo.

* Peki kaç kiloyla başlamıştı?
Bunu söylemiyeyim. Bu hastalarımızı üzebiliyor.

* Artık daha da genç gösteriyor...
Tabii. Biz Yıldırım Bey'le aynı yaştayız. O çok daha genç gösteriyor. Çünkü dokular doğru beslenmeyle kendini yenilemeye başlıyor. Oysa vücuttaki yağ seviyesi yükseldikçe yaşlanıyor.

* Peki Yıldırım Bey zayıflarken neler yedi ya da yemedi?
Kızarmış patates ve köfteyi çok seviyordu. Onları unuttu. Artık yağsız ızgara köfteye alıştı.

* Peki ya patates?
Fırında 280 derecede 10 dakika pişirilmiş dondurulmuş patatesi tabii ki yiyor. Ama yağda kızarmışı yok... Her zaman 10 bardak su içti. Kahve ve çayı çok seviyor. O yüzden yasaklamadık. Kahveyi kafeinsiz, çayı da açık ve şekersiz içti. Hâlâ da öyle içiyor. Sabah kahvaltıda her gün farklı şeyler yedi. Kepek ekmeği, peynir, zeytin, kendi tadıyla pişmiş şekersiz reçel, domates, salatalık, haftada 1-2 kez yumurta... Hiç öğün atlamadı. Kolalı ve alkollü içeceklerden uzak durdu. Kızartma, pilav ve makarnanın yerine yoğurt ve salatayı koydu. Kendisine önerilen vitamin ve mineralleri tereddütsüz kullandı, istenilen tüm kan testlerini yaptırdı. Tereddütte olduğu zaman beni aradı. Dedikodulara kulak asmadı. Örneğin, "Sıcak suya limon sıkıp içmek zayıflatır" demişler. Beni aradı. "Yanlış" dedim.

* Neden?
Sıcak suyu yağın üstüne döktüğünüzde yağ erir ama yine donar ve olduğu yerde durur. Yağı yakmanın gerçek yöntemi enerji harcamaktır.

Vatan