Kılıçdaroğlu'ndan Çanakkale'de çok sert açıklamalar

Kılıçdaroğlu'ndan Çanakkale'de çok sert açıklamalar
Güncelleme:

CHP’nin, ‘Adalet Kurultayı’ Çanakkale savaşlarının yaşandığı Ecaabat Kocatepe'de, Kılıçdaroğlu’nun da katılımıyla Adalet Yürüyüşü'nden 1 buçuk ay sonra başladı.

CHP’nin, ‘Adalet Kurultayı’ Çanakkale savaşlarının yaşandığı Ecaabat Kocatepe'de, CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katılımıyla başladı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Adalet kurultayının açılışında konuşuyor. Kılıçdaroğlu, "Enis Berberoğlu'nun tutuklanması bardağı taşıran son damla oldu" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle: 

"Bu kurultayın Çanakkale'de olmasının bir anlamı var. İnsanlarımız arasında ayrım yapmıyoruz, toplumda gerginlik kavga istemiyoruz. 

Bu ülke için kanını, canını veren herkese şükran borçluyuz. Adalet içinde hep birlikte huzur içinde yaşayacağız.

İnsanlık tarihi adalet mücadelesi ile geçmiştir, bundan sonra da geçecektir. 

Darbe girişimine karşı duran, savuşturan milletvekillerine ve gazilerimize de şükran borçluyuz. Bu ülkede demokrasiyi sahiplenen herkese şükran borçluyuz. İki tane 15 Temmuz darbesi var. Bu ülkede 20 Temmuz darbesine de karşıyız, o darbecilerin hepsine de karşıyız. 

Hak, hukuk ve adalet diye Ankara'dan İstanbul'a yürüdük. Eniz Berberoğlu'nun tutuklanması bardağı taşıran son damla oldu. MİT Tırları meselesi, Enis Berberoğlu tutuklandı. Sormak gerekir bütün dünyanın bildiği bir konu nasıl devlet sırrı sayılır. Enis Berberoğlu bugün cezaevinde, Enes Berberoğlu'na adalet kurultayından adaletli selamlarımız gönderiyoruz.

Onlar da biliyor ki bu ülkede hak, hukuk ve adalet yok. Biz adaleti yeniden tesis etmek için yürüdük. Bu ülkede bir kişinin değil, 80 milyonun adalete susamışlığı var. 

Adalet yürüyüşümüze aynı azim ve kararlılıkla devam edeceğiz. Hak aramamızı yasaklıyorlar, bu mudur adalet? 

Öğretim üyesisiniz, profesörsünüz bi KHK ile işinizden olmuşsunuz, hakkınızı arayacağınız yer bırakmamışlar. Bu mudur adalet? 

20 Temmuz darbesini her yerde dillendireceğiz. 20 Temmuz bir sivil darbedir.

Hep birlikte adalet mücadelesini vermek zorundayız. Nuriye ve Semih'i nasıl anmazsınız.

Hakkımızı, hukukumuzu sonuna kadar arayacağız. Zalime teslim olmayacağız.

Düşünün, hiç enflasyon yokmuş gibi geçen yılın fiyatını aynen vereceksin. Fındık üreticisinin hakkını da biz savunacağız.

Bir devlet kendi insanıyla rekabet eder mi? Çiftçi kardeşimin hakkını da biz savunacağız.

Adaleti getirmek için hep birlikte mücadele edeceğiz.

150'nin üzerinde gazetecinin hapiste olduğu bir ülkede demokrasiden söz edemezsiniz.

Hukuk gücü olanların delip geçtiği, güçsüz olanların takılıp kaldığı bir ağa dönüşmemeli.

Hayatı boyunca Bylock kullanmayan insanlar hapiste.

Sabah akşam benim atletimle uğraşacağına faiz lobisine ödenen 142 milyar doları bu ülkenin, emeklisine, çiftçisine, köylüsüne versene.

FETÖ ne isterse verdin, bu ülkenin işçisi emeklisi taşeronu istedi vermedin. Sen vatansever değilsin kardeşim.

Son 15 yılda kul hakkı yiyenler, hırsızlık yapanlar muteber kişi olmaya başladı.

Hak, hukuk, adalet derken kul hakkı yemeyen insanların ülkeyi yönetmesini istiyoruz.

Bu ülkede, adaleti, huzuru, birlikte yaşamayı savunuyorum.Köylünün, çiftçinin, emeklinin, atama bekleyen öğretmenin sorunlarını bir tarafa bırakmış sadece benimle ilgileniyor.

Kimliğimiz, siyasi görüşümüz, yaşam tarzımız ne olursa olsun birlikta yaşamayı savunacağız. Bütün sorunlara hak, hukuk ve adalet penceresinden bakacağız. Yargı bağımsızlığını sağlayacağız, yargı adalet dağıtacak. Gazeteciler korkmadan yazacak.

Kimseyi inancından ötürü ötekileştirmeyeceğiz, Kimlik, inanç, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmayacağız. Kışlaya, camiye siyaseti sokmayacağız.

Ortadoğu'da barışı sağlayacağız. Yurdumuzda da dünyada barışı egemen kılacağız. Bütün bunların tamamını birlikte yapacağız.

Türkiye bölgesinde de dünyada da lider ülke olmayı hak ediyor. Demokrasi paydasında mücadele edeceğiz."

 

 

Seçiniz...