Ben 1960 Kadırga doğumluyum Seda Sayan benden 4 yaş büyük !

Ben 1960 Kadırga doğumluyum Seda Sayan benden 4 yaş büyük !

Herkes gibi ben de Fatih’ te aynı gün siyanür içerek yaşamına son veren 4 kardeşin haberini okuduğumda, çok rahatsız olmuş, çok üzülmüştüm, ayrıca da seri katil ve kriminal olaylara da çok uzun zamandır ilgim var. Bu olay da beni derinden etkilemişti. 4 kardeşin cenazelerine sahip çıkan 30 yıllık arkadaşları Serpil Alkan’ ı bulup olayın, aslını, astarını öğrenmek istedim. Hem de bir anlamda kimsenin sahip çıkmadığı bu dört kardeşin, cenazelerine sahip çıkan bu büyük yürekli kadını biraz daha yakından tanımak istedim. Arkasından inanılmaz ilginç yaşam hikayeleri çıktı. Serpil hanımın hayatı da, romanlara konu olacak kadar, hareketli, kimi zaman renkli, kimi zaman da hüzünlerle doluydu. O halde, buyurun bu ilginç sohbeti beraber okuyalım……Bu aynı zamanda yalnız bir kadının ayakta ve hayatta kalma mücadelesiydi…

Serpil hanım Fatih te ölen 4 kardeş esas konumuz, buluşma sebebimiz ama önce sizi tanıyalım, youtube da kliplerinizi gördüm bir de figüranlar belgeselinde sizi gördüm, nasıl başladı filmlerde oynamanız?

Burada Kadırga’ da yaşayan çocukluk arkadaşımın kocası ajans sahibiydi. Beni bir gün çağırdı ajansa gel figüran olarak otur ama oynamana gerek yok, gel, seyret dedi. Ben de o zamanlar kuaförüm hem erkek hem kadın kuaförlüğü yapıyorum. Tipim da japona benziyordu, kahküllü, minyon, ağzım, burnum küçük, filmlere uygun bir tipim vardı. Ali ağabey vardı, filmlerde kötü adamı oynuyor, Taksim de bir ajansa yolladı beni. Hasan Utkan ajansın sahibi. Beni arka odaya çağırdı sene 85 korktum ama gittim orada bir telefon açtı. Gel seninle bir yere gideceğiz dedi sonra seni Cüneyt Arkın ile filmde oynatacağım, başrol olacak dedi. Ay dedim nasıl olur, ben figüran bile değilim nasıl olacak falan. Ondan sonra Kazlıçeşme’ ye gittik. Sineray Film bir baktım karşımda Cüneyt Arkın, o da tuttu beni arka odaya götürdü, korktum ne oluyoruz dedim odadan odaya geziyoruz. Sen Japon musun dedi. Yok dedim benziyor tipim. Hemen önüme sözleşmeyi koydu, imzaladım Son Kahramanlar.

Başrolu mü kaptınız?

Evet mucize gibi. Ben bilmiyorum, nasıl olacak falan diyorum, Cüneyt Arkın korkma ben gösteririm sana nasıl oyunculuk yapacağını dedi, ben de o dönemler dansçılık da yapıyorum bir taraftan Cengiz Özer dans grubu var orada, gazinolarda, gece klüplerinde, pavyonlarda, şovlar yapıyorum. Sabahın 5 buçuğunda evime dönüyordum.

Para kazanıyor muydunuz?

Tabii çok kazanıyordum, 7-8 yerde çıkıyorduk, Bayramoğlu, Tuzla, Pendik gece klüplerine gidiyorduk . Ama mesela ben açık saçık giyinip dans ediyordum, oryantal şov, lezbiyen şov, lambada falan ama sahneden iniyorduk, kimse ile müşteri görüşüp, temas kurmuyordum. Çılgınlık sahnede, onun dışında, evden işe, işten eve. İlk filmime başlıyoruz Cüneyt bey le, sete 7 buçukta gittim, Cüneyt bey 9 buçukta geldi. Aferin dedi bak erkenden işine sahip çıktın geldin. Öyle başladım.

O filmden para aldınız mı ?

Aldım az bir para aldım ama olsun ilk filmim. Sahneden daha çok kazanıyorum ama Cüneyt Arkın ile oynamak benim için müthiş bir şey. Sahnede de hayranlarım çok fazla oluyordu, aşığım diye peşimden koşanlar, birbirilerini vuranlar.

Parayı nasıl kazanıyordunuz?

Halay, lezbiyen şov, lambada, oryantal yapıyorduk, en son oryantali ben yapıp, insanların kucağına çıkıp, göğüslerime vura vura paraları alıyordum, bavullar para doluyordu, en çok parayı ben kazanıyordum. O zaman ki dans grubumuzu kuran Cengiz Özer eşcinseldi, sonra ameliyatla kadın oldu.

Peki olumsuz diye niteleyeceğimiz size musallat olmalar, asılmalar falan neler oldu?

Olmaz mı, kaçırmalar, karakolluk olduk adamlarla. Zaten ben 14 yaşında bu gün çok ünlü olan bir akrabamın tecavüzüne uğramış, bunu uzun yıllar utancımdan , ailemden saklamış bir kadınım. Erkeklerden nefret ettim neredeyse, şovlarda göğüslerimi falan açtığım için zannediyorlardı ki, bu kadın her yola gelir, kolay buna hemen istediğimizi yaptırabiliriz. Halbuki, sahne bitince, ben hemen evime dönüyordum, ekmeğimin peşindeyim ben.

O zamanlar erkek arkadaşınız oluyor muydu peki, öyle sahnelere çıkarken çıplak vs ?

Olmaz mı, emniyet müdüründen, milletvekiline kadar, savcı , ağır ceza hakimi sevgilim oldu.

Aileniz nasıl davranıyordu sizin sahnelerde olmanıza?

Babama dedim ki bir gün baba ben artist oldum, bak Cüneyt Arkın ile falan film çevirdim. Sen dedi şaka mı yapıyorsun bana. Yok dedim getirdim filmden sahneler, resimler, inanmadı önce sonra bak dedi sakın, öpüşme sahnesi, yatak sahnesi falan öyle şeyler yok. Tamam babacığım öyle zaten dedim.

Peki gece klüplere gidiyorsunuz babanız nasıl anlamıyor, bilmiyor?

Annem, küçük kardeşime; git bunu takip et, ahlaksızlık yapıyorsa, öldür demiş.

Söylemiyorum, saklıyorum, arkadaşıma gittim, şurada kaldım, burada kaldım falan diye gizliyorum. Bilse öldürür beni. Sonra bir gün babam vefat ettikten sonra, annem küçük erkek kardeşime takip ettirmiş, git, bak, bunun arkasından, ahlaksızlık yapıyorsa, öldür demiş. Küçük kardeşim itiraf etti, abla ben seni takip ettim ama sonra kıyamadım, sen sahneni yapıp, evine dönüyordun diye.

Tututucu bir ailemiydi aileniz ?

Teyzem falan vardı ama ben akrabalarımla görüşmüyordum.

Hani demiş ya anneniz, kötü bir şey yapıyorsa öldür diye?

Tutucuydular tabii, başı kapalı insanlar da vardı ailemde. Babam Malatyalı idi.

Sizin kendinize örnek aldığınız şarkıcılar, oyuncular oldu mu?

Türkan Şoray’ ı Fatma Girik’ i çok beğenirdim.

Onlar da filmlerinde, şarkı söylüyorlar, dans ediyorlar, onlara mı imrendiniz ?

Evet. Babam vefat ettikten 3 ay sonra annemin evinden ayrıldım, kendim çalıştım hep 13 yaşımdan itibaren, tezgahtarlık , sekreterlik, kuaförlük hep ekmeğimi kendim  kazandım.

Eğitiminizi yapabildiniz mi ?

Şöyle öğretmenlerim çok sert ve hakarete varan davranışlarda bulunuyordu, o yüzden soğudum okuldan, ortaokuldan sonra gitmek istemedim. İyi davranmıyorlardı, ilkokulda, cetvel ile elime vuruyorlardı.

Demek ki 13 yaşında çalışmaya başladıysanız hem aileniz hem öğretmenleriniz sizi değerlendirememiş, yetenekleriniz doğrultusunda?  Ama iyi ki Cüneyt Arkın ile film çekmişsiniz?

Evet 2. Başrol teklifimde geldi Cüneyt Arkın dan. Ama biraz yakın davrandığı için itişmeye başladık, o zaman içki içtiği dönemlerdi.

Evli miydi o zamanlar?

Evet ama içki içtiği zaman , bazı yanlış davranışları olabiliyordu, ben de reddedebildiğim yere kadar reddettim ama 2. Filmden sonra daha fazla yakınlaşma olur diye bayağı tedirgin oldum. Çok iyi bir insandı ama içki içtiği zaman agresif de olabiliyordu. 3. Film teklifi de geldi ama onu kabul edemedim.

Yine Cüneyt bey den mi ?

Evet. O zaman ben yeni ayrılmıştım eşimden, oğlum olmuştu.

Siz evli iken mi filmlerde oynadınız?

Yok boşandıktan sonra oynadım. Sonra İbrahim Tatlıses den bir başrol teklifi geldi ama bana dediler ki, İbrahim Tatlıses her oynadığı kişi ile beraber oluyor aman almayayım dedim. O dönem çok para kazandım, arabamı aldım, evimi aldım, çok şükür. Sahneye devam ettim. O kadar ilgi görüyordu ki şovlarım, ayakkabımdan içki içiyorlardı.

Peki böyle büyük ablalardan, sizin hayran olduğunuz kadın sanatçılardan falan size yardım eden hemcinsleriniz oldu mu ?

Yeşilçam’ da hiçbir hemcinsim bana yardım etmedi, erkekler de, beraber olmak istedi.

Hiç kimse olmadı. Hiçbir yönetmen sevgilim olmadı. Ben mesleğime aşıktım, kadınları hep korurdum.

Türkan Şoray a hayranmışsınız hiç ondan bir destek falan oldu mu?

Yok Selvi Boylum Al Yazmalım filmini Emek sinemasında galasını birlikte seyrettik, hiç resim bile çektirmek aklıma gelmedi. Bizim piyasa çok nankördür, iyi olmanı istemezler, arkadan dedikodunu yaparlar.

Fatih te yaşayan 4 kardeşe gelecek olursak, ne oldu onlara, neden 4 ü birden öldü, anneleri öldükten sonra mı bu hale geldiler?

Fatih’ te intihar eden 4 kardeş

Evet kötü de bir anneleri vardı. Bunların paralarını alırdı, baskı çok kurardı çocukları üstüne, evlenmelerini istemezdi. Oya benimle birlikte uzun yıllar sahnelerde şov yaptı, eve o baktı hele anneleri öldükten sonra, erkek olanların da 1ini annesi askere yollamadı, o önceleri korktu asker kaçağı diye sonra sara oldu, hiç dışarı çıkamaz oldu, öbür erkek kardeş de kurye oldu falan, o da para kazanamadı evde otururdu, motorunu sattı, borçları için, büyük ablaları şarkı söylerdi fakat o da kilo aldı 130 kilo oldu sahneye çıkamaz oldu. Oya da akademilerde, resim dersleri için çıplak modellik yapıyordu son zamanlarda fakat çok mutsuzdu, üşüyordu, çıplak bir elektrikli soba bile yakmıyorlarmış, çok üzülüyordu.

Büyük bir dram ve çöküş yaşadılar yani ?

Maalesef evleri kira idi Fatih te, bir de çok kredi çekmişler, onlar faizler falan iyice artmıştı, en son ölmeden 1 hafta 10 gün önce sırf kuru ekmek yemişler evde. O kadar tükenme noktasına gelmişler.

Peki siz Oya hanımla konuşurken hiç bu tükenme noktasına geldiklerini, konuşmalarından çıkaramadınız mı?

Şöyle 1 yıl önce Oya ile konuşurken dedi ki ben ölsem bu kardeşlerim arkamda sürünür perişan olur, bana bir şey olsa bunlar bakamazlar kendilerine, o yüzden onların da ölmesi lazım dedi. Ben tabii şaşırdım ama bunu ciddi ciddi düşündüğünü nasıl bilebilirim, laf olsun diye konuştu zannettim.

1 yıl çok uzun bir süre, demek 1 yıl bunun muhasebesini yapmış, ağır depresyon durumu?

Yani öyle ama son 10 gün önce konuştuk telefonda neşeli normal gibiydi, nereden bileyim son konuşmamız olduğunu, sonra televizyonda haberlerde duydum şok oldum. İnanamadım.

Peki sonra cenazelerine sahip çıkmışsınız avukatınızla falan o süreç nasıl oldu ?

Vallahi çok zor oldu, çünkü akrabaları, cenazelere sahip çıkan kimseleri olmadı. Öyle olunca da devlet kimsesizler mezarlığına gömdürüyor. Hadi ben koştum avukatımla, ben almak istiyorum diye 10 gün morgda kaldı cenazeler, gittim teşhis ettim, sonra neyse alabildim ve çok güzel bir mezarlık yapıp gömdürdüm.

Ne kadar büyük bir sevap Serpil hanım.

Tabii onlar benim canımdı, bırakır mıyım….

Peki ölmeleri nasıl olmuş hepsi aynı anda intihar mı etmiş?

Yok sanırım Oya önceden onlara siyanürlü meyve sularını içirmiş, sonra da kendisi içmiş.

Çok acı gerçekten sessiz bir şekilde acılarıyla, maddi zorluklarıyla, sessizce göçüp gitmişler bu dünyadan…

Dönecek olursak yeniden size Seda Sayan da Kadırgalı diye biliyoruz o da siz yaşlarda akranınız herhalde, o hiç yardım edip elinizden tutmadı mı, hani böyle kendini o şekilde hep sunuyor ya, ablalık yapıyor herkese?

Yok Seda benden 3-4 yaş büyüktür. Ben 1960 doğumluyum.

E o zaman Seda Seda Sayan 1957 doğumlu falan olmalı ama şimdilerde 1962 gibi diyor sanki yanlış hatırlamıyorsam?

Yok 1962 değil. Benden büyük zaten hiç öyle yardımı falan olmadı, Kadırga’ ya bile gelmez, bir kere bir yerde karşılaştık, benimle resim bile çektirmedi yan yana. Hatta bir gün birini yollamış yaninda makyözü gibi birisi Sacide ismi, göğüslerimi falan elledi ne oluyor dedim, silikon var mı git bak demiş. Kanser oldum şimdilerde göğüs kanseri, tedavi görüyorum 1 buçuk yıl oldu.

Çok geçmiş olsun, inşallah şifa bulursunuz, çok iyi çok doğal bir insansınız.

Başka bildiğimiz dizilerde ve hangi oyuncularla oynadınız?

Üvey Baba da, Kurtlar Vadisi’nde oynadım, Cüneyt Arkın’ la başrolde oynadığım 2 filmim var, Banu Alkan’ın kardeşini oynadım bir filmde. Banu da oyuncu olmadan önce manikürcü idi, ben de kuafördüm onunla da yaşıtız. Afrodit filminin tanıtımında, gazeteciler geldi resim çekilecek, ben kendimi tanıttım işte ben de kuaförlük yaptım falan diye, kaçtı gitti, yan yana resim çekilmek istemedi benimle. Sonra bir gün şehir dışında yine beraber film için gittik, orada da sürekli saçlarıyla oynadı, sürekli ayna istedi, yönetmenden, bana fenalık geldi, tiki vardı…

Peki sizce siz neden Banu Alkan gibi veya ne bileyim örnek yanlış olmasın Türkan Şoray, Fatma Girik çok yetenekli oyuncular ama belki onlara sunulan imkanlar sizlere sunulmadı, şimdi de gençler herkes ünlü ve oyuncu olmak istiyor, bu sektörün tozunu yutmuş biri olarak siz nasıl görüyorsunuz bu şöhretli olma işlerini?

Onların arkalarında hep kuvvetli adamlar vardı, benim kimsem yoktu, ailem bile yoktu, ben hep kendi başımaydım, hep sahneden kazandım, ne kazandıysam. Ben Hanefi Gürbüz ün hanında sekreterlik yaptım mesela. Banu Alkan’ ın evli sevgilisi Hanefi Gürbüz.

Peki samimiyetle sorularıma cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim.