Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun 7. Kuruluş Yıl Dönümü

Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun 7. Kuruluş Yıl Dönümü

Başbakan Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu:-"Dünyanın her yerinde savaş, terör, istismar, taciz ve şiddet önce kadını ve çocukları vuruyor, önce onların haklarını gasbediyor"-"Oysa annesinin kucağında ölen çocuklar, açlığa teslim olan küçük bedenler, sahil

TBMM (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, dünyanın her yerinde savaş, terör, istismar, taciz ve şiddetin önce kadın ve çocukları vurduğunu, haklarını gasbettiğini belirterek "Oysa annesinin kucağında ölen çocuklar, açlığa teslim olan küçük bedenler, sahile vuran evlatlarımız, insanlığın geleceğiydi." dedi.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun 7. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Mecliste düzenlenen toplantıda konuşan Davutoğlu, komisyonun çalışmalarında başarılar diledi.

Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun 4'üncü yılı etkinliklerinde, en fazla kadın üst düzey yönetici oranına sahip bakanlıkların ödüllendirildiğini anımsatan Davutoğlu, komisyonun bugünkü ödül töreninin de geçmişte yaptığı çalışmalar gibi farkındalığı arttırıcı ve bilgilendirici bir içeriğe sahip olduğunu söyledi.

Davutoğlu, bugün bilim, eğitim, girişimcilik ve sosyal sorumluluk alanlarında rol model olarak ödül almaya hak kazanan kadınlarla bir arada olduklarına işaret ederek aynı zamanda bugün Türkiye'de yayınlanan ilk kadın dergilerinde yer alan kadınlara ilişkin karikatür ve fotoğrafları içeren serginin de kamuoyuna sunulduğunu aktardı.

Tüm bu etkinliklerin, Türkiye'de Siyasi Liderlik ve Siyasi Katılımda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi'ni de destekleyeceğine inancını dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

"20'nci yüzyıl, hem iki dünya savaşına hem de bilim ve teknolojiden sanata, siyasetten sosyal yaşama kadar bütün alanlarda çok hızlı değişimlere tanık oldu. 20'nci yüzyılın sonlarına doğru ise bir yanda Berlin Duvarı yıkılırken, diğer yanda pek çok coğrafyada insanlar arasında görünmez duvarlar var olmaya devam etti. Yeni dönemde soğuk savaş, yerini yeni çatışmalara, savaşlara, işgallere bıraktı. Demokrasi, insan hakları, eşitlik, hukuk ve refah çok konuşuldu ancak bu kavramların getirdiği kazanımlar dünyamıza eşit ve adil şekilde dağıtılamadı. Bugün de bu dramatik şartların çok uzağında değiliz. Dünya dengelerindeki bu çarpıklık, maalesef en çok kadınları etkiliyor. Dünyanın her yerinde savaş, terör, istismar, taciz ve şiddet önce kadını ve çocukları vuruyor, önce onların haklarını gasbediyor. Oysa annesinin kucağında ölen çocuklar, açlığa teslim olan küçük bedenler, sahile vuran evlatlarımız, insanlığın geleceğiydi. Türkiye, bu karamsar tablonun göbeğinde, bu değişim rüzgarlarının ortasında değerlerini kaybetmeden gelişmeye ve ilerlemeye çabalıyor. Bütün dünyaya, kendi değerlerinden, insani değerlerden vazgeçmeden değişmenin mümkün olduğunu gösteriyor. Bugün Türkiye her alanda gelişirken, tarihinden, köklerinden, kadim medeniyetinden ilham alarak yükseliyor."

-"Çifte standartlı politikalara..."

Sare Davutoğlu, kadınların değişimden etkilenirken, aynı zamanda değişimin istikametini de belirleyecek konumda ve güçte bulunduklarının farkında olmaları gerektiğini belirtti.

Bütün dünyada, siyaset, iş dünyası ve sosyal hayatın kadının öncülüğüne ihtiyacı olduğuna işaret eden Davutoğlu, Bosnalı, Filistinli, Iraklı, Suriyeli ve yıllardır terör yüzünden acı çekmiş Türkiyeli kadınların, dünyada insanlık için neyin yanlış gittiğini çok iyi bildiğini anlattı. Davutoğlu, büyük acılar çekmiş, ağır bedeller ödemiş bu dirayetli kadınların 21'inci yüzyılın çifte standartlı politikalarına gerçeği hatırlatabileceklerini vurguladı.

"Bizim kadınlarımız, toplumsal hayatın her alanında öncü ve dünyaya örnek oldular. Demokrasi içinde kadınlarımızın talepleri değerlendirilerek toplumumuz için birer kazanıma dönüştürüldü" diyen Davutoğlu, bu kazanımların neler olduğunu anlattı.

Davutoğlu, 2003'te İş Kanunu'nda yapılan düzenleme ile işveren ve işçi ilişkisinde ayrım yapmanın yasaklandığını, eşit işe eşit ücret ilkesinin benimsendiğini, 2005'te Yeni Türk Ceza Kanunu ile birlikte kadınların lehine çok önemli değişikliklerin yapıldığını, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin 2011'de imzalandığını, 2012'de Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un yürürlüğe girdiğini anımsattı.

2004'te yüzde 20,8 olan kadın istihdamının 2015 sonunda yüzde 27,5'e yükseldiğine dikkati çeken Davutoğlu, doğum izinlerinin arttırıldığını, doğum borçlanmasının sağlandığını,18 yaşından büyük kadınları istihdam eden iş yerlerinin sigorta primlerinin 12-54 ay boyunca İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanmasının kararlaştırıldığını, kadın girişimcilerin kullandıkları kredilere pozitif ayrımcılık ilkesinin getirildiğini, doğum yardımı, doğum hediyeleri, Annemin İşi Benim Geleceğim Projesi gibi çalışmalar sayesinde çalışan annelere destek sağlandığını belirtti.

Kadına yönelik şiddeti önlemek için 6284 Sayılı Kanun'un çıkarıldığını dile getiren Davutoğlu, 2016-2019 dönemi için Kadına Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı açıklandığını söyledi.

Bu hizmetleri çoğaltmanın mümkün olduğunu vurgulayan Davutoğlu, kadınların Türkiye'nin geleceğinde çok daha önemli roller alacağına ve toplumu daha ileri seviyelere taşımakta öncülüklerini sürdüreceklerine inancını aktardı.

-"Uluslararası sürece en büyük katkı"

Türkiye'nin, Avrupa ülkeleri ve ABD'den bazı alanlarda neredeyse daha önde yer aldığına dikkati çeken Davutoğlu, kadın CEO oranları, kadın akademisyen ve eğitimciler açısından çok da iyi durumda olunduğunu söyledi.

Davutoğlu, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun, 2009'dan bu yana, kadın haklarının geliştirilmesi amacıyla kadın erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik Türkiye ve uluslararası alanda yaşanan gelişmeleri yakından izlediğini, yaşanan bütün bu gelişmeler konusunda TBMM'nin devamlı bilgilendirildiğini belirtti.

Komisyonun, her türlü kadın sorunu konusunda parlamenter bir denetim sistemi konumunda olduğunu ifade eden Davutoğlu, komisyonun bu rolleri dışında yayınladığı Kadın-Erkek Fırsat Eşitliğinde Medyanın Rolü, Duyarlı Bütçeleme gibi raporlarını yakından takip ettiğini ve çok yararlı bulduğunu vurguladı. Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Özellikle Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme Raporu'nun hem hükümetimizin 10. Kalkınma Planı'nda yer alması hem de BM Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programlarından birisi olan Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme Projesi'ne esas olması beni çok mutlu etti. Komisyonun son çalışması, Türkiye'de Siyasi Liderlik ve Siyasi Katılımda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi'ni de çok değerli buluyor ve 2017 yılına kadar ülkemize önemli kazanımlar sağlayacağına inanıyorum. Bütün bu çalışma, rapor ve projelerin kadınlarımızı teşvik edeceğini, onların ekonomik, siyasi ve sosyal hayatta daha fazla yer almalarını sağlayacağını umut ediyorum. İnanıyorum ki kadınlarımızın elde ettiği kazanımlar, katettikleri mesafe ve elde ettikleri başarılar, bölgemize ve dünyaya örnek teşkil edecek. Fırsat eşitliğinde uluslararası sürece en büyük katkı, umarım ki ülkemizden gelecek."