Erdoğan, hayat pahalılığını ve ekonomik sıkıntıları kabul etti

Erdoğan, hayat pahalılığını ve ekonomik sıkıntıları kabul etti
Güncelleme:

14 Mayıs seçimlerinde yeniden Cumhurbaşkanı adayı olan, Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Erdoğan "Hayat pahalılığı başta olmak üzere, ekonomik sıkıntıları yine biz çözeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa 897 Afet Konutu Temel Atma ve 659 Konut, 61 Dükkânın Anahtar Teslim Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, 6 Şubat'ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerde Şanlıurfa'da 12 bin 728 binadaki 22 bin 464 bağımsız bölümün kullanılamaz hale geldiğini belirterek, "Bölge genelinde ise bu rakamlar 311 bin binadaki 872 bin bölüme ulaşıyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, tören alanındaki katılımın muhteşem olduğunu belirterek, caddelerdeki yoğun ilgi nedeniyle havaalanından yaklaşık 1 saatte tören alanına gelebildiklerini söyledi. Şanlıurfalıların, tören alanındaki muhabbeti 14 Mayıs'ta farklı bir bayrama çevireceklerine inandığını vurgulayan Erdoğan, yarın idrak edilecek Kadir Gecesi ile Ramazan Bayramı'nı tebrik etti.

"ŞANLIURFA İLE ARAMIZDA GÜÇLÜ BİR BAĞ VAR"

Ramazan Bayramı'nın deprem bölgesindekiler başta olmak üzere tüm millete, İslam alemine, tüm insanlığa hayırlar getirmesini, huzura ve felaha vesile olmasını dileyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burası Hazreti İbrahim'e ateşi gül bahçesi eyleyen, Hazreti Eyüp'ün yaralarına merhem olan şehirdir. Burası nice mazlumlara, mağdurlara, nice gönül sultanlarına kucak açan, yüklerini omuzlayan, ekmeğini, suyunu paylaşan şehirdir. Burası insanlığın, tarihin derinliklerindeki köklerini aradığı, medeniyetlerin izini sürdüğü bir şehirdir. Urfa'yı anlamak için önce Türk'ü, Kürt'ü ve Arap'ı ve bu şehrin tüm renkleriyle kucaklaşmak gerekiyor. Biz bu şehri, her bir ferdiyle, toprağının her karışıyla, ona şanlı unvanı veren cesaretiyle, bölgesini cazibe merkezi yapan bereketiyle seviyoruz. Urfa, sevincini de hüznünü de türküleriyle, gazelleriyle anlatan, söyleyen, söyleten bir şehirdir."

"Sevgili Urfalılar, bu şehri, Mukim Tahir, Bekçi Bakır, Tenekeci Mahmut, Kazancı Bedih söyler. Ne diyor Urfalı Nabi? 'Gonca gülsün, gül açılsın, cuy feryat eylesin, sen dur ey bülbül biraz, gülşende yarim söylesin' ifadelerini kullanan Erdoğan, 14 Mayıs'ta herkesin susacağını, Şanlıurfa'nın konuşacağını söyledi.

"14 Mayıs'ta Şanlıurfa öyle bir konuşacak ki tüm başlar buraya dönecek, tüm gözler burayı takip edecek. Şanlıurfa ile aramızda gönülden gönüle giden kimsenin anlayamayacağı kadar güçlü bir bağ vardır." ifadelerini kullanan Erdoğan, 14 Mayıs'taki seçimler için alandakilerden destek istedi.

6 ŞUBAT DEPREMLERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat’ta ülkenin tarihinin en geniş alanında yaşadığı şiddetli depremlerle sarsıldığını anımsattı. Asıl büyük yıkımın depremin merkezi Kahramanmaraş ile Hatay, Malatya ve Adıyaman illeri ayrıca Gaziantep'in iki ilçesinde yaşandığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu depremlerden etkilenen şehirlerden birisi de Şanlıurfa idi. Tespitlere göre Şanlıurfamızda 12 bin 728 binadaki 22 bin 464 bağımsız bölüm kullanılamaz hale geldi. Bölge genelinde ise bu rakamlar 311 bin binadaki 872 bin bölüme ulaşıyor. Deprem haberini alır almaz devleti ve milletiyle tüm imkanlarımızı bu bölgeye taşıdık. Arama kurtarma faaliyetleri, gıdadan giyeceğe ve barınmaya kadar acil yardım ihtiyaçları, enkaz kaldırma çalışmaları derken kalıcı konutların yapım safhasına da geldik."

Depremde hayatını kaybeden 50 bin üzerindeki vatandaşa bir kez daha rahmet, yakınlarına sabırlar dileyen Erdoğan, "Yaşadığımız coğrafyanın güzelliklerinden istifade ettiğimiz gibi deprem ve sel gibi külfetlerine de katlanmak durumundayız. Nitekim Şanlıurfa, depremin ardından bir de sel felaketiyle imtihan oldu. Sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza da Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı niyaz ediyorum." dedi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde ölenleri geri getirmenin mümkün olmadığını ama afetlerin yaralarını sarmanın, kayıpları telafi etmenin, boyunlarının borcu olduğunu belirten Erdoğan, depremin ardından başlattıkları çalışmalarla şimdiden kalıcı konutların inşaatlarının yükselmeye başladığını söyledi.

"DEPREM BÖLGELERİ AYAĞA KALDIRACAĞIZ"

Erdoğan, 319 bini bir yıl içinde teslim edilecek şekilde 650 bin yeni konut yapıp, deprem bölgelerini ayağa kaldıracaklarını ifade ederek, "Hatta bayramda, inşası tamamlanan ilk köy evlerimizin hak sahiplerine teslimini gerçekleştireceğiz. Dünyada bu çaplı bir felaketin üzerinden sadece 2,5 ay geçtikten sonra vatandaşlarını yuvalarına kavuşturmaya başlayabilecek başka bir devlet yok. Başka bir yönetim de yok." diye konuştu.

"Çünkü biz bu milleti seviyoruz. Çünkü bu millete aşkla bağlıyız. Çünkü biz bu millete hizmet etmeyi şereflerin en büyüğü olarak görüyoruz. Çünkü biz bu milletin derdiyle dertlenmeyi, her meselesine çözüm bulmayı hayatımızın merkezine koyuyoruz." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu hissiyat ve şevkle 21 yılda ülkemize asırlık demokrasi ve kalkınma atılımları kazandırdık. Bu sayede yaşanan tüm felaketlerin izlerini rekor sürede silmeyi başardık. Bu anlayışla bilim insanlarınca 'asrın felaketi', yaşayanlar tarafından 'küçük kıyamet' olarak tarif edilen deprem yükünün altında kalmadık. Depremde yıkılan şehirlerimizi ayağa kaldırırken, sadece konut yapmakla da kalmıyoruz. Okuluyla, hastanesiyle, altyapısıyla, parkıyla, iş yerleriyle adeta yeni şehirler inşa ediyoruz. Bu kapsamda Şanlıurfa'mızda da 8 bini konut, 3 bini köy evi olmak üzere, 11 bin ev yaparak, depremzedelerimizi yeni yuvalarına kavuşturacağız. Şehirlerdeki konutları zemin artı 3 veya 4 kat, köy evlerini ise ahırı, bahçesi ve diğer kısımlarıyla tek kat olarak yapıyoruz. Her gün binlerce yeni konutun sözleşmesi yapılıyor, inşasına başlanıyor. Biz de deprem şehirlerimize yaptığımız ziyaretlerde yeni konut projelerimizin temellerini atıyor, daha önce tamamlananların da anahtarlarını teslim ediyoruz."

 "ONLARI KENDİ HALLERİNE BIRAKIN"

Bugün Şanlıurfa'da Birecik ve Eyyübiye ilçelerindeki yaklaşık 900 deprem konutunun temelini atacaklarını, 659 konut ve 61 dükkanın da açılışını gerçekleştireceklerini aktaran Erdoğan, depremden sonraki 5'inci günde Şanlıurfa'ya gelerek durumu yerinde gördüğünü, şimdi konutların temel atılması dolayısıyla Şanlıurfa'da olduğunu söyledi.

Hem Şanlıurfa hem diğer deprem şehirleri, eskisinden daha iyi bir seviyeye gelene kadar, vatandaşların yanında olmayı sürdüreceklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bazı deprem turistlerinin buralara gelip, resim çektirip, nutuk atıp döndüğünü görüyoruz. Bunların kimler olduğunu biliyorsunuz değil mi? Bunlara gerekli dersi 14 Mayıs'ta vermeye hazır mıyız? Gerçi bunların daha kendilerine hayrı yok ki ülkenin ve milletin dertlerine derman olsunlar. Daha kendi aralarındaki fay hatlarıyla baş edemeyip kafa, göz birbirine girenlerin, 14 milyon insanın hayatını etkileyen bir felaketin üstesinden gelmesi zaten mümkün değil. Bunun için onları kendi hallerine bırakın. Varsınlar, kendi kendilerine koalisyonculuk oynasınlar, makam, mevki dağıtsınlar, ona, buna höykürsünler, altı boş vaatlerle atıp tutsunlar. Varsınlar PKK'sından FETÖ'süne tüm terör örgütlerinin eteklerinin altına girip, onlardan medet umsunlar. Varsınlar Yasin Börü'nün azmettiricilerini, Gezi olaylarının planlayıcılarını, eli kanlı katilleri serbest bırakma sözü versinler. Varsınlar emperyalistlerin asırlık heveslerinin oyuncağı olmak için büyükelçilere sözler versinler. Onlardan gizli, saklı talimatlar alsınlar. Biz milletimizle birlikte kendi işimize bakacağız, kendi geleceğimize bakacağız."

"SEÇİM KİRLİ PAZARLIKLARLA KAZANILMAZ"

Türkiye'deki muhalefetin, başka kimseye gerek olmadan, kendi kendisiyle yeterince uğraştığını ifade eden Erdoğan, "Neredeyse 30 yılı bulan yöneticilik hayatımızda, milletin gücünün üstünde güç olmadığını sayısız örneğiyle gördük, vesayet odaklarına da gösterdik." dedi.

Erdoğan, seçimin, televizyon ekranlarında, sosyal medya mecralarında, dört duvar aralarında yapılan kirli pazarlıklarla kazanılmadığının altını çizerek, şöyle konuştu:

"Seçim önce milletin gönlünde, sonra sandıkta kazanılıyor. Milletim benim buna hazır mı? Milletimiz, seçim günündeki tercihi için kararını, karşısındaki cumhurbaşkanı adaylarına, ittifakları oluşturan partilere bakarak veriyor. Soruyorum sizlere, adayları gördünüz mü? Gördünüz. Adayları bugüne kadar yaptıklarıyla kantara çektiniz mi? Çektiniz. Adayları ülkeyi ve millete yapacakları hizmetleri gösteren vizyonları ile ölçüp, biçtiniz mi? Öyleyse tekrar soruyorum size, gözünüzün nuru evlatlarınızın istikbalini kime emanet edeceksiniz? Hayallerinizi hayata geçirmek için ülkenin yönetimini kime teslim edersiniz? Ülkemizin siyasi, ekonomik, askeri, diplomatik gücüyle dünyada hak ettiği yeri alması için kime güvenirsiniz? Cumhuriyetimizin yeni asrına adını verdiğimiz 'Türkiye Yüzyılı'nı kime emanet edersiniz? Bu sorulara aklı ve vicdanıyla cevap veren herkesin yeri, inanıyorum ki bu kardeşinizin yanı olacaktır, Cumhur İttifakı'nın yanı olacaktır. Seçim tercihi, öyle öfkeyle kalkarak, küserek, tepkiyle hareket edilerek verilecek bir karar değildir. Noter masası değil, kumar masası değil. Güzel, peki orada ne işin var, öyle mi? Bu ülkenin geçtiğimiz 21 yıldaki tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, bugünkü sıkıntılarının çözüm adresi Allah'ın izniyle yine biziz."

"ÖTEKİLER SADECE KONUŞMAYI BİLİR"

"Ötekiler, sadece sıkıntıları biliyor. Biz ise hem sıkıntıları hem çözüm yollarını biliyoruz. Ötekiler sadece gözünü iktidarın nimetlerine dikmiş, biz ise iktidarın, ülkenin ve milletin hayrı için nasıl kullanılacağını biliyoruz." diyen Erdoğan, Şanlıurfa Havalimanı'nı, havalimanı yollarını, Harran Üniversitesini kendilerinin yaptığını hatırlattı.

Erdoğan, bu hizmetleri bundan sonra da yapacaklarının altını çizerek, şunları kaydetti:

"Ötekiler sadece konuşmayı bilir, biz ise söylediğimiz her şeyi yapmayı namus borcu olarak biliyoruz. Depremde yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı söyledik. Hayat pahalılığı başta olmak üzere, ekonomik sıkıntıları yine biz çözeceğiz. Milli gelirimizi nasıl 21 yılda 3 bin 600 dolardan 10 bin 650 dolara çıkardıysak her bir insanımızı hayal ettiği refah seviyesine ulaştırmak da bize nasip olacaktır. Biz yaparız, bunların yapacağı hiçbir şey yok. Salgınından savaşına kadar, dünyada yaşanan krizleri sizler de takip ediyorsunuz. Türkiye, küresel krizleri sadece başarıyla göğüslemekte kalmıyor, fırsata dönüştürecek programlar da uyguluyor." 

 

AA