Güneş doğdukça umut vardır...
Silahlanma, savaşlar, sömürü ve soygunlar çağındayız.
İnsanlıktan uzak bir girdaptayız.
Yeryüzünde her gün açlıkla 'terbiye' edilmekte, yoksulluk altında 'ezilmekte', paramiliter ateşlerle sınanmaktayız.
Ne var ki giderek uyanmaktayız...
Batı emperyalizminin, yeni kolonyalizmin Afrika'daki yenilgilerini umutla izlemekteyim..
Ön Asya zaten emperyalizme karşı zafer nasıl kazanılır konusunda bir tecrübeye sahip,
Latin Amerika, ulus - devlet, milliyetçilik, dayanışma ekseninde güçlendikçe sömürüden arındığının daha çok farkında...
Geriye kalıyor Arabistan / İslam coğrafyası...
Anadolu'nun müslümanlığıyla arasına perde çeken bu coğrafya'da (Magrip dışında) güneş besbelli en son doğacak...
Ancak... Güneş bu, kaçınılmaz olarak doğacak!
İnsanlığın Güneşinde vampir Tapınakçıların da, sahteci Tarikatların da, doğayı ve insanın doğallığı yıkıma uğratan hiç bir şeyin de kıymeti harbiyesi kalmayacak...
Hiç bir güç, Dünyanın ileriye gidişine, derelerin özgürlüğe doğru akışına engel olamayacak...
Bu akış, bu güneş; zenginleri de özgürleştirecek, "köleleri" de zenginleştirecek...
Ne mutlu bize ki, 'insanca hakça bir Dünya' diyen ve alnında bu ışığı ilk gören Mustafa Kemal Atatürk gibi bir öndere sahip olmuşuz...
Ve insanlığın güneşinin en görkemli yansımasını bulduğu ve bulacağı Anadolu'yuz...
Dr. R.Bülend Kırmacı