Mehmet Demirkol: Quaresma Portekizli bir sokak çocuğu

Mehmet Demirkol: Quaresma Portekizli bir sokak çocuğu
Güncelleme:

Spor yorumcusu Mehmet Demirkol, "Quaresma, Portekizli bir sokak çocuğu... Bir İngiliz aristokratı değil... Neden penaltı atıyor diye sormak garip" değerlendirmesinde bulundu.

Spor Toto Süper Lig’in 10. haftasında Beşiktaş’ın sahasında Çaykur Rizespor’u 4-1 yendiği maçı değerlendiren Mehmet Demirkol, karşılaşmanın Beşiktaş açısında önemine vurgu yaptı. Son zamanlarda sıkıntı yaşanan Çaykur Rizespor karşılaşmasının Beşiktaş için “Dağılacak mı yoksa güçlü oyununu devam mı ettirecek sorusunun maçı” olduğunu belirten Mehmet Demirkol, Şenol Güneş ve Ricardo Quaresma ile ilgili de çarpıcı açıklamalar yaptı. beIN Sports’ta yayınlanan beIN Manşet programında konuşan Mehmet Demirkol, Beşiktaş’ta yaşananların her kulüpte olabileceğine değindi.

Beşiktaş yönetimi ile Şenol Güneş arasında bir problem olduğunu söyleyen Mehmet Demirkol “Beşiktaş'ta kabul edelim ki yönetimle Şenol Güneş arasında bir şeyler var. Tabi ki Şenol Güneş, Beşiktaş'ın başında kalsın. Ama bir problem var. Yokmuş gibi davranmayalım. Bu her kulüpte olabilir. Oyuncularla seyirci arasında da itiş kakış başladı. Mali konular ortada. Acaba Beşiktaş bir çözülmeye mi gidiyor, güçlü bir oyun ortaya koyup altından kalkabilir mi? İşte maçın sorusu buydu… Taraftar maça geldi. Oyuncular en azından konuyu mesele etmiş. Ricardo Quaresma başta geliyor. Ricardo Quaresma oyuna küsmedi, tam tersine gaza bastı” dedi.

Ricardo Quaresma’nın kaçırdığı penaltıya da değinen Mehmet Demirkol şu ifadeleri kullandı:

“Ricardo Quaresma, Portekizli bir sokak çocuğu… Bir İngiliz aristokratı değil… Ricardo Quaresma’ya İngiliz aristokratı gibi davranmamak gerek… Niye penaltı atıyor diye sormak garip. Bu adam hırslı… 3 asist yaparken, Şenol Güneş'in oyun kaprislerine uyuyor. Bir tane de penaltı kaçırsın. Rahat bırakın yahu… Onu da yapmazsa olmaz. Bir başkaldırıda bulunmuş ve oynamış. Ricardo Quaresma penaltı kullanabilir. İyi penaltı kullanan bir futbolcu değil ama o anda istiyor. Ricardo Quaresma'ya bunu Barcelona'da atma dersin ama Beşiktaş'ta diyemezsin. Beşiktaş değersiz olduğu için değil, Ricardo Quaresma'nın ne olduğuna bakacaksın. Bu adam, bir zamanlar Cristiano Ronaldo'nun da önündeydi.”

“Oğuzhan Beşiktaş’tan ayrılırsa diğer büyüklerde bir tur atar”

Oğuzhan'ın futbolculuğunun uçması lazım. Beyninden ve kalbinden geçenleri ayaklarına indiremiyor. Orada bir köprü yıkılmış. Bunu yeniden kurmak lazım. Ya da Oğuzhan için işler kötüye gidiyor demektir. Oğuzhan, Beşiktaş'tan ayrılırsa ne olur? Trabzonspor, Fenerbahçe, Beşiktaş bir tur atar. Hayal ettirir adama. Oğuzhan bizde olsa iyi olur dedirtir. Oğuzhan, Beşiktaş'tan ayrılırsa Akhisar'a falan gitmez. Diğer büyüklerde bir tur atar. Bu yetenekle efsane olmak çok zor değil aslında. Quaresma yapıyorsa sen de yapabilirsin.

“Kaptanlığı bırak, forma gidiyor”

Oğuzhan'a danışmanlık yapacak olsam, ”Kaptanlığı bırak. Forma gidiyor” derim. Aldığı rol kolay değil. Kaptanlık yapacak insan var, yapamayacak insan var. Bugün o gün değil. İlk günden beri onu söylüyorum. Taraftarların da herkesi eleştirme hakkı vardır. Eleştirel bir bakış açısı olmayan birinden hiçbir şey olmaz. Mesela; Ozan Kabak konusu… Ozan durup dururken penaltı yaptırmıyor. Kimse bir şey yapmıyor o da penaltı yaptırmak zorunda kalıyor diyorum.

Bülent Yıldırım’a eleştiri…

İlk kırmızı kart, zaten kırmızı kart. Penaltıda sarı kartlık bir durum yok. Orada da itiraz durumu var. Hakem, “Yukarıda Allah var” serzenişine ilkinde bir şey demedi. Sonra tekrar yapılınca görmezden gelmedi. Bülent Yıldırım, kurallar bu. O zaman Adriano'nun “Kartını geri al” işaretine niye bir şey demiyorsun sevgili hocam? Adriano'ya bir şey öğretmemişler. Bilmiyor demek ki. Birine gösterip, diğerine göstermiyorsan olmaz. Koşarak itiraza gelmenin bir karşılığı yok mu? Büyük takımlar, ağır takımlar.

Galatasaray’da gruplaşma var mı?

Galatasaray'da gruplaşma var mı? Gruplaşma olmayan bir yer yoktur. Her yerde vardır. Buradaki mevzu saygı işidir. Herkes birbirine saygı göstermek durumundadır. Terim, Hasan Şaş ve Davala'nın olduğu yerde öyle bir şeyin olması çok kolay değil. Galatasaray'ın yoklarında değil, varlarında sorunlar var. Sinan'ın oyundan çıkarılması öfke. Porto'da kaçırdın, anladık. Burada da kaçırdın. Ne zaman atacaksın? Oyuncu gol kaçırır da bir tane de atsın. Konsantre olmalı.

Galatasaray’daki sakatlıkların üzerine…

Kafamızdan bazı klişeleri atmamız lazım. Avrupa maçından döndük, Milli Takım arası sonrası, kupa maçı oynadık… O zaman bu biletleri niye alıyor bu izleyiciler? Bunu sorma hakkımız var. Bence artık bunları bir kenara bırakmak gerek. Fatih Terim'e katılıyorum. Oyuncunun kendisini iyi ayarlaması lazım.

“Isınmadan sahaya çıkılmayacağını futbolcunun da bilmesi gerek”

Futbolcular ne zaman ısınacağını bilmiyor mu? Ozan Kabak bunu yapsa, genç oyuncudur derim. Mehmet Ekici'nin mesela oynamadığı takım kalmadı. Tanımıyor musun vücudunu? Neden ısınmadan sahaya sürüyorlar diye sormalı. O zaman çıkma sahaya. Önce ısın, sonra çık. Senin sağlığından daha önemli bir şey var mı?

“Devrim yaparken teknik adam değişir”

Phillip Cocu ile yolların ayrılması kararını daha önce de konuşmuştuk. Devrim yaparken teknik adam değişir. Ama altyapıya getirilen bir ismi A Takımın başına geçirirsen olmaz. David Badia'nın bu açıdan A Takım'da göreve gelmesi bana normal gelmiyor. Tabi öyle bir şey olursa. Fenerbahçe, Barcelona ekolünün peşinden gidecek mi? Ayrıca teknik direktörü kim getirecek? Bunlar da önemli.

“Terraneo, Comolli’den daha başarılı görünüyor”

Fenerbahçe'de daha önceki dönemde Terraneo-Pereira olayı yaşandı. Ama o takım şampiyonluğa oynadı. Galatasaray maçını hatırlayın. Fenerbahçe o maçta 15 pozisyona falan girmişti. An itibarıyla Giuliano Terraneo, Damien Comolli'den daha başarılı görünüyor.

“Valbuena'nın iyiliğinden değil, yerine oynayanların kötülüğünden”

Valbuena olmadı, oynayamadı Fenerbahçe'de. Çok değerli bir isim olduğu için insanların sürekli aklında. Frey oyuna girerken, ”Belki bir şey yapar” dedim. Frey'den bile bir şey bekliyorsun. O kadar kötüler ki… Valbuena'nın iyiliğinden değil, yerine oynayanların kötülüğünden olan şeyler var. Ersun Yanal mesela göreve gelirse Valbuena'yı oynatmaz.