CHP Bir Cumhurbaşkanı ve Bir Başbakan çıkarabilir!
Kısa ve öz yazacağım:
Elbet yaşanılan büyük haksızlıklar var...
Ancak 'iş, 'mutlak butlan'a' gidiyor...
Bu aşamada birlik olmalı ve hiç değilse kendimize haksızlık yapmamalıyız.
Türkiye'nin Cumhuriyet Halk Partisine ihtiyacı var...
Yüz yıllık bu parti,
solda durmalı,
merkezi de kucaklayarak, geçmişiyle, deneyimiyle siyasette var olmalı.
Hatta artık, iktidar olmalı!
Olabilir de...
Halkın nabzı değişimden yana atıyor.
Öncelikle halkın yüreği ile siyasetin ereği birleşmeli:
Bunun için partide üyelik yapısından parti içi seçime, doğrultu tutarlılığından liyakete önem verilen düzenlemeler -etkince- yapılmalı.
Ve evet besbelli bir karara gidecek, gitmek durumunda kalacak Parti...
Bir mutlak butlan, bir "mutlak görevi" de beraberinde getireceğe benziyor.
Bu görev de Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na
-kaçınılmaz bir sorumluluk- yükleyeceğe benziyor...
Kemal Kılıçdaroğlu, 'Partinin güncelini' yakınen bilen, öte yanda, iktidarın gündemini ve de dış gelişmeleri okuyabilecek, dürüst ve ilkeli bir siyasetçi.
Elbette yakın geçmişte hataları da oldu, yanılgıları da...
(hangimizin olmadı, hangimiz hata
yapmadık ki!.)
Her açıdan ve mevcut durum ve gidişat bakımından,
CHP'sinde dengeli bir yönetim sağlayacak kişi de
Sayın Kılıçdaroğlu'dur...
Öte yandan Türkiye'deki genel sisteme bakınca; başkanlık sistemi de en azından "yumuşatılmalıdır"...
Başkanı yine halk seçmeli ve ancak başbakan da seçilmeli ve bakanlar parlamento içinden belirlenerek, gensoru ve güvenoyu mekanizması geri getirilmelidir...
Fakat bu "değişiklik" önümüzdeki seçimlerde oluşacak Parlamentonun bir taahhütü olarak belirlenmeli; seçmene söz verilmeli ve önümüzdeki seçime şu an mevcut kurallar ile gidilmelidir...
Çünkü, doğallaşma, olağanlaşma ve normalleşme halkın desteği ile kalıcılık kazanır... Halkın desteği ise halkın güveni kazanılırak sağlanır...
Şunu da eklenmeliyim ki; CHP,
bir sonraki seçimde örgütlerinin ve halkın benimsediği bir Cumhurbaşkanı adayı ve hemen izleğindeki seçimde bir Başbakan adayı çıkaracak aşamaya gelebilir...
Yeter ki, altı ok temelinde, Millet ile sözleşme prensibiyle, sorun çözen politikalar üretilsin ve kadroları, uygulama standartları ile Parti,
Cumhuriyet toprağında demokrasiyi geliştirecek
ve emek kesimleri başta emekliler, çiftçiler, gençler için ekonomiyi güçlendirecek bir kurum olarak iyice benimsensin...
Olur Türkiye olur, karanlıklar son bulur, güneşli yarınlar kurulur!
Dr. R.Bülend Kırmacı