Erdoğan mı kazandı, Kılıçdaroğlu mu kaybetti?

Güncelleme:

Haber3.com yazarı Baha Ülgen yazdı: Erdoğan mı kazandı, Kılıçdaroğlu mu kaybetti?

Kemal Bey, 2010 Mayıs ayında CHP Genel Başkanı seçildi. Genel Başkanlık koltuğuna oturduğu 13 yılda 3 Cumhurbaşkanlığı, 4 Genel Seçim, 2 Yerel Seçim, 2’de referandum yapıldı.

Hepsinde kaybeden tarafta yer aldı.

2014-2018 ve 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri,2011, 7 Haziran 2015, 1 Kasım 2015,2018 ve 2023 Milletvekili seçimleri, 2014-2018 yerel seçimleri ile 2010 ve 2017 referandumları kaybedildi.

Kazanan hep aynı kişiydi Recep Tayyip Erdoğan.

Kaybeden de aynı kişi Kemal Kılıçdaroğlu.

Genel Başkan seçildikten sonra katıldığı ilk seçim 2011 yılında milletvekili seçimiydi bu seçimde CHP yüzde 25.98 oy aldı.2014 yerel seçimlerinde yüzde 27 oy aldı. CHP’nin oylarını arttıran Genel Başkan görüntüsü çiziyordu ve parti tabanına umut veriyordu. Ancak 2015 yılında Haziran ve Kasım ayında yapılan seçimlerde partinin oyu yüzde 24’e düştü.

2018 yılında girdiği Milletvekili seçimlerinde ise, CHP’nin oyları yüzde 22.65’e geriledi.

Kemal Bey de CHP oylarının düştüğünün farkındaydı ve arayışlara girdi.

Çözüm diğer partilerle ‘’İttifak’’ kurarak seçime girmekti. Rakibi Recep Tayyip Erdoğan’ı bu yolla geçebilirdi.

2019 yılında İYİ Parti ile girdiği Yerel Seçimlerde CHP oyları yüzde 29’a yükseldi. İstanbul, Ankara, Antalya, Mersin ve Adana Büyükşehir Belediyeleri kazanıldı. ‘’İttifak’’ düşüncesi tutmuştu. Bu ittifaka başka partilerde katılırsa 21 yıllık AKP iktidarının sonu olabilirdi.

2022 yılında İttifakı genişletme çalışmaları başladı.2019 yerel seçimlerinde ittifaka destek veren İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin yanına AKP’den kopanların kurduğu DEVA ve Gelecek Partileri alındı. İttifakın adı bir süre ‘’Altılı Masa’’ olarak anıldı. İttifak daha sonra ‘’Millet İttifakı’’ adını aldı.

Altılı Masa ilk toplantıları başarılı ve uyum içinde geçse de aslında anlaşılmayan birçok konu ileri tarihe öteleniyordu. Tıpkı ‘’Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?’’ sorusunun gündem olacağı toplantıya kadar. Dananın kuyruğu bu toplantıda koptu. Masanın mimarı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti lideri arasına Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu girdi.

Akşener, Kemal Beyin adaylığına iki noktadan karşıydı;

Bir, Kemal Bey Alevi kimliğe sahipti bu özellikle Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde oy kaybına neden olurdu. İki, CHP lideri aday olursa İYİ Partiden CHP’ye yüzde 3 ile 5 arasında oy kayması oluyordu.

Meral Hanım, Kemal Beyin yerine ‘’Yavaş ve İmamoğlu olsun’’ diye direndi. Hatta masayı terk etti. İşte, bu masadan kalkma hem Meral Hanıma hem de Millet İttifakı’nın kaybetme sürecini başlattı.

Meral Hanım 3 gün sonra masaya geri döndü ama iş işten geçmişti. Bu terk ediş masada başka krizleri de yarattı. Meral Hanım ile DEVA lideri Babacan her konuda karşı karşıya geldi. Sonunda Akşener, Kılıçdaroğlu’na Cumhurbaşkanlığı adaylık yolunu açan diğer İttifak ortaklarına restini çekti. İYİ Parti listelerinde kimseye kontenjan vermeyeceğini söyledi.

Altılı Masa, İYİ Parti ve diğer 5 parti olarak 2’ye bölündü.

İYİ Parti’nin restinden sonra İttifakta yer alan 5 partiye Milletvekili kontenjanı verme konusu Kemal Beyin üstüne kaldı.

Örgütten sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, İttifak Ortaklarına hangi illerde kaç kontenjan verilmesi için çalışma yapmakla görevlendirildi.

Yapılan çalışma sonucunda DEVA ve Gelecek Partisine 5’er Saadet Partisine 3 Demokrat Partiye 2 kontenjan verilmesi için anlaşıldı.

Milletvekili Listeleri YSK’ya verilmeden ve Parti Meclisi’ne sunulmadan 1 gün önce Kemal Beyin incelemesine sunuldu. İşte burada bir çuval incir berbat oldu.

Günlerden Cumartesi İttifak Ortakları partilerin Genel Başkanları sırayla Kemal Beyi telefonla arıyorlar ve yeni kontenjanlar talep ediyorlar. Taleplerin ardı arkası kesilmiyor. Toplam 15 kontenjan bu taleplerin sonucunda 70 kontenjana yükseliyor. DEVA ve Gelecek Partisi seçilecek sıralarda 15’er ve kademeli olarak sıralama, Saadet Partisi 10, Demokrat Parti de  3 kontenjan alıyorlardı. Üstüne üstlük İYİ Partiden CHP’ye oy kaymasını gerekçe göstererek İYİ Parti de CHP’nin Ankara, İstanbul ve İzmir listelerinde 5 İYİ Partili isme yer verilmesini talep etti.

Kemal Bey, bu taleplerin hepsini yerine getirdi. Bu talepler yerine getirilirken CHP’nin örgüt emekçilerinin üstü çizildi. CHP’nin milletvekili listelerinin seçilecek noktalarına Parti Meclisi üyeleri, İttifak Ortakları ve TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu gibi isimlerin önerdikleri kişiler yerleştirildi. Bazı adaylar FETÖ terör örgütü ile ilişkilendirildi. Listelerde CHP örgütü kendisine arka sıralarda yer bulabildi. Bu sıralama seçim propaganda sürecine olumsuz etkiledi.

İttifak Ortakları DEVA, Gelecek Ve Demokrat Parti sokaklarda ve ortak miting harici meydanlarda yoklardı. Sokağa çıktıklarında milletvekili adaylığı için mahcup muhalefeti oynuyorlardı. Kendilerine mahcup oy istiyorlar, Cumhurbaşkanlığı için Kemal Beye oy isteme cesaretini gösteremiyorlardı. İYİ Parti lideri Meral Akşener kendinin ve partisinin ‘’Oy Kaybetme’’ derdine düşmüştü. O da zaman zaman adresi şaşırıyor. CHP’lilerden ‘’1 oy da Meral’e verin’’ diye oy istiyordu.

Her ne kadar Ali Babacan, 1. Tur seçim sonuçları sonrasında TV’lerde ‘’15 milletvekilimiz helal oylarla seçildiler’’ dese de CHP’liler oylarını helal ettiler mi bilemeyiz!

2.Tur da İttifak Ortakları yine ortada yoklardı. Bu turda Meral Hanım, çalıştı. Çünkü seçim sonrası 24 Haziran da partisinin Büyük Kurultayı vardı ve koltuğu sallanıyordu. Milletvekili seçimlerinde partisinin oyu yüzde 9’larda kalmıştı. Tek çıkışı Kemal Beyi Cumhurbaşkanı seçtirmekti.

  1. turda sokaklarda Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel vardı. Bu tur da morali bozulan Kılıçdaroğlu da Hatay ve Adana dışında hiçbir ilde yoktu.

Kemal Bey, Babala TV programına kadar etkisiz eleman görüntüsü sergiledi. Babala TV performansı hem Kemal Beyi hem de seçmenlerini ateşledi. Seçime 4 gün kala halkın sosyal medya mesajları ve Ümit Özdağ’ın Kemal Beye destek açıklaması insanları hareketlendirdi. Ama sonuçta yeterli olmadığı görüldü.

Bunları niçin hatırlattım. Gömleği yukardan yanlış iliklerseniz aşağıya kadar yanlış gider.

 Doğru projelendirilen fakat yanlış uygulamaya konulan  ‘’İttifak’’ modelinin çökme nedenini anlatmak için yazdım.

Ve sonunda Kemal Bey için Cumhurbaşkanlığı yarışı yeni bir mağlubiyetle bitti.

Birçok isim mağlubiyet kelimesine karşı çıkabilir.  ‘’Karşımızda devlet gücü vardı. Seçim adaletsizlik belirledi. İttifak Ortakları destek vermedi, Yalan ve iftiralar vardı. Yandaş medya gücü, Sahte oylar kullanıldı, Suriyelilerin oyu ile kazanıldı veya Yurt dışı oylar olmasa Kemal Bey kazanmıştı’’ diyebilirsiniz.

Hatta bir arkadaşım Whatsaap’tan mesaj atmış aynen şöyle: ‘’Fark 2 milyon 300 bin. 2 milyon Suriyeli, 200 bin Afganlı, 100 bin Katarlı. Yabancıların seçtiği Cumhurbaşkanı. ‘’

Bu tespitlerinizin büyük bölümü doğru olabilir, haklı da olabilir. Ama sonuç önemli yüzde 4 oy farkı ile kazanılmış bir seçim var.

Çünkü, seçimi yönetemediniz, sandıkları kontrol edemediniz. 2018 de kazandığınız Büyükşehirlerde oy artıramadınız. Birçok ilde CHP’li belediyeler iyi çalışmıyor. Özellikle İzmir Belediyelerine dikkat.

Seçime gidilirken, Yandaş medya gücü, Oy kullanacak mültecilerin sayısı, Oy çalma girişimleri ve sahte oylar. Devletin gücünü kullanma bunlar bilinmiyor muydu? Hepsi herkes tarafından bilinen bir gerçekti.

Kemal Bey ve Millet İttifakı nerede yanlış yaptı?

1-Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığına karşı çıkmayarak. 3. defa Anayasaya göre aday olamazsın diye direnmeyerek.

2- Mültecilerin oy kullanmasını engelleyici girişimlerde bulunmayarak. 2021 den itibaren bu konu gündemde tutulmalıydı. Parmak boyası getirilmeliydi. Ve sonuç alınmalıydı.

3-Yurt dışı oyları ciddiye almayarak.(yurt dışı oylar gelmese sonuç farklı çıkıyor)

4-Muharrem İnce ile Sinan Oğan’a fazla zaman ve gündem ayırarak seçmenin gündemi olan geçim ile ekonomiden uzaklaşıldı.

5-Kemal Bey, ittifak ortaklarına CHP listelerinden sembolik sayıda kontenjan vermesi gerekirken listeleri onlara teslim etti. CHP örgütü küstürüldü. TBMM’de 39 sandalye başka partilere verildi. Bu vekillerin bazıları önümüzdeki aylarda AKP sıralarında yer alacaklar.

6-Deva-Gelecek ve Saadet Partisi üçlü olarak İttifak içi İttifak modeli ile seçime girmeliydi. CHP amblemine oy isteyemeyen mahcup ortaklar oy için sokağa çıkabilecekti. AKP’ye giden oyların bir kısmı alınabilecekti.

7- İttifaka Ümit Özdağ ve İşçi Partisi dahil edilecekti. Bu iki kesim hem meydanlarda hem sokaklarda ses getirebilecekti.

Daha yazılabilecek birçok eksik ve yanlış sıralanabilinir.

Kemal Beyin, kurmayları kendisine ‘’ İstifa etmeyin’’ telkinin de bulunmuş.

Washington Post İstanbul Muhabiri Vanessa Larson, ‘’No one in Turkish politics or goverment ever actually resigns (unless there’s a sex tape) yani Türkçe ‘’Kılıçdaroğlu istifa etmez. Türk siyasetinde sex kaseti çıkmayan kimse istifa etmez’’ diyor.

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’da ‘’Tarihi çağrımdır. Sn. İmamoğlu derhal CHP’nin başına geçmelidir’’demiş.

Ekrem İmamoğlu da sosyal medya hesabından seçim değerlendirmesi yaparak, ‘’değişmeyen tek şey değişim ‘’ demiş. Artık anlayana.

Peki Kemal Bey, ne yapmalı?

Yazıma başlarken Kemal Beyin Genel Başkanlığında kaybedilen Genel, yerel seçimler ve referandumları hatırlattım.

Kemal Bey, Genel Başkan seçildiği 2010 yılından bugüne seçim kazanamadı. Başarılı olamadı. Gereğini yapmalı. Ama, yapılması gereken Kemal Bey tarafından yapılmalı.

Kemal Bey ile birlikte çalıştığım yıllarda ; ‘’2 seçim kaybeden Genel Başkan istifa etmeli ‘’derdi.

O zaman Kemal Bey, inandığınız bu kuralı uygulamaya koymalısınız.

 

Diğer Yazıları
Türkiye fotoğrafı ve gerçekler
Köprüden önceki son çıkış
Ne ekersen onu biçersin