Hacıosmanoğlu'ndan eleştirilere sert cevap

Hacıosmanoğlu'ndan eleştirilere sert cevap

İbrahim Hacıosmanoğlu, Trabzon Havalimanı’nda yaptığı açıklamada kullandığı sözlerden dolayı incinen kadınlardan özür diledi.

Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, CNN Türk'ün spor ana haber bültenine telefonla bağlanarak gündemdeki gelişmelerle ilgili görüşlerini açıkladı. Milyonlarca Trabzonspor sevdalısı adına konuştuğunu belirten Hacıosmanoğlu, şunları söyledi:

“Bir spor kulübü başkanıyım. Şahsi meselem değil. Lig başlayalı beri uğradığımız haksızlıklar ortada. Koca bir şehir, dünyaya yayılmış milyonlarca taraftara böylesine zulmetmeye kimsenin hakkı yok. İnsanoğlu hata yapacak tabi. Biz hata yapıyorsak hakemler de yapacak. Hatalara karşı söylemimiz yok. Bu şehir küçümsenecek bir şehir değil, ama bu şehir periyodik olarak hakları yenecek bir şehir de değil. Biz buradaki tüm maçlarda olay çıkmaması için elimizden geleni yapıyoruz. Bizim dün akşam söylediğimiz sözleri çarpıtıp bugün değişik değişik sporla alakası olmayan insanların da yaptığı yorumları konuşmak istiyorum. Sportif olarak söylemem gerekenleri söyledim. Söylediklerimizin karşılığı neyse göze alarak söyledik. Milyonlarca insanı temsil ediyorsanız onların ruh hallerine de hitap etmek zorundasınız. Yoksa bu makamlara oturmanın manası yok.”
 
BİN KERE ÖZÜR DİLİYORUM
Bugün milletvekilinden genel başkanlara kadar, kendisinin kadınlarla ilgili yaptığı açıklamayla ilgili görüş belirtildiğini vurgulayan Hacıosmanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkenin gündeminde sanki işleri yokmuş gibi aslında ne kadar boş olduklarını da ortaya koyuyorlar, öyle bir konu için açıklama yapıyorlar. Ben Karadenizliyim. Bizim mecazi anlamda kullandığımız sözler var. Karadeniz’de herkes bunu bilir. Türkiye’nin birçok yöresinde de vardır. Mecazi anlamda biz kadın gibi yaşayacak yerde, adam gibi ölürüz diyoruz. Bunu derken Türkiye’deki kadınları aşağılamak bizim haddimize mi? Beni doğuran annem de kadın, çocuklarımın annesi de kadın. Böyle bir saygısızlık düşüncesiyle böyle bir sözü hangi insan kullanabilir ki? Kendilerine malzeme arayanlar başka kapıya gitsinler. Bu konuyla ilgili yorum yapan hanımefendiler hakkında konuşmuyorum. Milletvekilleri de var içinde. Onların yaraları varsa gocunabilirler. Ama bu ülkede ne kadar kadın varsa benim mecazi anlamda söylediğim bu söz onları en ufak kırdıysa kahrolurum. Onlardan bin kere özür diliyorum. Ben öyle özür dileyen de bir insan değilim. Mecazi anlamda söylediğim sözü alıp başka yerlere çekip de bundan malzeme çıkarmak onların çirkinlikleridir.”
 
DEMİRTAŞ’A SERT ELEŞTİRİ
Hacıosmanoğlu, kadınlarla ilgili sözlerini eleştiren HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a da yüklenerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir partinin genel başkanı Selahattin Demirtaş. Ben spor alanı içinde konuşuyorum ve konuştuklarım sporla ilgili. Siyasi kavgalarını nerede verecekse versinler. Demirtaş’a Trabzon çok bol gelir. Trabzonspor ve Trabzon hakkında konuşmak onun haddi değil. Biz adam gibi yaşayacak yerde kadın gibi hür yaşarız, diyor. Biz hür yaşıyoruz. Ona sormak lazım ki, kadınlara bu kadar önem veriyorsa körpe kız çocuklarını dağlara çıkarıp da dağlarda insanlık dışı ortamda yaşatırken vicdanları sızlamıyor mu? Biz adam gibi yaşarız, adam gibi ölürüz. Bugüne kadar adam gibi yaşadık. Söylediği cümlelerin hepsini aynen kendisine iade ediyorum. Siyasi mücadelesini gitsin başka yerde versin. Trabzon’u, Trabzonspor’u ağzına almasın. Cumhurbaşkanına saldıracaksınız siyaseten başka konuda saldırın. Benim sayın cumhurbaşkanıma sonsuz saygım var. Benden ricası değil. Orada Trabzonspor kulübü başkanı olarak kimseyi esir almadık. Orada durmalarının sebebi, Trabzon’un valisi, emniyet müdürü ve devlet var. Bizim devlete karşı gelip de insanları alıkoyacak yapımız ve ahlak anlayışımız da yok. Devletin olduğu yerde kolluk kuvvetlerinin olduğu yerde kulüp başkanı insanları nasıl alıkoyabilir. Onların sağlığı açısından dışarı çıkmaları daha mı normaldi? Benim oradaki arkadaşlara söylediğim tek kelime var; hakem arkadaşların hiçbirine hiçbir fiziki müdahalede bulunulmaması, hiçbir söz söylenmemesi, çaylarının kahvelerinin verilmesi, yemeklerinin verilmesi, güvenlik sağlandıktan sonra da oradan çıkmaları diye bir talimatım olabilir. Orada insanlar dolmuş. Oradan o şekilde dışarıya çıkmanız sağlıklı mı? Düşünebiliyor musunuz bir kulüp başkanı devletin olduğu yerde hakemleri nasıl alıkoyabilir? Bir ülkenin cumhurbaşkanı bir kulüp başkanını arayıp, ‘bu insanlar oradan çıksın, müsaade edin’ diyecek kadar.. Böyle bir alçak cümle olabilir mi? Bu devlet bu kadar ucuz mu? Kimin haddinedir bu.”
 
ŞEHRİN ÜZERİNDE OYNANAN OYUNLAR VAR
Hacıosmanoğlu, hataların devam etmesi halinde takımı ligden çekmeyi düşünüp düşünmediğiyle ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı:
“Bu benim tek başına vereceğim karar değil. Camianın kararı. Trabzonspor bir çınardır. Bu lige kolay çıkmadı, bu başarıları kolay yakalamadı. Kolay kolay pes edip de kabuğuna çekilecek hali yok. Herkes sahada adil ve adaletli olsun, herkese adaletli davranılsın. Herkes yatırımının karşılığını almak istiyor. Siz bu tür hataları yaptığınızda, bir iki maç olur ama dikkat ederseniz Trabzon şehrinde üç maç üst üste bu olay oluyor. Federasyon başkanı ve Kuddusi Müftüoğlu’nu da ayrı tuttum bu işten. Bu işin içinde başka kirli oyunlar var. Şehrin üzerine oynanan oyunlar var. Deplasman maçlarında bu hatalar olmuyor. Trabzon şehri zaten dolmuş. Şike olayından dolayı, Trabzonspor’un şampiyonluğunun gasp edilmesinden dolayı patlamaya hazır bir Trabzonspor potansiyeli var. Hakemlerin üst üste böyle bir organizasyonu yapması, Trabzonspor’un oynadığı maçlardaki sonucu belirlemesi niye Trabzon’da oluyor. Bir takım kendi evinde böyle kıyıma uğrar mı? O zaman deplasmanda yapın. Bu şehrin potansiyeli biliniyor. Bu potansiyeli harekete geçirmek için özellikle manipülasyon yapılıyor. Bu duruma dikkat çekiyorum.”
Hacıosmanoğlu, sözlerinin sonunda, tekrar kadınlardan özür dileyerek, “Beni doğuran annem de kadın çocuklarımın annesi de kadın. Türkiye’deki bütün kadınlara sonsuz saygım var. Bu sadece mecazi anlamda söylenen sözdür. Yoksa kadınlara karşı bir aşağılama sözünün kullanılması ahlak dışıdır. Benim karakterime de yakışmaz. O zaman rahmetli anneme de, eşime de, ailemdeki kadınlara da hakaret etmiş olurum. Samimi olarak benim sözlerimden incinen bütün hanımefendilerden özür diliyorum. Art niyetli olarak bunu malzeme yaparak konuşan kim varsa, milletvekiliyse de onlardan dilemiyorum” dedi.

DHA