Prof. Dr. Celal Şengör'den İstanbul ve İzmir uyarısı

Prof. Dr. Celal Şengör'den İstanbul ve İzmir uyarısı
Güncelleme:

Yerbilimci Prof. Dr. Celal Şengör canlı yayında İstanbul ve İzmir'i tehdit eden fayların olduğunu belirterek İstanbul'un dünyada megapol olmak için en uygunsuz bölge olduğunu söyledi.

Kahramanmaraş ve Hatay'da meydana gelen depremlerin ardından bölgedeki sarsıntılar devam ediyor. Yerbilimci Prof. Dr. Celal Şengör tv100'de gazeteci Candaş Tolga Işık'ın depremlerle ilgili soruları yanıtladı. Celal Şengör, artçı depremlerin beklenen bir şey olduğunu ifade ederek, “Anadolu bir mozaiktir, faylarla birbirinden ayrılmış bloklardan oluşur. Bu fayların bazıları 7,8 ve 7,6’lık depremlerden sonra gerginlik meydana geldi. Bu tamamen beklenen bir şey" dedi.

"İSTANBUL VE İZMİR'İ TEHDİT EDEN CİDDİ FAYLAR VAR"

İzmir ve çevresinde hissedilen 4,1 büyüklüğünde depremi değerlendiren Prof. Dr. Celal Şengör, “İzmir’in kuzeyinde oldu. İstanbul ve İzmir'i tehdit eden ciddi faylar var. Daha önceden de söylediğim gibi bütün Batı Anadolu senede 2 ile 2,5 santim kuzeye ve güneye açılıyor. Yani bu deprem üretecek bol bol. Bütün kıtalar içerisinde depremselliği en zengin yerler Batı Anadolu, Ege ve Yunanistan’dır” şeklinde konuştu.

 "BAZILARI TSUNAMİYE KADAR GİTMİŞ BUNLARIN"

Ünlü tarihçi İlber Ortaylı ise İstanbul’da tarihi devirlerde yaşanan depremlere ilişkin bilgiler vererek "İstanbul’da tarihi devirlerde deprem var. Bazıları tsunamiye kadar gitmiş bunların. 1895’da depremi baya ciddi. Kötü beton bina çöker ama ahşap bina çökmez, oynaktır çünkü. O zaman ahşap bir şehir olan İstanbul tahribat gördü, Fatih Camii yıkıldı” ifadelerini kullandı.

“İSTANBUL DÜNYADA MEGAPOL OLMAK İÇİN EN UYGUNSUZ BÖLGE”

İlber Ortaylı "İstanbul çok fazla büyüdü ve bir megapol oldu. Dünyada megapol olmak için en uygunsuz bölge. Coğrafyası çok kötü, köprünün Asya tarafında kıyaya paralel dağlar var, Trakya tarafı büyük inşaatlara uygun olmayan bir ziraat arazisi. Şehrin nüfusunun bir şekilde buradan kaydırılması için yapılacak şeyler belli.

 "SANAYİDE İSTANBUL'U KURTARMAK LAZIM"

"Sanayide kesinlikle İstanbul’u kurtarmak lazım, burada oturulamaz. Burası zor bir yer, sağlık kontrolü yapılamaz, okul sistemi, trafik işlemesi son derece zordur. Hiçbir akıllı memleket seçkin okullara yolladığı çocukları böyle bir yolculuğa mahkum edemez."

"Belli sanayi tesislerinin kaydırılması lazım. Ankara’nın başkent olması bir ölçüde Kuzey Anadolu’ya hayatiyet kazandırıyor. Konya’nın çok büyümesini engelliyor ve çok da isabetli bir şey. İstanbul’un da yükünü hafifletiyor. 950’ten sonra öyle bir devir geldi ki bütün sanayi canı isteyen canının istediği yere sanayi yaptı. İstanbul bu hale geldi. Türkiye’nin kalıbı çıktı dışarı, oryantalize olduk. Bugün 3. Dünya böyle gidiyor. 20 milyonluk metropoller az gelişmişliğin göstergesi olacak. Yani Kahire bunun kurbanıdır ve Afrika. "

"SURİÇİ'NE DOKUNULMAZ"

“İstanbul’un Suriçi’ne dokunulmaz. Nasıl ki Portekiz’in mahallelerine dokunulmazsa, tramvay duvarlara sürtüne sürtüne giderse burada da öyle olurdu. Sen şehri surların dışına yapmak gibi bir planı yapacaksın. Bunu yapmadıktan sonra olmaz”

"450 BİN MÜTEAHHİT OLMAZ, BÖYLE BİR ŞEY YOK"

İlber Ortaylı'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"İnşaat mühendisleri yetişiyor buna rağmen iyi mekteplerden çıkanlar işsiz. 450 bin müteahhit olmaz, böyle bir şey yok. Bunların çoğu tembel, işçisinden evvel inşaat yerinde olmayan bir müteahhit düşünülemez. Benim anlamadığım bir şey daha var. Dünyada Türk inşaat firmalarına saha açılma gibi bir devir başladı. Almanya önce biz almayacağız dedi çünkü şişti. Çünkü havalimanı tamamlayamadı bizimkilere tamamlattılar Berlin Havalimanı’nı. Emin olun bu depremler ve binalar gelecekteki yatırım ve genişleme imkanı iyi olanları engelliyor"

"TÜRKİYE'NİN BELLİ BÖLGELERİNİN NÜFUSU SABİTLENDİ"

"Milli ekonomi açısından bu günlerde en son düşeceğimiz şey. Türkiye, nüfusunun ve çoluğunun, çocuğunun, bebeklerinin, genç adamlarının enkaz altında kalmasına tahammül edecek bir ülke değil. Bizim nüfusumuz artmıyor artık. Türkiye’nin belli bölgelerinin nüfusu sabitlendi. Bundan sonra azalma başlayacak. Biz hatta bazı yerlerde kendimize benzeyen toplumlardan iş gücü ve teknik güç ithal etmek zorundayız. O yüzden kanunların değişmesi ve imar aflarının kaldırılması lazım."