Obeziteyle mücadele çocuklukta başlamalı

Obeziteyle mücadele çocuklukta başlamalı

Obez çocukların yüzde 80’i yetişkinlikte de obez oluyor.

Obezite yetişkinlikte olduğu kadar çocukluk döneminin de önemli sağlık sorunlarından biri. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, ergenlik çağında obez olan kişilerin yüzde 80’i yetişkinlik döneminde de obezite hastalığı ile mücadele ediyor. Bunun yanında yetişkin her 10 obezden 3’ü mutlaka çocukluk döneminde de bu sorunu yaşamış oluyor. Bu da gösteriyor ki vücut yağının düzenlenmesi daha anne karnında başlıyor ve çocukluk döneminde önem kazanıyor. Günümüzde obezite görülme sıklığının her yaşta artış gösterdiğine dikkat çeken Acıbadem Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bülent Öztürk, “Bunun en önemli nedeni beslenme alışkanlıklarının değişmesi ve çocukların sokak oyunlarını unutarak TV, bilgisayar gibi hobilere yönelmesi” diyor.

Hamileliğin ilk yarısında bebeğin vücut ağırlığının yüzde 16’sını yağ dokusu oluşturuyor. Süt çocukluğu döneminde artan bu yağ dokusu, 5-6 yaşlarında yüzde 12-15 civarında oluyor. 10-15 yaşları arasında yağ dokusu erkeklerde yüzde 11’e kadar düşerken kızlarda yüzde 23’e yükseliyor. Bunun nedeni kadınlardaki yağ dokusunun erkeklerden daha fazla olması. Günümüzde modern çağın getirdiği “atıştırmalık” beslenme alışkanlıkları ve hareket etmeden yapılabilen hobiler çocukların hızla kilo almasına neden oluyor. Acıbadem Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bülent Öztürk, sokakta oynamayı unutan çocukların daha kolay kilo aldığını belirterek, ”Sağlıklı yaşamın birincil koşullarından biri fiziksel aktivite. Ancak günümüzde çocuklar enerji harcayacakları aktiviteler yapmıyor. Kalorili gıdalarla aldığı kaloriyi yakalayan bu çocukların obezite sorunu ile baş başa kalması ise kaçınılmaz” diyor. Çocukluk dönemindeki obezlerin 35’i, ergenlik dönemindeki obezlerin de yüzde 80’i yetişkinlik döneminde obezite hastası oluyor. Bununla birlikte her 10 erişkin obezden 3’ü çocukluk döneminde de bu sorunu yaşamış oluyor.

Çocuklar neden obez oluyor?

Çocukluk dönemindeki obezite iki etkene bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalık. Birincisi “basit obezite” olarak biliniyor ve aşırı yemeye bağlı olarak gelişiyor. Ekzojenobezite de denilen bu türdeki çocukların boyları da yaşıtlarına göre uzun oluyor. İkinci durumda ise obezite tıbbi bir soruna bağlı gelişebiliyor. Bir hastalığa bağlı olarak meydana gelebilen bu türe de “patalojikobezite” deniyor. Bu türdeki obeziteler çoğunlukla kilolu ama kısa boylu oluyorlar. Obezite hastalığının bu iki etken dışında birçok ek nedeni de bulunuyor:

1.Ailevi nedenler: Anne ve babanın her ikisi birden şişman ise çocuklarda obezite görülme ihtimali % 80\'dir.

2.Çevresel faktörler: Kentlerde yaşayan çocuklarda TV ya da bilgisayar gibi hareketsiz hobilerin gelişmesiyle fiziksel aktivitenin kısıtlanması genel bir sorun. Bu aktiviteler çocukların hareket etmesini ve enerji tüketimini azaltıyor.

3.Beslenme: Obez çocuk her zaman yaşıtlarına göre daha fazla yiyen çocuk değil, az enerji harcayan çocuktur. Beslenmenin sıklığının azalması, 1 veya 2 öğün yemek yeme ve yiyeceklerin yüksek kalori içermesi, karbonhidrat ve yağdan zengin olması kilo alma riskini artırıyor.

4.Hormonal faktörler: Şeker hastalığı, tiroid bezi hastalıkları, böbrek üstü bezi hastalıkları gibi bazı hormonal nedenler de obeziteye neden olabiliyor. Bu nedenle obez olan her çocuğun mutlaka bir çocuk hormon hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekiyor.

Obez çocuk her fiziksel hem ruhsal olarak etkileniyor

Çocuklarda obezite beraberinde birçok sağlık sorununu da getiriyor. Bu sorunlar anlık olarak hayatı olumsuz etkilemesinin yanında çocuğun erişkinlikteki sağlığı açısından da risk faktörü oluşturuyor. Çocukluk dönemindeki sağlıklı yaşam alışkanlıklarının yetişkinlik dönemi sağlığı için yatırım olduğuna dikkat çeken Dr. Bülent Öztürk, obez çocukların karşılaşabileceği sorunları şöyle sıralıyor:

Hipertansiyon ve kolesterol:Obezite çocuk ve ergende çeşitli organ ve sistemleri etkiliyor. Yapılan çalışmalarda obez çocukların yüzde 10-30’unda hipertansiyon görülüyor. Obez çocuklarda kanda kötü kolesterolde (LDL-Kolesterol) yükselme, iyi kolesterolde (HDL-kolesterol) ise düşme gözleniyor. Yağların artmasına bağlı olarak; kalp-damar hastalıkları görülme oranında artış, karaciğer yağlanması, safra kesesi hastalıkları da ortaya çıkabiliyor.

Ortopedik rahatsızlıklar:Obez çocuk ve gençlerde ağırlık artışına bağlı olarak; eklemlere aşırı yük binmesi nedeni ile çeşitli ortopedik bozukluklar da ortaya çıkabiliyor.

Daha fazla kilo olma:Aşırı kilo çocuklarda solunum fonksiyonlarını bozarak ve kalbe binen yükü artırarak hareket yeteneğini azaltıyor. Bu azalmaya bağlı ortaya çıkan hareketsizlik enerji tüketimini daha da azaltarak bir kısır döngü oluşturuyor.

Solunum bozuklukları:Hızlı kilo alma sık solunum yolu hastalıkları gelişimi açısından önemli bir risk faktörü. Ciddi obezitesi olanlarda uyku sırasında solunum durması görülebiliyor ve ciddi sorunlara yol açabiliyor.

Zayıf sosyal beceri:Obezite bazı psikolojik bozuklukların ortaya çıkmasına da neden oluyor. Bu çocuklar sosyal ilişkilerden çekinerek daha içe kapalı bir hale gelebiliyor, karşı cinse yaklaşımda bozulabiliyor.

Adet düzensizlikleri:Obez kızlarda erken kemik gelişimine bağlı erken adet görme ortaya çıkabiliyor. Ayrıca adet görememe, çeşitli adet bozuklukları da sık görülenşikayetler arasında yer alıyor.

Çocuklarla obezite tedavisi nasıl yapılıyor?

Obezite tedavisinin diyetisyen, hekim ve hasta işbirliği içinde yapılması gerekiyor. Tedavinin en önemli amacı, hayat boyu kilo kontrolünün sağlanması ve düzgün beslenme ve sporun yaşam biçimi haline getirilmesi. Bunun için günlük enerji alımını, normal büyümeyi sağlayacak kadar enerji ile sınırlandırmak gerekiyor. Beslenme düzenin oluşturmak ve yaşam biçiminin değiştirmek tüm aileyi kapsamalı. Kilo alıp verme sakıncalı olduğu için sürekli ve yavaş kilo verme
programıkonusunda da sabırlı ve bilgi sahibi olmak önemli.

Obezite tedavisinde en önemli iki nokta; alınan enerjinin azaltılması ve harcanan enerjinin arttırılması. Çocuğun uygulayacağı diyet, çocuğun ve ailenin yeme biçimine uygun olarak kişiye özel hazırlanmalı. Diyet hazırlanırken çocuğun büyüme süreci ve günlük aktivitesi göz önüne alınmalı ve gerekli besin maddelerini içermesine dikkat edilmeli.Demir, kalsiyum, çinko ve vitaminlerin eksik alınmaması sağlanmalı. Obezite tedavisi uzun süren ve sabır isteyen bir iş. Bu konuda ailenin desteği büyük önem taşıyor. Diyet ana ve ara öğünlerden oluşmalı. Kesinlikle öğün atlanmaması gerekiyor. Büyük bir öğün yerine sık, küçük öğünler tercih edilmeli.

Fiziksel aktivite enerji harcamayı sağladığı için obezite tedavisinde son derece önem taşıyor. O nedenle diyet tedavisinin mutlaka egzersizle desteklenmesi gerekiyor.Fizik aktivite sadece enerji tüketimini arttırmakla kalmıyor, aynı zamanda insülin duyarlılığını arttırarak şeker hastalığının riskini azaltıyor ve iyi kolesterolü (HDL)arttırarak kalp-damar hastalıklarının gelişimini önlüyor. Egzersiz programının kişiye göre düzenlenmesi önemli. Başlangıçta hafif egzersiz programları veriliyor, daha sonra egzersizin sıklığı ve şiddeti arttırılıyor. Günlük egzersiz süresinin en az 30 dakika olması gerekiyor. Yürüyüş, hafif koşu, bisiklete binme, evde aerobik, dans yapılabilecek basit egzersiz türleri arasında. Asansör yerine merdiven kullanmak bile yaşam biçimini değiştirme konusunda önemli bir adım. Çocuğun obezite tedavisinde başarılı olabilmesi için gerek sağlıklı yemek yeme alışkanlıklarını gerekse fiziksel aktivitelerini bir davranış biçimi haline getirmesi gerekiyor.

Leyditurk.com