Akşener: ''Kereste gibi adamı tehdit etmişim, yine tehdit ediyorum!''

Akşener: ''Kereste gibi adamı tehdit etmişim, yine tehdit ediyorum!''
Güncelleme:

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İYİ Parti Sivrihisar İlçe Başkanı Recep Toptaş’a saldıran müezzine yönelik sözleri nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek, “Ben kereste gibi bir erkeği tehdit etmişim, güzel. Şimdi tekrar tehdit ediyorum. Bakalım ne yapacaklar? İpin ucu koptu. Hayatımda böyle bir şey görmedim” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Isparta Uluborlu Belediye Başkanı Mehmet Aziz Tuna’yı makamında ziyaret etti.

“ŞİMDİ TEKRAR TEHDİT EDİYORUM… BAKALIM NE YAPACAKLAR”

Akşener, Tuna'yı ziyaretinde İYİ Parti Sivrihisar İlçe Başkanı Recep Toptaş'a müezzinin saldırmasına ilişkin konuştu. Akşener şunları söyledi:

“İmam tur atmış orada. Dolayısıyla bizim ilçe başkanımız yaşlıca bir bey, Cami Yardımlaşma Derneği'nin Başkanı. Her türlü camiye faydası dokunan, yardımlaşma sistemini götüren kişi. Kamerada videosu var. Adam 40 yaşlarında falan, iri yarı bir tip. İmam denilen zat. Eşinin yanında bildiğin küfrederek dövmüş. Öldüresiye dövmüş. Komşular ayırmışlar. Evi terk etmiş bizimkiler. Evi kapatıp bir süreliğine Eskişehir'e gitmişler. ‘Ben geldim, buyurun' dedim. Fakat çok enteresan. Mil-Diyanet diye bir dernek şimdi suç duyurusunda bulundu, ‘imamı tehditten'. Ben kereste gibi bir erkeği tehdit etmişim, güzel. Şimdi tekrar tehdit ediyorum. Bakalım ne yapacaklar? İpin ucu koptu. Hayatımda böyle bir şey görmedim.”

“30 LİRANIN ALTINDA KİRAZI SATTIĞI TAKDİRDE PARA KAZANAMAZ”

Belediye Başkanı Tuna ise Akşener'e bölgedeki kiraz üreticilerinin sorunlarını anlattı. Tuna şunları söyledi:

“İlk gün 75 liradan açtılar kirazın fiyatını. Bahsettiğim ihracata giden kirazımız. İkinci gün anlamını bilmediğimiz şekilde 35 liraya indirdiler fiyatı. Bahaneleri de şu oldu. Almanya kirazı çıkmış bir anda piyasaya, bizim kadar kalitesi olmamasına rağmen. Bizden daha milliyetçi oldukları için kendi kirazlarını yemeyi tercih etmişler. Bizim kirazlar ortada kalmış. O yüzden kendi stoklarında da kiraz olduğu için arkadaşlar alamamışlar kirazı. 35'ten 25'e kadar düştü kiraz. Uluborlu'nun tescilini aldığı Napolyon kirazı o geçti artık. Ürünün rekoltesi düşmeye başladıkça fiyatını yükseltiyor arkadaşlar. Bunu çok güzel ayarlıyorlar.

Şu anda sistemde çalışmayan, bildiğimiz klasik yöntemle kiraz üretimi yapan bir kardeşimiz 30 liranın altında kirazı sattığı takdirde para kazanamaz. 15 bin ton civarında rekoltemiz vardı. Bu sene çiftçimizin yüzünün güleceği bir seneydi. Çok iyi alım yapılacak, dediler. Bir gün sadece suni bir görüntü verip 75 lira dedikten sonra 35 liraya indirdiler. Gerçek yüzlerini gördük. Vatandaş kendini sudan çıkmış balık gibi görünce koştu geldi yardıma. ‘Başkan ne yapıp ne edeceğiz' diye. Vatandaşın diline düştük. Sonunda dediler ki biz kapatmak istiyoruz alım yerini. Biz de belediyenin araçlarıyla 1 günlük sembolik olarak kapattık. Bu tabii sonuçsuz. Vatandaş o kadar sabırsız ki kendileri ambargoyu deldiler. Bizim çalışmamız çok sonuç vermedi.

“BAHÇELERİNİ, KİRAZ AĞAÇLARINI KESECEK OLAN ÜRETİCİMİZ VAR”

Çiftçi Birliğini kurmak istiyoruz. Bana denilen şu. ‘Çiftçi Birliğini kursan ne olacak? O da bir kooperatif. Pazar bulmadığın takdirde ne elde edeceksin'. Burası 22 bin dönüm ekilebilen bir arazisi olan bir ova. Biz burada bu birliği kurarsak ilk etapta en azından bu girdi maliyetlerini düşürürüz. Girdi maliyetlerini düşürdüğümüz için hiç olmazsa yine aynı fiyattan satsak dahi kar etme şansımız olacak. Çiftçimizin cebine hiç para kalmadı. Şu anda Ziraat Bankası'na kredi borcunu çevirmeyecek belki icra yoluyla bahçesi satılacak birçok çiftçimiz var. Onun yanında bahçelerini, kiraz ağaçlarını kesecek olan üreticimiz var.”

Tuna, Akşener'e yöreye ait bir yazma hediye etti. Akşener daha sonra ilçe esnafını ziyaret etti. Akşener, ziyaret esnasında; bir esnafa, “Başkan kirazı söylüyor, 35 lira. 35 liralık mazotla o kirazı kaça mal edeceksiniz bundan sonra” dedi. Esnaf, “Çiftçi zararda” diye cevap verdi. Akşener, esnaf ziyaretinin ardından bir hamamın açılışını yaptı.

“MİLLETİN TERCİHİNDEN BİR SİYASETÇİ ŞİKAYET EDİP ONU SORGULUYORSA DERHAL EMEKLİ OLUP EVİNE GİTMELİDİR”

Meral Akşener, Isparta'da düzenlenen 45'inci Uluborlu Kiraz Festivali'nde konuştu. Akşener burada, şunları söyledi:

“Bugün burada kiraz festivalindeyiz. Kirazın maalesef 75 liradan açılıp ertesi gün 35 liraya düşürülüp sonra da siz bilirsiniz canım diyerek üreticiyi çiftçiyi iki büklüm eden bir sistemin mağdurları olarak karşımdasınız. Şimdi ben bir çiftçi kızıyım. Biz tütün yetiştirirdik, tütünün nasıl ekildiğini bilirim. Kirazın nasıl toplandığını bilirim. Vişne bahçesi olan bir ailenin kızıyım. Söylemeye çalıştığım şey şu, tarımla uğraştığınız zaman tarımın her safhası ailecek çalıştığınız, gayret ettiğiniz ve karşılığında helal kazanç sağladığınız bir alandır tarım.

Bugün kirazda yaşadıklarınızı Türkiye fındıkta da yaşıyor, Türkiye başka ürettiği her türlü üründe de yaşıyor. Yarın arpada da pancarda da yaşadı yaşayacak. Şimdi temel soru şu, yeni bir seçim geçirdik. Cumhur İttifakı, Millet İttifakı olarak seçime katıldık. Milletin tercihinden bir siyasetçi şikayet edip onu sorguluyorsa derhal emekli olup evine gitmelidir. An itibariyle seçmen olup, canı istediği gibi seçmenlere istediğini söyleyebilir ama talep eden, bu ülkeyi yönetmek için yola çıkan, bu aziz milletin dertlerini, taleplerini, ihtiyaçlarını anlamak o milletin tercihlerine saygı duymak zorundadır.

“DERHAL GEREĞİNİ YAPIN”

Tam üç yıldır, ben dükkan dükkan il il gezdim. Esnaftan başladım. Çünkü esnaf, bu ülkenin ekonomisinin bel kemiğidir. O dükkanlarda hem üretici ile hem tüketici ile hem öğrenci ile hem gençle hem kadınla hem erkekle karşılaşırsınız. Türkiye'nin fotoğrafını orada görürsünüz. Bu dükkanlara niye gittim, şu sebeple gittim; çünkü, Türkiye çok kutuplaşmıştı. Parmağını sallaya sallaya konuşan bir sistem ve tahterevalli siyaseti, bir kutuplaşma siyaseti…

Maalesef seçimlere giderken, herkesin birbirini suçladığı, mesela ben aynı anda FETÖ'cü ilan edildim, dokunulmazlığım yok kimse merhaba demiyor. Yani, bu ülkenin Adalet Bakanı, bu ülkenin savcıları, bu ülkenin Cumhurbaşkanı, bu ülkenin İçişleri Bakanı ben FETÖ'cüysem derhal gereğini yapın. Yapmıyorsanız suçlusunuz. Yahu aynı zamanda kafirim, bazıları benim için ateist diyor. Ben, Müslümanım. Bana kafir diyene ne oldu, kül oldu kül…

“KAYBETTİK, LAMI CİMİ YOK. KAYBETTİK”

Böyle bir seçim atmosferinde benim aziz milletim, 242 istiklal madalyası sahibi olan Uluborlulu kardeşlerim elbette ki bu propagandanın tesirinde kalacaktır. Çünkü koskoca kereste gibi adamlar, bunları söylüyorsa o zaman bir ‘acaba' oluşacaktır. Biz bu propaganda yapılırken, biz o kardeşlerimizin bu yalanlara inanmasını engelleyecek gereken çalışmamış, bu süreci doğru yönetememişiz demektir. Biz seçimi kaybettik, Sayın Erdoğan ve arkadaşları kazandı.

Şimdi ben, ders alıp, hatalardan ders çıkarıp geleceği yeniden tanzim etme mecburiyetimiz var. Bugün Türkiye'de muhalefeti, bir şamar oğlana çeviren bir tutum var. O da şu; sürekli özeleştiri vereceksiniz…. 8 ay sonra yerel seçimlere gidiyoruz ve muhalefet bu geçmiş hesaplaşması ile maalesef baş başa bırakılmıştır. Şimdi ben seçim olduğundan beri ağzımı açmadım. İlk defa burada konuşuyorum. Sonuç itibariyle; kaybettik, lamı cimi yok. Kaybettik. Bu kaybetmeyi ‘seçmen bize neden oy vermedi' diyerek, böyle bir saygısız dille aziz milletimi sorgulayarak sonuç alamayız. Bunu büyük bir saygısızlık olarak görürüm. Seçmenim, milletim öyle karar verdi; can baş üstüne. Bize düşen nedir? Şimdi, bize düşen nedir? Bu sesi daha iyi dinlemek.

“KİMSE İLE KAVGA ETMEYECEĞİZ AMA SİZİN İÇİN HERKESLE KAVGA EDECEĞİZ”

Bizim İYİ Parti olarak, bundan sonraki yolculuğumuzu söylüyorum. Bizim medyamız yok, bizim trollerimiz de yok, bizim gazetecilerimiz de yok. Bizim kesinlikle herkese parmak sallayan, üst düzey derin, büyük, elit insanlarımız da yok. İyi ki de yok. İYİ Parti olarak, bugün burada başlattığım, yerel seçimlere, yerel seçimlerden sonra genel seçimlere kadar gidecek olan tekrar milletimizin bağrına bu sefer kapı zillerini çalarak, köylerine giderek, onları dinleyerek çiftçinin derdinin nasıl çözüleceğine çalışarak iktidara da bunu bildirerek, her zaman inandığımız ‘seçmen velinimettir' ahlakını ve edebine sahip olarak yol yürümektir.

Seçmenimiz İYİ Parti'ye dedi ki, 2018'de seni muhalif yaptım şimdi de muhalif yapıyorum. Gözüm üzerinizde. Muhalefet nedir? Bizim inancımıza göre; muhalefet halkın temsilcisidir. Onun avukatıdır… Şimdi, iktidarın bundan sonra yaptığı ettiği nasıl takip edilir, nasıl sizin lehinize gündeme getirilecek. Biz kimse ile kavga etmeyeceğiz ama sizin için herkesle kavga edeceğiz.”