Sokaktaki müzisyene para verdi, şoke oldu

Sokaktaki müzisyene para verdi, şoke oldu
Güncelleme:

Ufak kız çocuğu Viyana sokaklarında gördüğü müzisyenin şapkasına bir bozukluk bıraktı. Sonra görebileceği en büyük sürprizle karşılaştı!

Ludwig van Beethoven dünya için çok önemlidir. Viyana için biraz daha fazla!

1770’da Almanya Bonn’da doğan ardından 22 yaşında Viyana’ya giderek klasik müziğin ünlü bestecisi Joseph Haydn’ın yanında çalışmaya başlayan Beethoven’in ünlü eseri 9. Senfoni’yi sokakta duymaya biz alışık değiliz. Evet Viyanalılar alışık olabilir. Ama bu kez onlar dahi şaşırdı.

Viyana Senfoni Orkestrası öyle bir sürpriz hazırladı ki, o sırada meydanda bulunanlar gurur ve huzur içinde Alman bestecinin “başucu eseri”ni dinledi. Tüm bunların olmasını çellistin şapkasına o malum bozuk parayı atarak sağlayan ufak kız ise büyük bir heyecan yaşadı!

Neşeye Övgü, Neşeye Şarkı isimleriyle bilinen şiirin sözleri şöyledir;

Kardeş olun ey insanlar,
Bunu ister tanrımız!
Bu dünyada herşey geçer,
Yanlız sana dost kalır.
İnsanlığa doğruluğa,
Göğsünü aç korkma sakın.
Hür doğmuştur insanoğlu,
Hür yaşamak hakkıdır.

Bir anekdot: Kendisi için yapılan alkışları duyamamak

Bundan tam yüz on sekiz yıl önce, 1824 yılı Mayısının yedinci günü, insanlığın kültür tarihine yepyeni bi sanat eseri katılmıştı. Aynı gün, yapılıp bitmesi daha yeni sona ermiş olan Viyana Saray Tiyatrosu'ndaki konseri dinlemeye koşanlar, büyük ses şairi Beethoven'i, üzerinde senelerce çalışarak yarattığı Dokuzuncu Senfoni'sini insanlığa armağan ederken gördüler. Hayatının son yaratma devresini tam bir sağırlık içinde geçiren büyük dâhi, bu ulu eserinin ilk çalındığı gün, ödevini tam olarak başarmış bir kahraman edasıyla orkestra şefi yerinde ayakta duruyor ve üç yüz kişiden ibaret olan orkestra ile koroyu Konzertmeister yerinden, arkadaşı Umlauff, onun yerine idare ediyordu. O gün, bu tarihe mal olan hadisenin nasıl geçtiğini yakından görenler, güzel olduğu kadar da içler parçalayan bu manzara karşısında göz yaşlarını tutamadılar, çünkü senfoninin devamı boyunca orkestra şefi yerinde hiçbir şey işitmeden ayakta durmuş olan büyük sanatçı, eser çalınıp bittikten sonra, hükümdarlara bile nasip olmayan şiddetli alkış tufanını da işitememiş ve ancak hayranlarından biri tarafından kollarından tutulup salona çevrildiği zaman, halkın büsbütün alevlenen heyecanı karşısında olan biteni anlamış ve sevindiği kadar da acı duymuştu.

(Cevad Memduh Altar'ın, Ludwig van Beethoven'in ölümünün 115. yılı vesilesiyle 18 Nisan 1942 Cumartesi günü Ankara Devlet Konservatuarı salonunda düzenlenen 9. Senfoni konseri dolayısıyla yayımlanan kitapta yer alan yazısından alıntıdır)