Pak Tekstil İş Genel Başkanı Demiralp: Bu zulümleri yapanlar yarın utanç duyacak

Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlPak Tekstil İşçileri Sendikası (Pak Tekstil İş) Genel Başkanı Selim Demiralp, özgür basına yönelik darbe operasyonunun geçici bir süreç olduğunu, bu zulmü yapanların ileride başlarını öne eğip utanç duyacağını söyledi. Denizli’de...
Pak Tekstil İşçileri Sendikası (Pak Tekstil İş) Genel Başkanı Selim Demiralp, özgür basına yönelik darbe operasyonunun geçici bir süreç olduğunu, bu zulmü yapanların ileride başlarını öne eğip utanç duyacağını söyledi. Denizli’de vatandaşlar, Denizli Adliyesi önündeki Adalet Parkı'nda toplanarak demokrasi nöbeti tuttu. Yaklaşık 2 bin kişi, ellerinde Türk bayrakları, gazeteler, "Medyaya darbe", "Demokrasiye darbe", Özgür basın susmaz", "Nice muktedirler gördü bu Zaman" yazılı dövizler taşıdı. Bazıları Kur'ân, Cevşen ve çeşitli dualar okudu.
‘TÜRKİYE'NİN GERÇEK GÜNDEMİ, SON 6 AY İÇERİSİNDE 560 BİN İŞÇİ İŞSİZ KALMIŞTIR’
Demokrasi nöbetine sendika üyeleriyle beraber katılan Genel Başkan Demiralp, yaptığı konuşmada özgür basının susturulmaması, Türkiye’nin yıpranan imajının düzeltilmesi ve baskıların bir an evvel son bulması için geldiklerini söyledi. Demiralp, “Türkiye’nin, gerçek gündemine dönmesini arzu ediyoruz. Bu demokrasi nöbetinde yerimizi sendika olarak almış bulunmaktayız. Ülkemizin gerçek gündemi, 6 ay içerisinde 560 bin işçi işsiz kalmıştır. Türkiye’nin gerçek gündemi budur. Böyle sanal gündemlerle ülkenin meşgul edilmesini istemiyoruz. İleri demokrasilerde basın, halkın sesidir. Basın susturulamaz, hele özgür basın hiç susturulamaz. Susturulan basının olduğu yerde demokrasiden de bahsedilemez. Eğer bu ülkede demokrasi varsa, hukuk varsa bir an önce bu baskıların son bulmasını istiyoruz.” dedi.
‘BU ZULMÜ YAPANLAR UTANÇ DUYACAK’
Türkiye’nin dünya gündeminde güzel şeylerle anılmasını istediklerini belirten Demiralp, “Üçüncü, dördüncü dünya ülkesi sıralamasından çıkmasını istiyoruz. Demokrasi ve hukuk herkese lazımdır. Bu geçici bir süreçtir. Alnınız ak, başınız dik olarak, yüreğiniz pek olarak buralarda bulunuyorsunuz. Bu süreç geçtiği zaman size bu zulmü yapanlar başlarını öne eğeceklerdir, utanç duyacaklardır. Buradan hatırlatıyoruz, hukuk yarın onlara da lazım olacaktır. Bu hukuksuzluktan vazgeçin bir an önce, çünkü bu hukuk geç de olsa eninde sonunda sizin yakanıza yapışacaktır. Ülkemizde gençlerin uyuşturucudan 10'lu yaşlarda öldüğü bir dönemde, ülkemizin PKK devletine çekildiği bir dönemde, işsizliğin başını alıp gittiği bir dönemde, yandaşların torpille sınavsız devlet memuru ve işçi yapıldığı bir dönemde suçsuz basının uydurma delillerle, bir film senaryosundaki çakma bir ifadeyle baskı altına alınması, bu zulmü yapanların ne kadar büyük bir cürüm ve suç içinde olduğunun en büyük ispatıdır. Türkiye’nin en büyük gazetesi olan Zaman Gazetesi’ne yapılan bu haksızlığı, bu zulmü kabul etmiyoruz, reddediyoruz. Avrupa Birliği’nden, dünyadan gelene seslere bakacak olursak, Türkiye imajının çok büyük bir darbe almış olduğunu görüyoruz.” diye konuştu.
‘BURADAKİLERLE AYNI DÜŞÜNCEDE OLMAMAM, ÖZGÜRLÜKLERİNİ SAVUNMAMA ENGEL DEĞİL’
CHP’li Ahmet Divarcı da hukuk dışı işler yapıldığı için ya da hukuk katledildiği için demokrasi nöbetine destek vermeye geldiklerini ifade etti. Parkta toplanan kişilerle birçok konuda aynı şeyi düşünmediğini ancak bunun demokrasinin gereği olduğunu dile getiren Divarcı, “Cidden memleketim adına üzülüyorum bugün olan şeylere. Bugün çağdaş Türkiye’nin, güzel ülkemin insanları ötekileştiriliyor, bölünüyor. Suni, yapay gündemlerle parça parça insanlar başka yerlere sürükleniyor. Bugün ülkede ciddi bir hukuk katliamı vardır. Yargı kuşatılmıştır. Adalet ayaklar altına alınmıştır. Özgür basın, bir şekilde baskı altına alınıyor. Son iki yıldır, 'Ya bendensin ya kara topraksın', böyle bir şey oldu. Yapay, suni gündemlerle memlekette birileri bir şeyler yapıyor. 'Kuşa bak kuşa' deyip birileri bu memleketin zenginliklerini götürüyor.” şeklinde konuştu.
Demokrasi nöbetine katılanlardan Esra Özdemir ise, “Ben de gazetemin arkasında durduğumu belirtmeye geldim bir vatandaş olarak. Gazeteme sahip çıkıyorum. Tutuklanan ağabeylerimizin arkasında olduğumu belirtmek için buradayım.” dedi. Nuray Günenç, demokrasiye özgürlük istediklerini, yapılan şeylerden mutlu olmadığını ifade etti. Kendisinin öğretmen olduğunu söyleyen Sultan Kaplan da en temel özgürlüklerini savunmak için nöbete geldiğini belirterek, “Düşünce, ifade özgürlüğü, hakkını arama özgürlüğü. Biz küçücük sınıfımızda bile farklı seslere, farklı düşüncelere saygı duyuyoruz. Son yıllarda birkaç adım bile olsa ileriye giden ülkemin, şu an tekrar her bakımdan dünya karşısında zor durumda olması, özgürlükler adına geri plana düşmüş olması beni çok üzüyor.” ifadelerini kullandı. CİHAN
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol