Zaman gazetesi iddianamesi tamamlandı

Zaman gazetesi iddianamesi tamamlandı
Güncelleme:

Zaman gazetesinin eski yönetici ve yazarlarına yönelik soruşturmada 30 şüpheli hakkında 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet istendi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü'nün yayın organı olduğu gerekçesiyle kayyuma devredilen daha sonra kapatılan Zaman gazetesinin eski yönetici ve yazarlarına yönelik yürütülen soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, Mümtazer Türköne, Ahmet Turan Alkan, Şahin Alpay, Mustafa Ünal ve Ali Bulaç'ın da aralarında bulunduğu 21'i tutuklu 30 şüphelinin, "darbeye teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan da 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

Atilla Taş ve 20 şüpheli yeniden emniyette!Atilla Taş ve 20 şüpheli yeniden emniyette!

 İddianamede, FETÖ/PDY'nin, 2013 yılından itibaren tamamen kontrolden çıkarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve anayasal kurumlarını ortadan kaldırmayı hedeflerken, medyasının da bu amaca ulaşılabilmesi için üzerine düşen vazifeyi fazlasıyla yerine getirdiği kaydedildi. Örgüt üyelerinin ülke güvenliğinin en hayati kurumlarından Milli İstihbarat Teşkilatını (MİT) hedef haline getirerek emellerine ulaşmaya çalıştığı vurgulanan iddianamede, kamuoyunda "MİT tırlarının durdurulması" hadisesi olarak bilinen operasyonla ilgili detaylar ve hakikatlerin, FETÖ/PDY'nin emelleri uğruna, ülke menfaatleri ve güvenliğini nasıl tehdit ettiği ve hiçe saydığının delili olduğu aktarıldı.

FETÖ/PDY'nin elebaşı Fetullah Gülen'in 25 Eylül 2013'teki "din adına işlenen cinayetler" konulu konuşmasının, 27 Eylül 2013'te Zaman gazetesi başta olmak üzere örgüt medyasında geniş yer bulduğu anlatılan iddianamede, bu temanın, ertesi gün Samanyolu televizyonunda "Şefkat Tepe" adlı dizide "İslamofobi" olarak işlendiği, 30 Eylül 2013'te Zaman gazetesinde ülkeyi terk eden örgüt üyesi Ekrem Dumanlı'nın "İslamofobiyadan Cemaatfobyaya" başlıklı köşe yazısında bu düşünceleri destekler mahiyette ifadeler kullandığı, "Fetullah Gülen güzellemesi" denilebilecek bu yazıda örgüt lideri ve cemaatinin propagandası yapıldığı kaydedildi.

Dirsek teması
Örgüt medyasının, yıllardır sözde yayın politikalarına, ideoloji ve görüşlerine karşı olduğu Cumhuriyet, Radikal ve Aydınlık gazeteleri dahil olmak üzere diğer medya kuruluşlarıyla dirsek temasına geçtiğinin anlaşıldığı belirtilen iddianamede, 7 Aralık 2013'te gerçekleştirilecek kumpas ve komplolarla başlatılacak operasyonlara dair sinyallerin Can Dündar’ın 3 Aralık 2013'te Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde sarf ettiği sözlerin dirsek temasını tartışmaya yer bırakmayacak şekilde kanıtladığı vurgulandı.

İddianamede, "FETÖ/PDY'nin bundan sonra gerçekleştireceği yasa dışı operasyonlar dikkate alındığında, bu ifadelerin tahmin ya da öngörü şeklinde kabul edilmesinin imkansız olduğunu normal zekaya sahip bir insan rahatlıkla değerlendirebilir." değerlendirmesine yer verildi.

FETÖ/PDY üyelerinin, sözde Selam Tevhid-Kudüs Ordusu soruşturmaları kapsamında yaptığı usulsüzlüklerin basın tarafından gündeme getirilmesi üzerine Zaman gazetesinin harekete geçtiği belirtilen iddianamede, 25 Şubat 2014'te "Bu andıcın hesabı sorulsun", "Hoca Efendinin Avukatı Albayrak: Bunlar kara propaganda metodu", "Suçlanan Savcı Çimen, bu şerefsizliktir" başlıklı haberlerin içeriklerinde, örgüt liderinin söylemlerini sütunlarına taşıdığı, kamuoyunda Gülen ve örgütü aleyhine ortaya çıkan tepkileri hafifletmeyi amaçladığı ve iddiaları savunan bir müdafi rolü oynadığı anlatıldı.

17-25 Aralık darbe teşebbüsünde Zaman gazetesi
İddianamede, 2013 yılı Nisan ortalarından itibaren FETÖ/PDY'nin medyada görevli üyelerinin bilinçli ve sistemli şekilde 17-25 Aralık 2013'te sözde "yolsuzluk" adı altında gündeme getirilecek iddiaların bir kısmını sosyal medyada şifreli ve imalı bir biçimde işlemeye başladığı, Mehmet Baransu, Emre Uslu, "Şefkat Tepe" adlı dizi, Abdülhamit Bilici, Bülent Korucu, Zaman Gazetesi Washington Temsilcisi Ali Aslan'dan verilen örneklerle anlatıldı.

Zaman gazetesinde köşe ve haber yazarlarının da 17-25 Aralık sürecinde olaya müdahil olarak algı mühendisliğine katkıda bulunduğu iddianamede belirtildi.

AA