Spor yapanlar dikkat

Spor yapanlar dikkat

Son günlerde sıkça duyar olduk; bilinçsiz bir şekilde protein tozu kullanımının aldığı hayatlar birçok eve ateş düşürdü.

Ne yazık ki vücut geliştirmek uğruna yapılan bu hata, sağlıklı olmak uğruna büyük felaketlerle sonuçlanabiliyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı, Spor Hekimi Prof. Dr. Tolga Aydoğ, Sözcü gazetesinden Eser Akgül'e yaptığı açıklamada, gelişigüzel kullanılan vitaminler, besin takviyeleri ve protein tozu hakkında uyarılarda bulundu.

Protein tozu vücudumuzun temel taşlarından olan proteinlerin saflaştırılmış şekilde hazırlanmış besin destekleri. Normalde bize gereken proteini yediğimiz etten, nohut, fasulye gibi baklagillerden, süt, yoğurt ve peynir gibi süt ürünlerinden karşılıyoruz. Protein tozu bunlardaki aminoasitleri veya direk proteinleri içeriyor, yani aslında yediğimiz protein içeren besinlerden farklı değiller ama daha yoğun ve özel aminoasitleri içerebiliyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı, Spor Hekimi Prof. Dr. Tolga Aydoğ ‘protein tozu ağır spor yapan, genellikle profesyonel düzeyde kişilerin kullanması gereken besin takviyesidir. Çünkü bu kişilerde günlük alınması gereken protein miktarı normal insanların 1.5-2 katı düzeyinde olup, bazen gıdalarla bunu almak zor olabilir ve bu durumda eksik miktarı bu şekilde karşılarlar. Ama bu takviyeyi yaparken alınan desteğin markası ve cinsine çok dikkat etmek gerekir. Çünkü bu besin desteklerinin hepsi tezgah üzeri ilaç olarak nitelenen ürünler olup, ne kadar saf oldukları çok tartışılmaktadır. Bazen bu ürünlerin içinde bilerek veya bilmeyerek doping kabul ettiğimiz, ‘performansı artırmasına karşılık vücuda zarar veren’ ilaçlar bulunmaktadır. Dolayısı ile bunları alırken tekrar tekrar düşünülmelidir” diyor.


KANSER YAPIYOR!

Vücudumuzun ihtiyacının üzerinde protein alınmasının, bunların metabolizması ve atılması için böbrek ve karaciğerin daha çok çalışmasına neden olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tolga Aydoğ, bunun sadece protein ve aminoasit tozundan değil, gıdadan da kaynaklanabildiğine dikkat çekiyor. Prof. Dr. Tolga Aydoğ “İhtiyacın üzerinde alınan protein aynı zamanda ‘gut’ diye bilinen hastalığa da sebep olabilmektedir. Dolayısı ile miktarı abartmamak en önemli husustur ve bunun dozunu artırmak yerine antrenman sonrasında alınmasına özen göstermelidir. Yani asıl olan dozdan öte zamanlamadır. Bunun yanı sıra daha önce belirtildiği gibi protein/aminoasit tozuna karışması muhtemel ‘anabolizan steroidler’ bazı kanserlere de sebep olabilmektedir” diyor.

KEMİKLERİ VE MİDEYİ VURUYOR!

Protein/aminoasit tozunun aşırı ve bilinçsiz kullanımının kemik erimesine yol açabildiği gibi, bağırsak sorunlarına da neden olabildiğini belirten Prof. Dr. Tolga Aydoğ, “Yüksek düzeyde alınan protein kemiklerin içindeki kalsiyumu boşaltıp, kemikleri zayıflatıp kırılmaya yatkın hale getirir. Bunun yanı sıra bağırsakta yeteri kadar emilemeyip ishale neden olabilirken, diğer yandan içindeki yan ürünlere alerjisi olanlarda reaksiyonlara neden olabilir” uyarısında bulunuyor.

HER SPORCUNUN PROTEİN ALMASI GEREKMİYOR

Her sporcunun bu destekleri alması gerekmediğini vurgulayan Prof. Dr. Tolga Aydoğ, her bireyin ve elbette sporcunun doğru ve dengeli beslenmeyi bilmesine ve bu konuda doktorlardan, diyetisyenlerden destek alması gerektiğine dikkat çekiyor. Diyetisyenlerin sporla artan ihtiyacı göz önüne alarak yeterli düzeyde beslenme ile sporcuların ihtiyaçlarını karşılayabileceğini, protein/aminoasit tozlarına/haplarına ihtiyaç olmadığını belirtiyor. Bu açıdan protein alımı için yeterli et tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Tolga Aydoğ “Burada da etin kaynağı, nereden geldiği ve hayvanların nasıl beslendiği çok önemli. 2011 Yılında Meksika’da yapılan 17 yaş altı dünya futbol şampiyonasında 100’den fazla sporcuda yediği etten kaynaklanan dopinge rastlandığı bilinmekte olup bu da yenen etin önemini bir kez daha ortaya çıkarmaktadır” diyor.