Bir yıl geçti, şimdi savaş büyük tırmanma eşiğinde

Güncelleme:

Rusya’nın 24 Şubat’ta saldırısıyla başlayan Ukrayna savaşında birinci yıl bu hafta doluyor.

Ukraynalı ve Rus, sivil ve asker, yaklaşık 250 bin insan hayatını kaybetti.

Milyonlarca Ukraynalı evini ve başka her şeyini geride bırakarak dünyanın değişik köşelerine, meçhul geleceklere savruldu.

Şehirleri ve ekonomisi yıkıntıya dönen, sınırları ve toprakları dağılan Ukrayna’nın geleceği belirsiz.

Ödenen onca bedele rağmen şimdi yeni bir tırmanma yolda. Her iki taraf daha sert vuruşmaya hazırlanıyor.

Bahar aylarının yaklaşmasıyla beraber, Karadeniz’in kuzeyinde uzanan yeryüzünün en bereketli toprakları kara Çernozyom’da daha çok kan, daha çok gözyaşı akacak.

Ukrayna’nın, Rusya’nın ve savaşın geleceği açısından 2023 kader belirleyici olabilir.

*     *     *

Savaşın başında Moskova’nın amacı haftalar içinde Kiev’de kendine bağlı bir iktidar oluşturmak, Ukrayna’yı tamamen veya büyük ölçüde kontrol altına almaktı. Moskova kendine o kadar çok güveniyordu ki seferberlik dahi ilan etmedi.

Pek çok gözlemci Rusya’nın hedefine rahatça ulaşabileceğini düşünüyordu. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin “siz Ukrayna’yı kontrol altına aldıktan sonra tıpkı Afganistan’da olduğu gibi gerilla direnişi başlatacağız” diye hazırlıklarını dile getiriyor, Ruslara göz dağı veriyordu.

Ama Rusya açık başarısızlığa uğradı. Başlangıçtaki askeri hedeflerin çoğuna ulaşamadı.

Savaşın ikinci bölümünde Ukrayna saldırı üstünlüğünü ele geçirdi. Önce doğuda ikinci büyük şehir Harkiv civarında bazı bölgeleri geri aldı. Ardından batıda Dinyeper (Dnipro) nehrinin Karadeniz’e döküldüğü noktada stratejik Herson kentinden Rus ordusunu çekilmeye mecbur etti.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski dahil Ukraynalı ve Batılı pek çok sözcü, Kırım ve 2014’den sonra kaybedilen tüm toprakların geri alınacağını ilan ediyordu.

Ama erken sonbahar aylarından itibaren gidiş yine yön değiştirdi. Rusya yıpratma savaşına başladı ve kısmi seferberlikle 300 bin kişiyi askere aldı.

Klasik savaşta rakibini muharebe alanında mağlup eden kazanır. Yıpratma savaşında, asker ve savaş malzemesi kaybına yol açan hamlelerle rakibini daha önce çökerten taraf zafere ulaşır.

Cepheyi daraltan Rusya tekrar üstünlüğü ele geçirdi. Son aylarda iki tarafın da korkunç zaiyatlar verdiği çatışmalarda, küçük de olsa tekrar toprak kazanmaya başladı.

Şu günlerde doğudaki Donetsk ilinde kritik konumdaki Bahmut kentinde Ukrayna’nın kurduğu savunma hattı çökmeye yakın görünüyor.

Bahmut eski bir Tatar/Türk yerleşim merkezi. Bahmut adı, Tatarca/Türkçe dilinden Mahmut/Muhammet sözcüğünün Ukrayna/Rusya diline bozularak geçmiş şekli. Batıda Odesa’dan doğuda Donetsk’e, savaşta adını sık duyduğumuz yöreler, 18. yüzyıl sonuna dek Osmanlı toprakları idi.

İzlediğimiz gelişmeler, binlerce yıllık savaş tarihinden süzülen bir hükmü doğruluyor: Bir kez başladıktan sonra savaşın nasıl gelişeceğini ve nasıl sonlanacağını kestirmek son derece zordur; savaş sürprizlerle doludur.

Ordusunu taze güçlerle yeniden organize eden Rusya’nın önümüzdeki haftalarda havaların ısınmasıyla, muazzam ateş gücü kullanarak büyük bir saldırıya başlaması bekleniyor. Ukraynalı ve Amerikalı yetkililer defalarca Rusya’nın Kiev’e bile saldırabileceğini açıkladı.

Ama Rusya’nın böyle bir gücü yok. Kiev gibi büyük ve yeni hedeflere yönelmesi ancak Ukrayna ordusu yıpratma savaşında çökerse söz konusu olabilir. O durumda, asker sayısını iki katına çıkaran Polonya ordusu büyük ihtimal Ukrayna’nın batısına girer, öngörülemez yeni gelişmelerin kapısı açılır.

Rusların önceliği Donetsk ilini tamamen almak ve ardından, bir ihtimal, amacımıza ulaştık diyerek tek taraflı ateş kes ilanı olabilir. Çünkü Luhansk ve Donetsk illerinin tamamını almış, Azak Denizi’ni Rus gölüne dönüştürmüş, Kırım’ı yeterince geniş bir kara şeridiyle Rusya topraklarına bağlamış olacaktır.

Diğer taraftan Ukrayna’nın da yakında büyük bir saldırı başlatması bekleniyor. Medyaya yansıyanlara göre Amerikalı ve Ukraynalı kurmayların uzun görüşmeleri sonunda Amerika’nın önerisi, Ukrayna’nın daha fazla zaiyat vermeden Bahmut’tan çekilmesi, NATO’dan gelecek yeni silahları beklemesi ve bütün gücünü toplayarak daha stratejik bir noktadan, mesela Azak Denizi’ne doğru, güçlü bir vuruş yapması.

Batı’dan gelecek yeni silahlar arasında en önemlisi ABD yapımı Abrams, Alman Leopard ve İngiliz Challenger tankları. Ukraynalı mürettebat eğitimde ve tankları yazdan önce savaş alanında görebiliriz.

Doğru kullanılırsa çok etkili olabilecek modern tankların Ukrayna’da oyun değiştirici (game changer) olabilmesinin önünde sorunlar var.

Doğru kullanılmayan tanklar cephede kolayca zırhlı tabuta dönüşür. Savaşın başında Kiev’e yürümek isteyen 60 km uzunluğundaki Rus tank konvoyunun başına geldiği gibi.

Ukraynalı tankçı mürettebat cephede her üç modeli de kullanabilmeli, ama eğitim süresini uzatacağı için herhalde mümkün olamayacak.

Batının modern tankları kapsamlı lojistik destek gerektiriyor, kısa sürede o yeteneğin kazanılması zor.

Tank savaşı; piyade, topçu, savaş uçakları ve tankların ortak yürüttüğü karmaşık bir operasyondur. Bunu biraz da askerde tank komutanlığı yapmış birisi olarak söylüyorum. Ukraynalı mürettebat kısa eğitim sonunda, bu çetrefilli görevi kendisi için tamamen yeni platformları kullanarak ne derece etkili yürütebilir?

Hepsinden önemlisi sayılar. Ukrayna’nın savaş uçağı yok. Kara Kuvvetleri Komutanı General Valerii, Economist dergisine açıklamasında Rusya’ya karşı şansları olabilmesi için en az 300 tank, 700 zırhlı piyade taşıyıcısı ve 500 topçu birimine ihtiyaç olduğunu söylemişti. Batı’nın henüz kesinleşmeyen sözü, bu sayıların yarısından az miktarları kapsıyor. Gerçek teslim sayısı ne olacak, bilmiyoruz. Tamamının teslim süresi yıl sonuna dek uzuyor.

Ukrayna ısrarla savaş uçağı istiyor, Amerika hayır diyor. Şimdilik. Eminim Washington eninde sonunda evet diyecek, F-16’lar verilecek. Belki daha ucuz ve işletme/bakımı daha kolay ama kaliteli İsveç’in Gripen uçaklarını da Ukrayna semalarında görebiliriz. Ancak savaş uçakları için, tankların durumuna benzer soru işaretleri var.

Pek çok uzman, Rusya’nın savunma yetenekleri karşısında tankların ve uçakların savaşta oyun değiştirici unsur olacağını düşünmüyor. Misal, İngiltere’nin en büyük gazetelerinden ve sert Rusya karşıtı Telegraph’ın yorumu (11 Şubat):

“Zelenski’ye tanklar, füzeler ve şimdi belki savaş uçakları temin edilmesinin hepsi çok iyi. Ama Putin yaptırımlar oltasından kurtulduğu ve kendi savaş makinesini çalıştırdığı sürece, bunların hiçbiri Rusya’yı mağlup edemez.”

Modern tanklar ve savaş uçaklarıyla olmasa bile, Amerika’nın elinde oyun değiştirici olabilecek konvansiyonel bir silah var: ATACMS füze sistemi (Army Tactical Missile System).

Zelenski uzun süredir bastırıyor. İngiltere eski Başbakanı Boris Johnson aylar önce savaşın 2023’de bitmesi gerektiğini ve o amaçla ATACMS verilmesini talep etti, ama medya yeterince fark etmedi. Ancak Washington kesin hayır çekiyor.

ATACMS’ler 300 km menzilli füze sistemi. Yüksek tahrip gücüne sahip uzaydan güdümlü füzeler, hedefleri hassas isabetle vuruyor. Ukrayna o füzelerle Rusya’nın içlerinde hedefleri imha edebilir. Tabii Amerika’nın elindeki farklı uyduların önce hedefleri belirlemesi, sonra füzeleri güdümlemesi şartıyla.

O takdirde büyük olasılıkla Rusya sert yanıt seçeneklerinden birine başvuracak ve savaş yeni bir aşamaya tırmanacak.

Son haftalarda savaşla ilgili belki en hayati gelişme, ABD’nin Ukrayna siyasetinin adım adım biraz daha netlik kazanması ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken’den o doğrultuda gelen mesajlar oldu. Bir sonraki yazının konusu bu olacak.

Ancak ABD’nin yaklaşımı ATACMS’lerin verilme ihtimalini dışlıyor.

Şimdilik kesin gibi görünen, savaşın en kanlı ayları geliyor.

Kaynak

Diğer Yazıları