Zaman Gazetesine Kayyum Atanması Kararı

Zaman Gazetesine Kayyum Atanması Kararı

İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği, Zaman gazetesini de bünyesinde bulunduran Feza Gazetecilik şirketine kayyum atanması kararını, "şirketin FETÖ/PDY terör örgütünün faaliyetleri kapsamında ve örgüt faaliyetlerine destek olacak şekilde kullanıldığı yönünde k

İSTANBUL (AA) - İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği, Zaman gazetesini de bünyesinde bulunduran Feza Gazetecilik şirketine kayyum atanması kararını, "şirketin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) faaliyetleri kapsamında ve örgüt faaliyetlerine destek olacak şekilde kullanıldığı yönünde kuvvetli deliller bulunması" gerekçesiyle aldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebini değerlendiren İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği, gazetenin bağlı bulunduğu Feza Gazetecilik'e kayyum atanmasına karar verdi.

Mahkemenin kararında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının kayyum atanması talebine yer verildi.

Talepte, Zaman gazetesinin asıl yöneticisinin FETÖ'nün kurucu ve yöneticisi Fetullah Gülen olduğu, gazetenin yayın ilkelerini örgüt lideri Gülen'in belirlediği, örgüt üyelerinin gazeteye yardım amacıyla para topladıkları ve gazetenin satışının arttırılması için zorla abone çalışması yaptıkları belirtilerek, Tahşiye ve şike soruşturmalarının başlamasına Zaman gazetesi binasında örgüt yöneticileri tarafından karar verilerek uygulamaya konulduğun, bunun örgüt ile Feza Gazetecilik AŞ'nin fikir ve eylem birliği içerisinde olduklarını gösterdiği kaydedildi.

- "FETÖ, PKK ile iş birliği yapıyor"

FETÖ'nün, terör örgütü PKK ile iş birliği yaptığı, FETÖ üst düzey yöneticileri ile PKK yöneticilerinin yurt dışında görüşmeler yaptıkları anlatılan talepte, PKK'nın amacının Türkiye Cumhuriyeti topraklarını bölmek olduğu, FETÖ'nün de bu örgütle birlikte hareket ederek, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeyi planladığı, bu amaçla 17-25 Aralık, Selam Tevhid kumpaslarını gerçekleştirdiği aktarıldı. Talepte, Feza Gazetecilik AŞ'nin de bu örgüte ait olduğu, Zaman gazetesinin de bu amaca hizmet eder yayınlar yapmaya devam ettiği belirtildi.

Savcılığın talep yazısında, bu nedenlerle Feza Gazetecilik AŞ'ye mahkemece belirlenecek kişilerin, yönetim kurulu yetkilerine de sahip olacak şekilde kayyum tayin edilmesi istendi.

Talebi değerlendiren İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliğinin kararında, FETÖ/PDY'nin lideri Fetullah Gülen'in 1970'li yıllardan itibaren dini motifleri de kullanmak suretiyle bir oluşum içerisinde bulunduğu, başlangıçta faaliyetlerini eğitim öğretim üzerine yoğunlaştırarak sempatizan bir grup oluşturduğu ve yetiştirilen kadroların devlet kademelerine yerleştirilmeye başlandığı vurgulandı.

Devlet içerisinde yer alan görevlilerin, devlet hiyerarşik sisteminden farklı şekilde emir ve talimat alma yöntemiyle yönlendirildikleri ve devlet içerisinde bu şekilde sızdırılmış kamu görevlileri vasıtasıyla devlet içerisindeki yapılandırmanın kolaylaştırılmaya çalıştırıldığı anlatılan kararda, örgütün şirket ve holdingler kurmak suretiyle ticari faaliyetlerde bulunulduğu, dini duygular da istismar edilerek yardım ve himmet adı altında toplanan bağışların ticari şirketlerde değerlendirildiği ve örgütün devlet kademelerine sızmış kamu görevlileri vasıtasıyla kendi amaçlarını uygulayarak devlet yapılanması dışında başka bir (paralel bir yapılanmaya) gittiğinin anlaşıldığı belirtildi.

- "Zaman örgütün yayın organı haline geldi"

Bu şekilde oluşturulan Paralel Devlet Yapılanması'nın zaman zaman devlet kurumlarının yapı ve görevleri dışında kendi örgüt yapısı içerisinde organize olarak bir kısım legal görünümlü operasyonlar düzenledikleri ifade edilen kararda, bu operasyonların öncesinde veya sonrasında ya da sırasında medyanın gücünden de faydalanarak, gündem oluşturarak, psikolojik ve siyasi baskılar sağlanmaya çalışıldığı kaydedildi.

Kararda, örgütün cebir ve şiddet kullanarak devlet yapılanması dışından paralel bir yapı oluşturduklarına dair İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturma dosyasının bulunduğu ve örgüt lideri Fetullah Gülen hakkında yakalama kararlarının var olduğu hatırlatıldı.

Örgüt yapılanmasının amacına ulaşmak için gazete, televizyon, dergi, radyo başta olmak üzere için her türlü aracı kullandığı belirtilen kararda, legal görünümlü operasyonlara zemin hazırlamak amacıyla örgütün bizzat basın yayın organlarına sahip olduklarının görüldüğü ifade edildi.

Kararda, Feza Gazetecilik AŞ'nin uhdesinde bulunan Zaman gazetesinin bu amaca hizmet eder mahiyette yayınlar yaptığı, örgütün yayın organı haline geldiği anlatılarak, gazetenin 10-25 bin satış yapılmasına rağmen gerçeğe aykırı beyan ile 50 binin üzerinde satan gazeteler grubunda gösterildiği ve böylece haksız kazanç elde edilerek, örgüte gelir sağlandığı aktarıldı.

Feza Gazetecilik AŞ'nin, terör örgütünün faaliyetleri kapsamında ve örgüt faaliyetlerine destek olacak şekilde kullanıldığı yönünde kuvvetli deliller bulunduğu ve şirket faaliyetlerinin Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 133/4. maddesi kapsamında kalan katalog suçlardan olduğuna işaret edilen kararda, şirketin faaliyetlerinin halen devam ettiği belirtildi.

CMK'nın 133/1. maddesinde, "suçun bir şirket faaliyeti çerçevesinde işlenmekte olduğu hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması halinde, soruşturma ve kovuşturma sürecinde hakim ve mahkeme, şirket işlerinin yürütülmesiyle ilgili olarak kayyum atayabilir" hükmünün yer aldığı kaydedilen kararda, şirket faaliyeti içerisinde suç işlendiği hususundaki kuvvetli şüphe oluşturacak delillerin toplanabilmesi ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için şirkete kayyum atanması yönünde hakimlikçe vicdani kanı oluştuğu bildirildi.

- "Denetleme kayyumluğu yeterli görülmemiştir"

Kararda, CMK kapsamında görev ve yetkiye ilişkin hükümlere göre İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliğinin görevli ve yetkili olduğunun anlaşıldığı belirtilerek, şu ifadeler kullanıldı:

"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebi değerlendirilmiş, soruşturma kapsamındaki suçun CMK'nın 133/4. maddesi kapsamındaki katalog suçlardan olup, suçun şirket faaliyeti kapsamında işlendiği hususunda kuvvetli şüphe bulunduğu, bu haliyle talep yerinde görülmekle, adı geçen şirkete kayyum atanması yönündeki yasal koşulların oluştuğu, kayyum atanacak şirketin büyüklüğü, şirket kapsamında işlendiği iddia edilen suçların kapsamı, suçların yoğunluğu değerlendirildiğinde yönetim organının kararlarını denetlemek üzere kayyum atanması yeterli görülmemiş, devletin yapısına yönelik oluşturulan paralel bir örgüt yapılanması ile hükümeti yıkmaya, değiştirmeye, görevlerini yapmaya engel olmaya çalıştığı yönünde iddialar ve kuvvetli suç şüphesi oluşturacak deliller bulunan FETÖ/PDY adı altındaki yapılanmanın faaliyetlerine katılan, faaliyetlerini meşru göstermek ve örgütün propagandasını yapmak için faaliyetlerde bulunan şirkete sadece denetim yönünden kayyum atanmasının bu suçların işlenmesine engel olamayacağı, ayrıca delillerin toplanması ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması yönünden de yetersiz kalacağı anlaşıldığından, adı geçen şirkete yönetim organının yetkilerinin tümü ile devredileceği kayyum atanmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır."

- Kayyumluğa 3 kişi atandı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca kayyum olarak atanması için bildirilen isimlerin uzmanlık alanlarına göre engel bir durumlarının görülmediği dile getirilen kararda, aranan yasal koşulların oluşması nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin haklı görülerek kabul edildiği, söz konusu şirkete yönetim organının yetkilerinin tümü ile devredildiği kayyumlar atandığı ve yeni yönetim kurulunun atanan kayyumlarca oluşturulması gerektiğine karar verildiği aktarıldı.

Başsavcılığın talebinin kabulü ile Feza Gazetecilik AŞ'ye, avukatlar Tahsin Kaplan ve Metin İlhan ile Sezai Şengönül'ün yönetim organının tüm yetkilerini kullanmak ve yeni yönetim kurulunu oluşturmak üzere kayyum olarak atanmalarına hükmedildiği belirtilen kararda, "Kayyum olarak atanan bu kişilerin yönetim organının tüm yetkilerine sahip olmalarına ve yönetim organının yetkilerinin tümü ile bu kayyumlara devredildiğinde, yeni yönetim organının bu kayyumlarca oluşturulmasına, atanan kayyumların kendilerine kararın Cumhuriyet Başsavcılığınca tebliğinden sonra derhal toplanarak yönetim kurulu başkanını kendi aralarından seçmelerine ve şirketin faaliyetlerini yönetmeyi derhal devralmalarına, karar tarihi itibariyle yönetim organının yetkilerinin kaldırılmasına, bu tarihten itibaren yaptıkları işlemlerinin hükümsüz kalacağının ilanına karar verilmiştir" denildi.

Kararda, kayyumlara yapılan işin niteliği ve ağırlığı dikkate alınarak, bu aşamada her bir şirket kayyumluğu için aylık 10 bin lira ücret verilmesi, bu ücretin de CMK'nın 133/2. maddesi gereğince atandıkları şirket bütçesinden karşılanmasının hükme bağlandığı bildirildi.