Yeni Şafak seçim mağlubiyetinin sebebini buldu: Sinemalar

Yeni Şafak seçim mağlubiyetinin sebebini buldu: Sinemalar
Güncelleme:

CHP'nin büyük zaferi, AK Parti'nin ise büyük oy kaybı ile sonuçlanan yerel seçimlerle ilgili AK Parti iktidarına yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi, AK Parti'nin yenilgisinin nedeninin "sinemalar" olduğunu öne sürdü.

CHP'nin büyük bir zaferiyle sonuçlanan yerel seçimlerin ardından AK Parti'nin Türkiye genelindeki oy kaybıyla ilgili AK Parti'ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesinde çok konuşulacak bir analiz yayınlandı.

Yeni Şafak'ta Abdulhamit Güler imzasıyla yayınlanan habere göre hem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı hem de İstanbul'un ilçe belediyelerindeki yarışta AK Parti'nin oy kaybının arkasında sinemalar var.

Haberde "İstanbul’da AK Parti’nin elinde olup da kaybetmediği belediyelerin ortak özelliğine dikkat çekmek istiyoruz: 13 belediyenin 10’unun sinema ile ciddi ilişkisi var. Eğitim ve üretime önem veriyorlar. Haliyle belediye başkanlarının da intibası bu zaviyeden olumlu" ifadeleri yer aldı.

CHP'nin büyük zaferi, AK Parti'nin ise büyük oy kaybı ile sonuçlanan yerel seçimlerle ilgili AK Parti iktidarına yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi, AK Parti'nin yenilgisinin nedeninin

"Bu ahval ve şerait içinde..."

 

Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nde yer alan "Bu ahval ve şerait içinde..." ifadelerinin de yer aldığı analizde şu ifadelere yer verildi:

Esenler, Sultanbeyli, Başakşehir ve Güngören belediyelerinin sinema eğitimi ve yarışması düzenlediğini, bununla kalmayarak genç sinemacıları desteklediklerinin belirtmiştik. İstanbul’da en rahat kazanılan belediyeler bunlar oldu. Riskli görülen Fatih de kazandı. Fatih Belediyesi’nin de son dönemde sinemaya ciddi önem verdiğini ifade etmiştik. Sultangazi, Bağcılar, Bahçelievler de yakın zamanda faaliyet düzenlemiş ya da devam eden belediyeler.

 Koskoca İstanbul seçimini tek bir sebebe indirgemek mantığa sığmaz elbette. Öncelikli etkenler mevcut. Herkes bundan bahsediyor. Lakin yavaş yavaş etki eden ve kalıcı olan bu gibi hususlara da dikkat çekmek gerekiyor.

Belediyecilik anlayışının yakın zamanda değiştiği, artık sadece yol, alt yapı yapmak ile seçim kazanılamayacağı söylenip duruyor yıllardır. Peki, nedir bu “diğer” meseleler? Sosyal belediyecilik denen şeyler sadece yardım dağıtmak, kreş açmaktı burs vermek midir? Kültür faaliyeti demek sadece salon programları düzenlemek midir? Elbette öyle olmamalı.

Sadece film göstererek sinema faaliyeti yapmakla yetinmek çok fazla şeyi ıskalamak manasına geliyor. Sanatın yumuşatıcı, kuşatıcı etkisini kullanabilecek en bariz alanlardan biri sinema. Zira ciddi bir üretim alanı ve toplumda da karşılığı var. Hal böyle oluna gençlerin sinema eğitimine ve üretimine etkisi çok yüksek. İstanbul’da adı geçen belediyeler dışında onlarca özel sinema eğitim kurumu olduğu halde yetmiyor. Talebi karşılamak zorlaşıyor. Çünkü nüfusumuz genç.

 Bu ahval ve şerait içinde sinema eğitimi ve üretimine alan açan, gençlerin kendilerini tanıyabilecekleri imkanlar sunan belediyeler elbette kazanır. Zaten sinemaya önem veren bir belediyenin diğer faaliyetleri de aynı minvalde olacağından, belediyenin de başkanın da imajı/intibaı olumlu ve çekici olacaktır.