OECD’nin doktor raporu açıklandı... Türkiye dipte!

OECD’nin doktor raporu açıklandı... Türkiye dipte!
Güncelleme:

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı tarafından açıklanan her bin vatandaş başına düşen doktor oranı raporunda Türkiye 37 ülke arasında 34'üncü olabildi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) Avrupa bölge direktörü Hans Henri P. Kluge, Avrupalı ​​sağlık çalışanlarının eksikliğinden dolayı geçen Mart ayında Avrupa'da profesyonellerin büyük bir krizi olduğu konusunda uyardı.

İşçi kıtlığı, çoğu Avrupa ülkesi de dâhil olmak üzere dünyadaki birçok ülkeyi etkileyen bir sorundur. Doktorlarla ilgili olarak, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), birçok ülkede vatandaş başına düşen doktor oranına dayalı olarak toplanan verilere dayalı bir liste hazırladı.

Hekimler “uygulamada” her hastaya, hastalığına göre gerekli bakımı sağlamakla görevlidir. Ancak Türkiye, Kanada, Fransa, Hollanda ve Slovakya gibi bazı ülkeler için karşılaştırılabilir veri eksikliğinden dolayı OECD rakamları “mesleki olarak aktif” doktorları, yani sağlık sektöründe onlara ihtiyaç duymadan çalışan insanları ifade etmektedir. “İsteğe bağlı olmak”. Bunlar yöneticiler, eğitimciler, araştırmacılar vb. olabilir.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı tarafından açıklanan vatandaş başına düşen doktor oranı raporunda Türkiye 37 ülke arasında 34'üncü olabildi.

HER BİN KİŞİYE 2 DOKTOR

Bu kuruluştan alınan en son verilere göre, Türkiye’de her bin kişi için 2 doktor bulunuyor. İspanya'da her bin kişi için 4,6 doktor bulunurken, Norveç (5,2) veya Avusturya (5,5) gibi diğer Avrupa ülkelerinde bu sayı biraz daha yüksek. Fransa (3,4) ve Birleşik Krallık'ta (3.2) ise doktora yoğunluğu daha düşüktür.

ABD'de her bin kişi için 2,6 doktor düşüyor. Komşusu Meksika'da her bin kişi için 2,4 doktor bulunuyor, bu yoğunluk İber-Amerikan Brezilya'sından (2,2) biraz daha yüksek. Hindistan, bin kişi başına yalnızca bir doktordan daha azına sahip olduğu için daha da düşük rakamlar kaydediyor.

COVİD SÜRECİNDE EN KIRILGAN SEKTÖR

Belirleyici etkenlerden biri, sağlık sistemlerinin kırılganlığını ve “sağlam ve dirençli sağlık personeline” sahip olmanın önemini ortaya çıkaran koronavirüs pandemisi oldu.

Bu anlamda DSÖ bölge direktörü, toplumlarımızın sağlığı ve refahı tehlikede olduğundan, sağlık personellerinin karşı karşıya olduğu acil zorlukları ele almak için daha fazla beklenemeyeceğini açıkladı.

DSÖ, Avrupa tarafından geçen yıl Eylül ayında yayınlanan bölgesel bir rapor, Avrupa ve Orta Asya'nın sağlık sistemlerini tehdit eden bir “saatli bomba” konusunda uyarıda bulunmuştu.

Sağlık işgücü gibi nüfusun da yaşlandığı bir gerçekliliktir. Ayrıca buna bağlı olarak kronik hastalıklarda ve covid pandemisinin etkilerinde ciddi bir artış yaşanıyor. Bu nedenle rapor, ülkelerin sağlık sistemlerinin kilit alanlarında “yakın bir çöküş” uyarısında bulundu. Bunun, sağlık iş gücünden başlayarak bu sorunları çözmek için hızlı ve somut politika önlemleri alınmazsa gerçekleşeceği ön görülüyor.

Rapor, veri sağlayan 44 ülkenin 13'ünde hekimlerin yüzde 40'ının 55 yaşında veya daha büyük olduğunu ve bunun büyük bir sürdürülebilirlik sorunu oluşturduğunu ortaya koydu.