ERDOĞAN'DAN İHSANOĞLU'NA VAZO VE SAKSI BENZETMESİ

ERDOĞAN'DAN İHSANOĞLU'NA VAZO VE SAKSI BENZETMESİ

AK Parti'nin Cumhurbaşkan adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu.

AK Parti'nin Cumhurbaşkan adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

Cumhurbaşkanlığı vizyon seçimimizi halkımıza açıklayacağız. Cumhurbaşkanı seçilirsek neler yapacağımızı bu belgeyle kamuoyuna açıklamış olacağız. Yol haritamızı kamuoyuna duyuruyoruz, yazıya döküp belgeleştiriyoruz. Cuma günü açıklayacağımız vizyon belgemizden sonra alanları daha kalabalık dolduracağız.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri hep zor geçti. İstanbul’da cumhurbaşkanını halk seçsin mitingi yapmıştık. Halk için seçilmesi 2007’de ortada çıkmış bir konu değildir, tarihi daha eskiye dayanmaktadır. Bu makamın millete yüklediği faturayı gördük.

1989’da Merhum Özal cumhurbaşkanı olmak istiyor, darbeden emekli komutan buna karşı çıkıyor. Buna SHP yani dönemin CHP’si de karşı çıkıyor.

Merhum Özal’a sivil diktatör gibi kavramlarla hakaret ediyor. Bir CHP’li vekil çıktı, imam hatip mezununun cumhurbaşkanı olduğunun hayal olduğunu ifade etmişti.

Biz 2007 Nisan ayında Sayın Gül’ü aday olarak belirledik. Daha birinci turda anayasa mahkemesine gittiler. Bu hukuk cinayeti maalesef mahkemede onaylandı.

Sayın Baykal çıktı Anayasa Mahkemesi için iptal kararı vermezse çatışma olur diyerek aleni şekilde tehdit etti. Merhum Özal’a diktatör diyen CHP 2007 yılında da aynı tehditleri bizim için savundu.
Milli irade karşısında CHP tarihi boyunca hiç yalnız hareket etmemiştir. Taktik budur…

2007 yılında da onun yanında bazı yüksek mahkemeler, dönemim cumhurbaşkanı ve maalesef TSK’dan bazıları bizim karşımızda yer aldılar. Aleni şekilde milli iradeyi bu bildiriyle tehdit ettiler.
2007 yılında CHP ve zihniyeti tarafından hayata geçirilen bildirilere fırsat vermedik. En sert cevabı verdik ve geri adım atmadık.

Milletimizden yüzde 47 oy aldık. Siyasi tarihimizde olduğumuz gibi tuzaklara boyun eğmedik, tehditlerin hiçbirine eyvallah etmedik.
Meclis’te Egemenlik milletindir yazıyordu, hala böyle değil mi?

Millet artık alıyor, vermiyor. Bu ülkede seçkinler, siyasi güçleri elinde bulunduranlar her zaman istediler, milleti adam yerine koymadılar. Halka hiçbir zaman itibar etmediler. Biz milletin içinden geliyoruz.

AK Partiyi millet kurdu, kumaşını millet dokudu. Millet nasıl hükümetin tayin edebiliyorsa, onu da çok kolaylıkla seçer. CHP şu an da tan olduğu gibi millete itibar etmiyor, iyi bir seçim yapabileceğine inanmıyor.

"ADETA BİR VAZO, SAKSI SEÇMENİN GAYRETİNDELER"

CHP şimdi de bir şey tutturdu, adeta cumhurbaşkanı değil bir vazo, saksı seçmenin gayreti içindeler.

Bir cumhurbaşkanı tarafsız olabilir mi? Hangi cumhurbaşkanı tarafsız olmuştur ki? Düşünüyoruz… Tarafsız mı bunlar?  Sayın Demirel, Sezer taraf değil miydi? Hepsinin bir siyaseti vardı.

Siyasetleri devletle örtüşüyordu, milletle örtüşmüyordu.

Eğer bu kardeşiniz seçilirse tarafsız cumhurbaşkanı olmayacağım. İki taraf var bir devlet, bir millet. Ben milletin tarafında olacağım.

Artık milletinden sürekli isteyen bir devlet yok. CHP ve MHP her reformda milleti korkutmuşlardır. Korkularının ne kadar yersiz olduğu da her defasında ortaya çıkmıştır.

Şimdi de propaganda yapıyorlar. Her vatandaşımın güvenmesini istiyorum. Seçilmiş bir cumhurbaşkanı ve seçilmiş bir başbakan Türkiye’yi geri götürmez tam tersine şaha kaldırır.

Seçildiğimiz takdirde herkesle uyum içinde Türkiye’yi geleceğe taşıyacağız.

Devletin vitrinine vazo, saksı seçmiyoruz cumhurbaşkanı seçiyoruz.

Gerektiğinde cumhurbaşkanı Aydın, Ağrı’nın suyuyla da köprüsüyle de ilgilenecek, paralel yapısıyla da ilgilenecek.

Milletin hizmetkarı olmaya devam edeceğiz.

10 Ağustos’taki seçimlerde Ak Partililer kadar CHP’liler, MHP’liler ve diğer partilerden de oy alacağımıza inanıyoruz. Diğer partiler çıkardıkları adaylarla seçmenlerini hayal kırıklığına uğrattılar.

MHP bu genel başkan yönteminde tarihinin en kötü zamanlarını yaşadı ve yaşıyor. MHP kendi iradesiyle hareket etmiyor.

MHP, CHP’nin vagonu. Kendisine dayatılan seçeneğine itaat ediyor.

CHP’de, MHP’de Cumhurbaşkanı için aday olacak imse yok muydu?

Bahçeli o kadar sıfat saydıktan sonra neden çıkıp kendisi olmadı ya. O sıfatlara en layık.

İzzetli bir mağlubiyet zelili bir galibiyetten iyidir bunu böyle bilin. Devlet Bahçeli aday olsaydı belki kazanamayacaklardı ama izzetiyle kaybedeceklerdi.

Ne o hakaretler, ne o küfürler MHP’nin yaşadığı zilleti kapamaya yetmez. Siz Erdoğan’a küfür edebilirsiniz ama Erdoğan’ın aldığı terbniye size aynı dile cevap vermeye müsade etmez.

Bizim adaylığımızda anayasaya uygundur hiç kimse komik arayışlar içerisine girmesin. Milletimizin takdir eder de cumhurbaşkanı seçilirsek paralel yapıyla mücadele aralıksız devam edecektir. Özellikle yargı içindeki paralellerin hukuksuzluk içinde yüzdüğünü görüyoruz.

Ne yazık ki içimizde de bu yapıya gerektiği tepkiyi koymayanlar var. Cesaretle bu işin üzerine gitmediklerini görüyoruz. Devekuşu kafasını kuma gömer, kimseyi göremez, kendisinin de görünmediği zanneder ama millet her şeyi görüyor.

Bu ihanet şebekesine göz yumanlar, sessiz kalanlar bilsinler ki biz de milletimiz de bunları not ettik ediyoruz. Eğer cumhurbaşkanı seçilirsek mücadelemiz asla kesintiye uğramaz.

Seçilirsem bizzat şahsım, yerime gelecek arkadaşım bizzat bu konuyla mücadele edecektir. Çözüm süreci, ekonomik politikalarımız aynı eksende devam edecektir.

Ak partinin geleceğiyle ilgili tartışmalara mahal yok. Üretilen dedikoduların başarıya ulaşma imkanı yoktur. Partimizin ilkeleri, kırmızı çizgileri ve politikaları ve kuralları vardır.
Hiçbir fani bu köklü davanın istikakametini değiştiremez.