Bahçeli'den yaylım ateşi: ''Kabak kafalar, özürlü beyinler, zehirli diller, şarlatanlar''

Bahçeli'den yaylım ateşi: ''Kabak kafalar, özürlü beyinler, zehirli diller, şarlatanlar''
Güncelleme:

MHP lideri Bahçeli, partisinin bugünkü TBMM Grup Toplantısı'nda geçirdiği sağlık sorunları nedeniyle tedavi sürecinde kendisi hakkındaki "dublör kullanılıyor" iddialarına ateş püskürdü.

Geçirdiği rahatsızlık sonrası olduğu ameliyat nedeniyle 28 Ocak'tan 24 Haziran'a kadar partisinin grup toplantılarına ara veren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün de yeniden partisinin grup toplantısı için kürsüdeydi.

Leman Dergisi'ne yönelik başlatılan soruşturmaya ilişkin konuşan Bahçeli, "Yabancı benzerlerini aratmayacak ilkellikte yayın yapan, sözde bir mizah dergisinde efendimiz Resulullah'a yapılan iğrenç saldırıyı nefretle lanetliyor, İslamofobi tehdidinin ülke içine sızmasına karşı siyasi, stratejik, hukuki bir eylem planı hazırlanmasını önemli görüyorum" ifadelerini kullandı.

PKK'nın silah bırakma sürecini tamamlaması gerektiğini dile getiren Bahçeli, provokatif tahriklere karşı azami dikkat çağrısı yaptı. Bahçeli, "PKK örgütsel varlığını feshettiğini 12 Mayıs'ta açıklamıştır. Kara bir dönem açılmamak üzere kapanmalı. Bundan geriye dönüş yok, aksi halde sonuç vahim ötesidir" dedi.

Bahçeli, 8 Eylül'e ertelenen CHP kurultay davası hakkında, "8 Eylül'den bir gün sonra tarihi bir gün olan 9 Eylül'e bir ve bütün halinde ulaşması, CHP için demokratik bir fırsattır" ifadelerini kullandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i de hedef alan Bahçeli, "Yabancıların karşısında nabza göre şerbet veren bir siyasetçinin ülkesini ve milletini tartışması, hatta kötüleme yarışına girmesi utanç duyulacak bir ilkesizlik ve itibarsızlıktır" dedi.

Açıklamasında muhalefeti hedef alan Bahçeli, "Güneş tutulması yaşayan muhalefetin siyasi ahlak ve vicdan bağlamında şiddetli bir yıkıma maruz kaldığı ortadadır. Filiz verip yapraklanması imkansız kütük gibi görünenlerden ne ülkemize ne de milletimize bir yararı dokunmayacaktır. Kuşku bulutlarının altında, tedirgin fısıltıların boyundurluğunda, şaibeli ilişkilerin merkezinde yer alanların dört başı mamur siyasi karakter ve ahlaki duruş göstermeleri boşuna bir hevestir" dedi.

"Belediyeleri saran yolsuzluk tufanından tutun da parti kongrelerinin gölgelenmesine kadar her çarpık ve gayri meşru vakanın ortaya çıkması en başta milletimize büyük bir hakarettir" diyen Bahçeli, "CHP'nin mahkemelik olması, günden güne ağırlaşan hastalıklı bünyesinin bir sonucudur. Öyle ki CHP, sebebi meçhul bir acının pençesindeki ne yapacağını, ne isteyeceğini, ne söyleyeceğini bilemez haldedir." ifadelerini kullandı.

Bahçeli, rahatsızlık sürecinde kendisi hakkında söylenenlere tepki göstererek "'Dublör kullanıyor, çoktan öldü' diyen şarlatanlara hayretler içinde şahit olduk. Yapay zeka ile konuştuğumu ileri süren kabak kafaları, özürlü beyinleri, zehirli dilleri şaşkınlıkla izledik" dedi.

 

Bahçeli'nin konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:

"Peygambere saldırıyı, sözde mizah dergisinin karikatürünü lanetliyorum. Dergi yabancı benzerlerini aratmayacak ilkelliktedir. İslamofobiye karşı hukuki eylem planı hazırlanmalı.

5,5 aylık ayrı kaldığımız dönemde, ‘Dublör kullanıyor, çoktan öldü' diyen şarlatanlara hayretler içinde şahit olduk. Bilmiyorlar ki verdiği canı ancak ve ancak yüce Allah alır.

Şükürler olsun ki sağlığımız ve kuvvetimiz yerinde. Üstelik yapacak daha çok işimiz, ulaşılacak daha çok hedefimiz, sevindirecek daha çok dostumuz, titretecek daha çok düşmanımız var. Milletimiz yanımızda. Yapacağız başaracağız. Türkiye yüzyılını kuracağız.

Canımızı acıtan ciğerlerimizi yakan bazı münferit olayların varlığını inkar etmek mümkün değil. Her yaz geldiğinde çıkan orman yangınları bunlardan birisi.

Ormanlar milli servettir. Bir ağacın yok olması ülke ve millet bütünlüğüne kast etmektir. Yangınlar artık tahammül sınırlarını aşmıştır.

Belediyeleri saran yolsuzluk tufanından, kongrelerin gölgelenmesine kadar en başta milletimize büyük bir hakarettir. CHP'nin mahkemelik olması, günden güne ağırlaşan hastalıklı bünyesinin sonucu. CHP ne yapacağını, ne isteyeceğini bilemez halde.

CHP'nin 38'inci kurultayı ile görülen mutlak butlan davası ve duruşmanın 8 Eylül'e ertelenmesinin bizim nazarımızda herhangi bir değeri yok. Fakat CHP'nin kendi içinde birlik halinde olması, iç huzur ve dengeyi yakalaması Türk demokrasisinin hayrına olacağı kanaatindeyim.

Sosyalist Enternasyonal'in yörüngesinde dönerek değil, Atatürk'ün izinden yürüyerek istikrarsızlıktan kurtulacakları düşüncesindeyim. 8 Eylül'den bir gün sonra tarihi bir gün olan 9 Eylül'e bir ve bütün halde ulaşması demokratik bir fırsattır.

Eğer bu samimi tavsiyelerimiz gerçekleşmezse, bu parti Türk siyasetini nedensellik muhtevasında yozlaştıracak ve yıpratacaktır. Hem siyasi varlığına yazık edecek, hem de Türk demokrasisini zedeleyecektir.

CHP artık kartel partisidir. Yani siyasi hedefleri için devletin kaynaklarını kanun dışı yollardan kullanacak kadar çizmeyi aşmıştır. Dehşet veren kanunsuzluk, hukuksuzluk ve yolsuzluk markası olmaya da açık ara namzettir.

Terörsüz Türkiye hedefi doğru zamanda atılan doğru adımdır. Süreklilik içeren barış ortamına duyulan özlemdir. Komşu coğrafyaları tesirine alan istikrarsızlık dalgasına karşı iç bünyemizde tesis edilen emniyet kuşağıdır.

Yeni yüzyılda teröre yer yok. Ödenen bedellere, çekilen çilelere, acılara tekrar katlanmak söz konusu değil. Türkiye yeni bir döneme geçmiştir.

PKK'nın silah bırakma sürecini tamamlaması sağlanmalı. Provokasyon mahiyetli, hiç kimsenin altından kalkamayacağı yeni çatışmalara yol açacak sivri tahriklere karşı azami derecede dikkat edilmeli.

27 Şubat İmralı açıklamasına müzahir şekilde, PKK örgütsel varlığını feshettiğini 12 Mayıs'ta açıklamıştır. DEM Parti'nin temasları kayda değerdir.

Kara bir dönem açılmamak üzere kapanmalı. Barış havası hakim olmalı. Bundan geriye dönüş yok, aksi halde sonuç vahim ötesi."

 

text-ad