Kadınlarn vazgeçilmez içgüdüsü

Kadınlarn vazgeçilmez içgüdüsü
Güncelleme:

Bebeğini kucağına alabilen kadın için vazgeçilmez başka bir içgüdü de; emzirmektir.

Emzirme süreci vücut kendini nasıl hazırlıyor, ne gibi sorunlarla karşılaşılabiliyor, emzirme sürecinde neler yapılmalı?

Bir bebeğe sahip olmak ve onu büyütebilmek için kadının içgüdüsel istekleri vardır. Bir de bu isteğin gerçeğe dönüşmesi için toplumsal gerekliliklerin sağlanması koşulu vardır elbette.  Her şey istendiği ve hayal edildiği gibi gerçekleşip de bebeğini kucağına alabilen kadın için vazgeçilmez başka bir içgüdü daha ortaya çıkar; emzirmek. İşte bu sürece vücut kendini nasıl hazırlıyor, ne gibi sorunlarla karşılaşılabiliyor, emzirme sürecinde neler yapılmalı?

Bebek İçin En Sağlıklı Gıda: Anne Sütü:

Hamilelik sürecinde vücutta çok sayıda değişiklik yaşanır. Öncelikle hamileliğin sağlanması için kurulu düzenin saat gibi çalışması gerekir. Doğru zamanda doğru yerde buluşabilen iki seçkin hücre; yumurta ve sperm hamileliği başlatır. Hamileliğin sağlıkla devam edebilmesi, tek başına değil iki kişiyle bir bedenin idaresi için tüm organlar yeni tavırlar alırlar. Böylece doğuma kadar bebeğinize en güvenli yuva kendi vücudunuz olur. Doğum zamanı ve sonrasında da bu düzen bebeğinize hizmet etmeye devam eder. Bebeğinize en sağlıklı büyümeyi sağlayan şey gene sizden gelen “anne sütü” olacaktır.

Göğüslerde acı, hassasiyet, dolgunluk hamileliğin ilk bulgularından biridir. Yapısındaki değişiklikler hamilelik boyunca sürer. Gebeliğe ait salgılanan hormonlarla memede var olan süt kanalları doğum sonrasında emzirmeye uygun halde artar, genişler ve salgı yapmaya hazır hale gelir. Meme boyutunda belirgin değişikliler yaşanmaya başlanır. İlk üç aydaki memelerde hissedilen hassasiyet ilerleyen haftalarda kaybolur. Memelerdeki büyüme sırasında cilt altında damarlar görünür hale gelir ve meme ucu daha koyu renk alarak, belirginleşir. Gerilen ciltte kaşıntılar olabilir. Gebeliğin ikinci yarısından itibaren ise memelerden kendiliğinden sıvı geldiği izlenebilir.  Bu sıvı süt gibi değil de daha sarı, yoğun kıvamlıdır. Her gebe bu durumu yaşamaz. Hamilelik sırasında memelerden sıvı gelmesi olur ise takipler sırasında doktorla bu durum paylaşılmalıdır. Gelen sıvının rengi oldukça önemlidir. Normal olan sarı-beyaz akıntıların dışında, yeşil ya da kanlı akıntılar mutlaka tetkik edilmelidir. Bir enfeksiyon varlığında gerekli tedavinin doktorunuz tarafından planlanması gerekir. Doğum yapmış ve emzirmiş kadınlarda meme kanseri sıklığının azaldığı bilinen bir gerçektir. Hamilelik sırasında olan meme başı akıntıları çok büyük oranda masumdur, sizi korkutmamalıdır. Doktorunuz tarafından “bu normal bir akıntı, endişe etme” denebilmesi için vücudunuzdaki değişiklikleri mutlaka onunla paylaşmalısınız.

Emzirmek…

Doğumla birlikte yepyeni bir süreç başlar. Anne vücudunun içinde besleyip büyüttüğü bebeğine artık dokunabilir. Bebek ile anne arasındaki muhteşem paylaşımların en büyüğüdür “emzirmek”. Doğumdan hemen sonra annenin kucağındadır bebeği ve ne yapacağını bilemeden memesini ağlayan bebeğinin ağzına tıkıştırmaya çalışır telaştan. Yeni anne “sütüm gelmiyor mu, bebeğime yetmiyor mu?” diye endişeyle bakar etrafına. Ya ailenin büyük kadınları, ya tecrübeli arkadaşlar işe hemen el koyarlar. Bebek hemşireleri ya da ebe hemşireler anneye doğumdan sonra emzirme eğitimini mutlaka vermelidir. İlk gelen sütün adı “colostrum” dur. Ağız sütü olarak da bilinir. Bebeğin aşısı yerine geçer. İlk bir haftaya kadar sürebilen, gebelik esnasında da gelebilen bu süt doyuruculuğuna bakılmaksızın bebeğe verilmelidir. İyi kalitede süt verebilmenin en önemli iki kuralı; annenin bol sıvı tüketmesi ve bebeğini düzenli aralıklarla emzirmesidir. İdeal olanı bebeğin her istediğinde emzirilmesiyse de bu her zaman mümkün olmayabilir. Emzirmede iki memenin de kullanılması gereklidir. Memede biriken, iyi boşalamayan süt sorunlara neden olabilir. Bu sorunlardan birazdan bahsedeceğim. Doğru emzirme için annenin rahat pozisyonda olası şarttır. Memenin sadece ucu değil tüm kahverengi alanın (areola) bebek tarafından yakalanması sağlanmalıdır. Emzirme sonrasında ise meme ucu bakımı iyi yapılmalıdır. Sabun ya da başka temizlik malzemelerinin kullanılmasını önermeyiz. Ya anne kendi sütünü meme başına sürüp kurumasını beklemeli ya da meme başı çatlaklarının önlenmesi için üretilmiş, sürdükten sonra tekrar yıkanıp temizlenmesine ihtiyaç duyulmayan kremlerden kullanılmalıdır.

Op.Dr. Aytun Aktan
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı