''Herkes anladı ama Kemal Bey anlamadı''

''Herkes anladı ama Kemal Bey anlamadı''

Başbakan Yıldırım partisinin il başkanları toplantısında konuştu. Yıldırım'ın gündeminde Anaysa Değişikliği Teklifi vardı.

Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Başbakan Binali Yıldırım, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun yeni anayasaya ilişkin eleştirilerine ilişkin, "Efendim rejim değişiyor! Rejimi değiştirmeyiz.. Bunu anlata anlata bir hal olduk. Herkes anladı, Sayın Kılıçdaroğlu anlamadı. Kemal Bey, Türkiye'nin rejimi belli, Cumhuriyet, İstiklal harbini kazandık,rejimi değiştirdik, adını da Cumhuriyet koyduk. O mesele 1923'te bitmiştir. Sistemin adı Cumhurbaşkanlığı Sistemi, Nokta!" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım burada yaptığı konuşmada, Ocak ayının ilk haftasında Genel Kurula gelecek olan yeni anayasa paketinin ilk defa 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Erdoğan'ın kabulünde CHP, MHP liderleriyle konuşulduğunu söyledi. Başbakan Yıldırım, "Biliyorsunuz 15 Temmuz alçak darbe girişiminden sonra parti başkanlarıyla bir araya geldik. Bu konuyu ilk defa o zaman konuştuk. CHP, MHP ve Ak Parti olarak anayasa değişikliği konusunda bir çalışma yapmaya karar verdik" dedi.

Partisinin genel merkezinde düzenlenen AK Parti 114. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "Almanya ve Türkiye'deki terör saldırıları) Bütün bu saldırılar göstermektedir ki teröre karşı hiçbir ülke 'Biz güvenliyiz' diyemez. Terör, dünyanın başının belasıdır. O sebepten Türkiye'nin maruz kaldığı terör saldırılarını sadece Türkiye'nin meselesi olarak görmek fahiş bir hatadır. Irak ve Suriye'ye yerleşmiş olan terör örgütlerinin sadece Türkiye'yi tehdit ettiğine inananlar yanılırlar" dedi.

"ŞEHİTLERİMİZE ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUM"

Türkiye'nin büyük bir mücadele içerisinde olduğunu anlatarak, "Terörle mücadelemiz hem kendi topraklarımız içinde hem de sınırlarımızın ötesinde bütün şiddetiyle devam ediyor. Bu nedenle de zaman zaman şehitlerimiz oluyor. Dün maalesef Fırat Kalkanı Harekatı çerçevesinde El Bab'ı kuşatan ve hakim yerlerini ele geçiren silahlı kuvvetlerimizin kahraman askerlerine alçak terör örgütünün pususu ve intihar saldırısı neticesinde 14 yiğit evladımızı şehit verdik, yaralılarımız var. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Ailelerine ve milletimize başsağlığı, gazilerimize acil şifalar Mevlam'dan niyaz ediyorum. Dünyanın baş belası terör, insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Terörle mücadele Türkiye'nin beka mücadelesidir, varlık mücadelesidir. Türkiye'nin birliği, beraberliği, kardeşliğinin daim olması adına verilen büyük bir savaştır. Birlik ve bütünlüğümüzü her zaman muhafaza edeceğiz. Terörün Türkiye'yi vesayet altına almasına asla izin vermeyeceğiz. Terör ve şiddet Türkiye'yi demokrasimizi ve hukuk yolundaki kararlılığımızı asla sona erdiremeyecek. Terör karşısında millet olarak birliğimizi ve beraberliğimizi sonuna kadar koruyacağız" ifadelerini kullandı.

Başbakan Binali Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü:

"ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ"

* Dünyanın baş belası terör insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Terörün Türkiye'yi vesayet altına almasına asla izin vermeyeceğiz. Terör örgütleri canları yandıkça asimetrik eylemlere başladılar. Türkiye her türlü zoruluğa rağmen Halep'teki insanlık dramına sessiz kalmadı. Türk milleti vicdanını harekete geçiren sivil toplum örgütleri, Kızılay ve AFAD oradaki mağdur insanlara yardım etti. Yine parti teşkilatlarımız, sizler, belediyler yardımlar için seferber oldunuz. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere muhataplarımızla yoğun diplomasi trafiği yaptık ve sivillerin Halep'ten tahliyesini başlattık. Bugüne kadar 40 bin sivil tahliye edildi. Bu kolay olmadı. Malesef bölgede savaşın bitmesini istemeyen unsurlar, barışa kurşun sıkmak için gereken her türlü çabayı gösterdiler. Buna rağmen yoğun diplomatik baskımızla bu insanların imdadına yetişmeyi başardık.

"BİZE AFERİN DİYENLERİN METHİYESİNE İHTİYACIMIZ YOK"

* Bize aferin diyenlerin methiyesine ihtityacımız yok, biz inancımızın gereğini yapıyoruz. Ak Parti siyaseti evrensel değerlerin siyasetidir. Ak Parti ayrıştıran değil kaynaştıran bir partidir. 14 yılda Türkiye'ye büyük eserler kazandırdık. Tüm krizlere rağmen art arda bir yıl içinde büyük hizmetleri gerçekleştirdik. Bu alanda istikrarın getirdiği hizmetin ne demek olduğunu dünyaya gösterdik. Ecdadımız Fatih Sultan Mehmet gemileri karadan yürüttü onun torunları Erdoğan ve arkadaşları gemileri denizin altından yürüttü. Türkiye artık şer odaklarının bölebilecekleri bir ülke değil. Birlikte oldukça bizim hızımızı kimse kesemez. Ülkemiz sizlerle bu kadroyla bugünlere geldi, bu kadroyla da 2023 kutlu yürüyüşüne kararlılıkla devam edecek.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ ŞÖYLE TANIMLAYABİLİRİZ...

* Son yılların en fazla tartışılan konusu; Türkiye'de yönetim sistemini içeren değişikliğin acil bir ihtiyaca dönüştüğü konusudur. Bu konu toplumun bütün kesimlerinde tartışılıyor. Bu sorunu çözmek evelallah bu kadrolara nasip olacak. Biliyorsunuz 15 Temmuz alçak darbe girişiminden sonra parti başkanlarıyla bir araya geldik. Bu konuyu ilk defa o zaman konuştuk. CHP, MHP ve Ak Parti olarak anayasa değişikliği konusunda bir çalışma yapmaya karar verdik. Mutabakat sağlandı ama 7 maddede mutabakat sağlanamadı. Tam bu görüşmeler sonuna varmışken Ekim ayı başlarında Sayın Bahçeli bir çıkış yaptı: Bahçeli dedi ki mevcut sistem böyle devam etmemeli. Mevcut durumun anayasa ile uyumlu hale getirilmelidir dedi. Her ne kadar biz parlamenter sistemi tercih etsek de bu sorunu Ak Parti ile müzakere etmeye hazırız dediler. Bunun üzerine müzakereleri MHP ile sürdürdük. Sayın Bahçeli ile ilk görüşmemiz 10 Kasım'dır. 10 Kasım'da çerçeveyi çizdik, 10 Aralık'ta da teklifi meclise verdik. İş artık mecliste, Ak Parti Grubu olarak 316 imza ile teklifimizi verdik. Ak Parti üzerine hesap yapanlar sonunda kendileri mosmor oldu. Ak Parti 14 yıldır her zor anda ülkenin sorunlarını çözen ve ülkenin geleceğinin aydınlık yarınlarını hazır eden bir partidir. Bu anayasa 21 maddede değişikliğin 18 maddesi esasa ilişkindir. Diğer 3 madde geçici maddeler, yürürlü ve intikal maddeleridir. Aslında 21 maddelik değişiklikte mevcut anayasanın 69 maddesinde de uyum değişikliği yapma durumunda kaldık. Sistemde Başbakanlık, Bakanlar Kurulu yok. Hükümet sisteminde Cumhurbaşkanı var, bakanlar kurulu var bir de meclis var. Aslında sistemi şöyle tanımlayabiliriz; belediye başkanlığı gibi.. Belediye başkanını bir sandıkta, meclis üyelerini de başka bir sandıkta seçiyorsunuz.

KEMAL BEY, O MESELE 1923'TE BİTTİ

* Efendim rejim değişiyor! Rejimi değiştirmeyiz.. Bunu anlata anlata bir hal olduk. Herkes anladı, Sayın Kılıçdaroğlu anlamadı. Kemal Bey, Türkiye'nin rejimi belli, Cumhuriyet, İstiklal harbini kazandık,rejimi değiştirdik, adını da Cumhuriyet koyduk. O mesele 1923'te bitmiştir. Sistemin adı Cumhurbaşkanlığı Sistemi, Nokta! Eğer bir kriz olursa, Türkiye o krizle yaşamak mecburiyetinde değil. Sistem onu da çözüyor. Eğer bir kriz olursa Cumhurbaşkanına seçime gitme yetkisi veriyor. Veya meclise seçim kararı alma yetkisi veriyor. Dolayısıyla ikisi birbiri ile anlaşacak. Sistem oturun anlaşın diyor. Eğer anlaşamazsınız bedelini ödersiniz diyor. Vatandaş bedelini ödetir. Bazıları diyor ki kararname ile eyaletler kurulabilir. Abu sabuk şeyler söylüyorlar. Anayasanın başında yazıyor, Toprak bütünlüğü, milletiyle ülkesiyle bağımsız, demokratik, laik bir devlet.. Nasıl böyle bir şey icat ediyorlar. Türkiye ülkesiyle milletiyle bir bütündür. Biz bu mücadeleyi niye yapıyoruz, neden şehitlerimiz var, bütün kavgayı ülkemizin bütünlüğü için veriyoruz. Terör örgütleri üzerimize geliyor, Çünkü biz vatan bölünmez diyoruz. Bu anayasada belediye kurmak, yeni il kurmak veya illeri birleştirmek.. hepsi meclisin işi. Başkan ne yapacak, bakanların sayısını değiştirdim, şu bakanlıkları birleştirdim diyecek.. Bunlar icraatla sınırlı olan şeylerdir. Ama mesela vergi konacak, vergiyi meclis koyacak. Bütçeyi meclis onaylayacak. Çünkü bütçe hakkı meclisindir. Dolayısıyla arkadaşlar bu konuda daha fazla detaylara girmeyeyim.. Görüyorum ki genel itibariyle toplumda ciddi bir kabul gördü.. Şunu da bilmenizi istiyorum; bu bizim tek başımıza hazırladığımız bir anayasa değil. Bir uzlaşma. Uzlaştığımız bir konu eğer MHP'yi memnun etmediyse olmaz. Bu anlayışla sürdürdük. Her maddeyi en ince ayrıntısına kadar konuştuk. Sayın Bahçeli'nin duruşu önemliydi. Ben bir kez daha kendisine huzurunuzda teşekkür ediyorum. Değerli arkadaşlar Ocak ilk haftasına kadar komisyondaki görüşmeler sonlanacak. Sonra Genel Kurul'a gelecek.

BİZİM Kİ TRAFİKTE PATATES MÜHRÜ İLE ALINAN EHLİYET DEĞİLDİ

* Anayasa Genel Kurul'da kabul edilecek ama iş bitmiyor. Sonra size iş düşüyor. Sonra hepimiz meydanlardayız. İnşallah milletimize ne yapmak istediğimizi en iyi şekilde anlatacağız. Bu anayasa koalisyonlar dönemini kapatıyor. İçimde kalmasın söyleyeyim; 2002'de seçime gittik, vatandaş ehliyeti verdi, Sonra baktı arabayı iyi kullanıyoruz, puanımızı artırdı, Sonra baktı çok iyi gidiyorsunuz dedi bizimle yola devam etti. 2015'te bir yol kazası geçirdik, vatandaş ehliyet tekrar senin dedi. Ehliyette burda, hizmette burada, adres Ak Parti. Ehliyeti vatandaş veriyor. Bizim ki trafikte patates mührü ile alınan ehliyet değildi. Çakma ehliyetle bizim işimiz olmaz. Biz ehliyeti milletten alırız.