Kadın cinayetinin altından töre çıktı!

Kadın cinayetinin altından töre çıktı!
Güncelleme:

Diyarbakır'da 15 yaşında evlendirilen, 3 yıl önce ise cansız bedeni bir kum ocağına gömülü halde bulunan genç kadının töre cinayetine kurban gittiği ortaya çıktı.

Diyarbakır'ın Bismil-Batman karayolu üzerinde bir kum ocağında polise gelen ihbar üzerine geçtiğimiz eylül ayında yapılan kazıda cesedi bulunan 32 yaşındaki 4 çocuk annesi Y.D. cinayetine ilişkin soruşturma tamamlandı. Sözcü'den Özgür Cebe'nin haberine göre, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesine göre genç kadın, babası, iki kardeşi, eşi, eşinin kız kardeşi ve eşinin yeğeni tarafından aile meclisi kararıyla töre saikiyle öldürüldü.

Y.D.'in eşi R.D, eşinin kayıp olduğunu, hayatından endişe ettiğine dair polise başvurdu.

Eşiyle kayıp olduğu günün akşamında son kez telefon görüşmesi yaptığını, ancak bu görüşmeden sonra haber alamadığını iddia etti.

Geriye dönük HTS kayıtları incelendiğinde kadın ile kocası arasında herhangi bir görüşme yapılmadığı belirlenince şüpheler arttı.

Eşinin evden ayrılırken telefonundaki sim kartı çıkardığını belirten R.D'nin bu ifadesi de HTS kayıtlarıyla uyuşmadı.

Kadının telefonunun kayıp başvurusu yapılan günün akşamına kadar açık olduğu tespit edildi.

Kadının kaybolmasından 2 ay sonra polise gelen ihbarda ise R.D'nin kız kardeşiyle cinsel ilişki yaşarken eşi Y.D.'in bunu gördüğü, bunun üzerine eşini  öldürdüğü iddiasında bulunuldu.

Kocanın çelişkili ifadeleriyle kadının öldürülmüş olabileceğini değerlendiren polis soruşturmayı genişletti.

Kadının kaybolmadan önce görümcesi M.D ve kuzeni C.D ile telefon görüşmesi yaptığı, C.D'nin kadının babasına ait aracı da kaybolduğu gün kullandığı belirlenince olayın aile içi infaz olabileceği ihtimali güçlendi.

Emniyete gelen isimsiz bir başka ihbarda Y.D.'in “kötü yola düştüğü” iddiasıyla ailesi tarafından öldürülerek konunun kapatıldığı iddia edildi.

KIZI HEDEF SAPTIRMAK İÇİN FARKLI İFADEYE ZORLANDI

Y.D.'in kızı B.D ise annesinin kaybolmasıyla ilgili polise verdiği ifadesinde, “Annemi yeğeni R.K ile evde uygunsuz yakaladım ama kimseye bir şey anlatmadım. Annemin başına bir şey gelmişse ilişki yaşadığı R.K yapmış olabilir. Beni de kimseye bir şey anlatmamam için uyarıyordu” dedi.

Bu bilgi üzerine R.K'nın telefonlarına dinleme kararı alındığı, ancak Y.D.'in kaybolmasıyla ilgili hiçbir delil elde edilemediği gibi kadının kaybolduğu tarihte de Bismil'de değil, Mersin' de kızının düğününe gittiğinin tespit edildiği, kızın bilinçli olarak ailesi tarafından hedef saptırmak için böyle bir ifade vermeye zorlandığı belirlendi.

ÜÇÜNCÜ İHBAR DA SONUÇSUZ KALDI

Arama çalışmaları titizlikle devam ederken kimliği saklı tutulan bir kişi daha polise giderek, “Y.D. eşini aldattığı için aile meclisi kararıyla öldürüldü.

Kadının kocası R.D'nin yeğeni C.D, yengesi Y.D.'i araçla gezdirme bahanesiyle evden alarak kum ocağına götürdüler. Kafasına ateş edip öldürdükten sonra çukura gömdüler” diyerek harita üzerinden konum bildirdi. Polis kadavra köpekleriyle bölgede yaptığı araştırmada yine bir ize rastlamadı.

Y.D.'in görümcesi M.D vicdan azabı duyarak polise verdiği ifadesinde, şöyle konuştu:

-Cinayetten bir hafta önce Y.D. evimize gelerek ağabeyi M.D, A.D ve babası K.D ile eşi R.D'nin karar alıp kendisini öldüreceklerini söyledi.

-Ben de bunu nereden çıkardığını sorduğumda, babası ve 2 ağabeyinin yıllar önce amcası E.D'yi öldürdüklerini bildiğini ve bu durumu polise ihbar edeceğinden korkan babası ve kardeşlerinin kendisini ortadan kaldıracağını bana anlattı. Ben de bildiklerini polise anlatmasını, hatta kardeşimden boşanabileceğini söyledim.

-Sonra kardeşim bana, ‘Siz birlikte iş mi tutuyorsunuz, o cinayetten bahsederseniz hepimizi öldürürler' diyerek bana kızdı.

-Sonra Y.D.'in eşini aldattığı cezaevindeki ağabeyi M.A.D'ye iletildi. Öldürülmesi talimatı gelince beni de araca bindirip Y.D.'i zorla aramamı istediler. Ben de onu arayıp cezaevinden çıkacak ağabeyi için kutlama yapacağımızı söyleyip çağırdım.

-Olay yerine Y.D.'in kayınbabası K.D, eşi R.D, kayınbiraderi M.D ile birlikte gittik. Y.D.'in ellerini bağladılar. Eşi araçtan indirdi, sonrasında bir şarjör sesi duydum. Öldürüp çukura gömdüler.

AİLE İÇİ İNFAZİN KURBANI OLAN EŞİNİ SUÇLADI

Bu ifadeden 3 gün sonra da kadının kocası R.D polise teslim olup her şeyi itiraf etti. R.D şunları söyledi:

-Eşimle 17 yıllık evliydik. 4 çocuğumuz vardı. Beni aldattığı için öldürdüm. Gömdüğüm yeri size göstereceğim. Gece vakti sürekli telefonuna mesajlar geliyor, benden gizliyordu. Yaşça büyük adamlarla evimizde kimsenin olmadığı zamanlarda ilişkiye giriyordu.

-Hatta bazı arkadaş ortamlarında Y.D.'in eşim olduğunu bilmedikleri için farklı kişilerin eşimle ilişki yaşadıklarına dair konuşmalarına şahit oldum. Olay günü kayınpederim K.D'ye ait aracı alarak eşimi de konuşma bahanesiyle çağırdım.

-Tekel bayiden alkol aldıktan sonra kum ocağına doğru ilerledim. Ona tövbe etmesini söyledim. O da, ‘Sen beni doyuramıyorsun, bana yetmiyorsun, isteğimi yaparım.

-Sen de bunu kabullenmek zorundasın' deyince alkolün etkisiyle kendimi kaybettim ve 6 el ateş ederek öldürdüm.

-Yakındaki toprak birikintileriyle üzerini kapattım. Sonra da eve gelerek çevreye inandırıcı olmak için eşimi ablam ve yeğenimle aramaya çıktık. Erkeklik duygularımla oynayıp beni aldattığı için öldürdüm, ama pişmanım.

Y.D.'in babası K.D ifadesinde kızının ölüm emrini vermediğini belirterek, “Kızımın kötü yola düştüğüne dair bilgim yoktur. Öz kızımın ölüm onayını vermem mümkün değildir. Kızıma iftira atıldı, torunumla ilişkisi varmış gibi yanlış algı oluşturuldu. Kızımın görümcesi M.D yeğenimdir. İfadelerini kabul etmiyorum. Kızım kaybolduğunda da oğlum M.A.D cezaevindeydi. Bize komplo kurulmuştur. Yeğenim M.D'nin ifadesinde öldürdüğümüzü iddia ettiği E.D zaten öz kardeşimdir. Benim onu öldürtüp mal varlığına el koyduğum gibi senaryo çiziyorlar. Sözde kızım bunu biliyormuş ve bu yüzden öldürülmüş. Tümü asılsızdır. Kardeşimden 30 yıldır haber alamıyoruz, o da kayıptır” dedi.

İddianamede, Y.D.'in ilçede farklı erkeklerle ilişkisi olduğu gerekçesiyle öldürülmesi için babası K.D, kardeşleri M.D, M.AD ve eşi R.D'nin ortak karar aldıkları bildirildi.

Kadının eşi R.D'nin olay günü eşinin babasına ait aracı da alarak eşi Y.D. ile birlikte yeğeni C.D ve ablası M.D ile eşinin ağabeyi M.D'yi de alarak kum ocağına götürdüğü, burada eşini ateş ederek öldürdükten sonra cesedi aynı yerde gömdükten sonra geri ilçeye döndükleri ifade edildi.

Sanıkların fikir ve eylem birliği içinde iştirak halinde hareket ederek Y.D.'i namuslarının lekelenmesi saikiyle aile meclisi kararı alıp töre saikiyle öldürdükleri için ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları istendi.

(Kaynak)