Diyanet'ten kız çocuklarının miras hakkı için skandal hutbe

Diyanet'ten kız çocuklarının miras hakkı için skandal hutbe
Güncelleme:

Son dönemde cuma hutbelerinde işlediği konular nedeniyle eleştiri oklarının hedefi olan Diyanet İşleri Başkanlığı bu haftaki Cuma Hutbesi'nde ise kız çocuklarının miras hakkı için "Kız çocuklarının Allah'ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır" dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın son dönemde yayımladığı hutbeler, içerik ve söylemleriyle kamuoyunda geniş yankı buluyor. Ağustos başında yayımlanan bir hutbede estetik ameliyatlar “şeytanın oyununa gelmek” olarak nitelendirilmiş, kısa kıyafetler ve dövme yaptırmak haram sayılmıştı. 8 Ağustos’taki hutbede ise “helal-haram hassasiyetinden uzak, lüks ve israfın zirveye ulaştığı tatil anlayışı” eleştirilmişti. Miras paylaşımı konulu bugünkü hutbe ise, İslam hukukunun miras kurallarını vurgularken, kadınların miras haklarına yönelik toplumsal baskılar ve yasal düzenlemeler arasındaki gerilimi yeniden gündeme taşıdı.

Diyanet'in bugün 81 ildeki camilerde okutulacak hutbede miras paylaşımı konusunu gündemine aldı. Hutbede, “Karşılıklı rıza olmadan Yüce Rabbimizin koyduğu miras ölçüsünü değiştirmek ilahî adalete aykırıdır. Kişinin kız çocuklarını mirastan mahrum bırakması ya da kız çocuklarının Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır” ifadelerine yer verildi. Bu açıklama, İslam hukuku ile Türk Medeni Kanunu arasındaki miras paylaşımı farklılıklarını bir kez daha tartışmaya açtı.

İslam hukukuna göre miras paylaşımında erkek, kadının aldığı payın iki katını alıyor. Örneğin, bir erkek kardeş mirasın üçte ikisini alırken, kız kardeş üçte birle yetiniyor. Buna karşılık, Türk Medeni Kanunu, mirasın zümre sistemine göre dağıtılmasını ve alt soydaki kardeşler (evlatlık dahil) arasında eşit paylaşımı öngörüyor. Bu düzenleme, kadın ve erkek arasında ayrım yapmadan adil bir paylaşım hedefliyor.

Ancak, 2024’te yürürlüğe giren “Tapu Sicilinde Arabuluculuk Uygulamaları” genelgesi, miras paylaşımı tartışmalarını alevlendirdi. Genelgeye göre, mirasçılar arabuluculuk sürecinde kendi aralarında anlaşarak farklı paylaşım oranları belirleyebiliyor ve bu anlaşma mahkeme kararı olmadan tapuya tescil ettirilebiliyor. Yasal eşitlik ilkesi korunurken, bu esneklik özellikle kırsal bölgelerde kadınların miras hakkından baskıyla feragat etme riskini artırdığı yönünde endişelere yol açıyor.

 

text-ad