Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD'nin açıklamalarına sert tepki

Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD'nin açıklamalarına sert tepki
Güncelleme:

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün "haddini aşan" açıklama yaptığını söyleyerek, "Bu açıklamayı külliyen reddediyoruz." dedi.

Sözcü Aksoy, yaptığı yazılı açıklamada, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü'nün, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hamaslı yetkilileri kabulüne ilişkin açıklamasına tepki gösterdi.

Aksoy, "Sayın Cumhurbaşkanımızın Hamas yetkililerini kabulüne ilişkin olarak ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü bugün haddini aşan bir açıklama yapmıştır. Bu açıklamayı külliyen reddediyoruz." ifadesini kullandı.

Gazze’de demokratik seçimlerle iktidara gelen ve bölgenin önemli bir realitesini teşkil eden Hamas’ın meşru temsilcisinin terörist olarak nitelendirilmesinin bölgede barış ve istikrarın tesisine yönelik çabalara katkı sağlamayacağına dikkati çeken Aksoy, "Kaldı ki kendi terör örgütleri listesinde yer alan PKK’ya açık destek veren, FETÖ elebaşına ev sahipliği yapan bir ülkenin, üçüncü ülkelere bu konuda söz söylemeye hiçbir hakkı bulunmamaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

 
Aksoy, ABD yönetiminin Filistinliler arası iç uzlaşı çabalarının da bir tarafı olan Hamas’ı terör örgütü ilan ettiğini, ardından Filistin Kurtuluş Örgütünün Washington’daki ofisini kapattığını ve böylelikle ABD yönetiminin, tüm Filistin yönetimi ve halkıyla irtibatını keserek bölge gerçeklerinden kendini soyutladığını dile getirdi.

Sözcü Aksoy, ABD yönetimine, şu ifadelerle çağrıda bulundu:

"Bu vesileyle ABD yönetimini, bölgedeki güç ve nüfuzunu münhasıran İsrail’in çıkarlarına hizmet etmek amacıyla kullanmak yerine dengeli politikalar izleyerek İsrail-Filistin ihtilafına uluslararası hukuk, adalet ve hakkaniyet temelinde samimi çözüm arayışında bulunmaya davet ediyoruz."

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus'un açıklamasında, Hamas'ın terör örgütü olduğu iddia edilmiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hamas yöneticileriyle görüşmesinin Türkiye'nin uluslararası toplumdan izole olmasına ve Filistin halkının çıkarlarının zarar görmesine hizmet ettiği öne sürülmüştü.