Terör Saldırıları Gençlerin "Hayallerini" Alamadı

Terör Saldırıları Gençlerin "Hayallerini" Alamadı

Başkentte gar önü ve Kızılay'daki terör saldırılarının genç mağdurları, tedavi gördükleri hastanede bir araya gelerek "terör hayallerimizi alamayacak" mesajı verdi - Gar önündeki saldırıda yaralanan 18 yaşındaki Geçgin: - "O gün oraya böyle olaylar yaşanm

ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Ankara Garı önü ve Kızılay'da meydana gelen terör saldırılarının genç mağdurları, tedavi gördükleri hastanede bir araya gelerek "terör hayallerimizi alamayacak" mesajı verdi.

"Emek, Barış, Demokrasi Mitingi" için geçen yıl 10 Ekim'de Ankara Garı önünde toplananlara yönelik saldırıda yaralanan 18 yaşındaki Furkan Geçgin ve 13 Mart'ta Kızılay Güvenpark'ta otobüs beklerken bombalı saldırının hedefi olan 16 yaşındaki Beyza Çalı, AA muhabirine açıklama yaptı.

Geçgin, patlamanın ardından çok acı günler yaşadığını, o anları unutmasının mümkün olmadığını ifade etti. Merasim Sokak'taki saldırıda da aynı duyguları yeniden yaşadığını söyleyen Geçgin, Kızılay ve İstanbul'daki terör saldırılarının, yüreğinde kapatmaya çalıştığı yarayı daha da derinleştirdiğini dile getirdi.

Saldırının olduğu gün, yürüyüşe katılmak üzere Ankara Garı önünde bulunduğunu anlatan Geçgin, patlamada ağır yaralandığını, uzun süre yürüyemediğini anlattı. Şu anda fizik tedavi gördüğünü ve yavaş yavaş yürümeye başladığını belirten Geçgin, "Ben, o gün oraya, böyle olaylar yaşanmaması için gitmiştim. Tek isteğim, barıştı. Ama aynı olayı ben yaşadım. Terör, barışı engelleyemeyecek. Bedenlerimiz, ruhumuz yaralandı ama hayallerimizi alamayacak. Biz, bu ülkenin yarınlarıyız ve yarınlara yürüyeceğiz." dedi.

Lise son sınıfta okuduğunu ancak öğrenimine ara vermek zorunda kaldığını belirten Geçgin, "Yoluma seneye devam edeceğim. Ayağa kalkayım, elektrik-elektronik mühendisi olmak için bıraktığım yerden tekrar çalışacağım." diye konuştu.

Terör mağdurlarının yanında olduğunu, onlarla aynı duyguları paylaştığını vurgulayan Geçgin, tedavi gördüğü hastaneye gelerek patlamada yaralananlara destek vermeye çalıştığını söyledi.

- "Türkiye, bize emanet"

Kızılay'daki terör saldırısının mağdurlarından 16 yaşındaki meslek lisesi öğrencisi Beyza Çalı da olayın gerçekleştiği gün deneme sınavına girdiğini söyledi.

Sınavdan sonra arkadaşlarıyla buluştuğunu ve halasına gitmek üzere durağa doğru yürüdüklerini anlatan Çalı, şöyle devam etti:

"Olay olduğunda durağın hemen arkasındaydım. Bir anda oldu, çok korktum. Akciğerimde şarapnel parçası var. Elimde kesik var. Olaydan hemen sonra iç kanama olmuştu. İyi olacağım ve hedeflerime ulaşacağım.

Meslek lisesinde okuyorum. İnşallah, acil tıp teknisyeni olacağım. Patlamada, bize acil müdahale eden sağlık çalışanlarına çok şey borçluyuz. Ben de acil tıp teknisyeni olup, hayatta kalmamı sağlayan sağlık çalışanlarına olan vefa borcumu ödeyeceğim."

Çalı, terörün amacına ulaşamayacağını ifade ederek "Terör, gençleri vuruyor. Türkiye'nin geleceğini etkilemek, çökertmek istiyorlar. Her ne olursa olsun bizler Türkiye'nin yarınlarıyız ve ayakta durmasını sağlayacağız. Türkiye, bize emanet." diye konuştu.

Bu süreçte en büyük morali kendini yalnız bırakmayan sevdiklerinin verdiğini dile getiren Çalı, "Manevi destek çok önemli. Bugün de burada birbirimize destek olduk." dedi.

-Her iki gencin de hayati tehlikesi vardı

Bombalı saldırılarda yaralanan Geçgin ve Çalı, Ankara 1. Bölge Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği'ne bağlı Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirilmişti.

Furkan Geçgin'e Prof. Dr. Faruk Coşkun, Betül Beyza Çalı'ya Doç. Dr. Bülent Koçer'in önderliğindeki ekip müdahale etmişti.

Prof. Dr. Coşkun, Geçgin'in hastaneye getirildiğinde hayatı tehlikesi bulunduğunu belirterek "Hastanemize ulaştırılan durumu en kritik hastalardan biri Furkan'dı. Karnında iç kanaması, bağırsaklarında parçalanmalar vardı. Yaşaması mucizeydi ama şimdi karşımda oturuyor. Daha da iyi olacak." diye konuştu.

Doç. Dr. Bülent Koçer de Betül Çalı'nın hastaneye getirildiğinde solunum sıkıntısı ve bilinç kaybı yaşadığını anlatarak "Göğüs boşluğundaki kanamayı dışarı aldık. Solunumunu desteklemek için mekanik solunum cihazına bağladık. Bu arada yoğun bakımda takip edildi. Kolunda tendon kesisi ve akciğerinde sabit duran bir şarapnel parçası var. Hayati tehlikeyi atlattı. Bir süre daha tedavisi yapıldıktan sonra inşallah taburcu edilecek." bilgisini verdi.