Dünyayı İyilik Kurtaracak….

Güncelleme:

Son zamanlarda herkes hayat pahalılığından, iflaslardan, konkordatolardan bahsediyor. Herkes para sahibi olmak istiyor ama maalesef toplumda ekonomik olarak bir keyifsizlik, ekonomik mutsuzluk var. İş arayan bir çok üniversiteli işsizimiz nitelikli beyin gücümüz var. Özellikle İstanbul için konuşuyorum; her yer avm ve yeni inşaat kaynıyor ama pek çoğu satılmıyor ya da değerinin çok altında fiyatlara satılıyor. Emlak sektörü ve domino taşı gibi ona bağlı pek çok sektör sıkıntıda. Herkes bu duruma kendince çözüm bulmak istiyor. Herkes bir noktada kendi etrafındaki insanlara yardım edebildiği kadar edebiliyor. Mesela en sevdiğim şeylerden biri, herkesin evinde giymediği kıyafetler, oyuncaklar ya da kullanmadığı ihtiyaç fazlası eşyalar vardır. Bunlar için sokaklarda kutular var. Eskiden bu kıyafetleri nereye göndereceğimizi bilemezdik. Şimdi ise bu kutulara bırakıyoruz. İhtiyacı olan, beğenen gidip alıyor çok sevindirici. Mesela eski liseden arkadaşlarım, bayağı büyük bir emek ve organizasyonda doğu da ki köy okullarına kırtasiye, kitap yardımı yapıyor. Yüzlerce koli hazırlayıp onları okullara elleriyle götürüp teslim ediyorlar. İstanbul’ da Balat’ ta Deliler Kahvesi diye bir yer var. Burada da insanlar gidip parasız yemek yiyebiliyor ve siz yemek yiyip para ödediğinizde o paralar da ihtiyaç sahiplerine gidiyor. Yemekleri yapıp, alıp pişirenler gönüllü. İçim ısınıyor orayı düşününce. Keşke böyle yerler çoğalsa derken bu gün benzer bir haber Manisa’ dan geldi.

Dünyayı İyilik Kurtaracak…. - Resim : 1

 Manisa'da faaliyet gösteren bir lokanta işletmecisi parası olmayan ihtiyaç sahibi vatandaşlara ücretsiz yemek veriyor. Hayırsever işletmeci, ücretsiz yemek yiyen vatandaşların rencide olmaması için de hiçbir müşterisinden hesap sormuyor ve sadece ödeme yapan misafirlerinden para alıyor.
Manisa’da bulunan Bayırlar Lokantası maddi durumu iyi olmayan vatandaşlar için örnek bir proje hayata geçirdi. İşletme sahibi Adem Bayır, yemek yemek isteyen fakat parası olmayan vatandaşları da lokantadan boş çevirmiyor. Herkes elinden geldiği kadar ve ne yapabiliyorsa,  etrafında gördüğü ihtiyaç sahiplerine yardım etse, elinden tutsa dünya çok daha bereketli yaşanılası bir yer olmaz mı. Bence cennet olur. Dünyayı iyiliklerin kurtaracağına inanan iflah olmaz bir gönüllü yardımseverim….

Egemen güç yani devlet; otoritenin de sahibidir!

Metin Akpınar, Müjdat Gezen konusu birkaç gündür Türkiye gündeminin başını çekti biliyorsunuz. Binlerce twit atıldı, binlerce yorum yapıldı sosyal medya da….

Biraz konuya başka açıdan baktım daha doğrusu insanların yorumlarına. Bir takım sanatçı, şair yorumcu şöyle yorumlar yaptı; Faşizm içindeki devletler yanlış içindedir Metin Akpınar, Müjdat Gezen yalnız değildir, Direniş güzeldir. Tüm ezilen halklar için Kürt’ler, Rum’ lar, Ermeni’ ler, Çingene’ ler hepsi Anadolu’ nun Türkiye’nin insanıdır. Kardeşim bu ırkları sayıyorsunuz da neden toprağında yaşadığınız Türk’ün ismini bile telaffuz etmekten kaçınıyorsunuz. Demokrasiyi hep kendi tarafınızdan anlama taraftarı olursanız, azınlıkta olsanız, kendinizi paralasanız da bu kafayla aradığınız desteği asla bulamayacaksınız bunun farkında değil misiniz?

Mütedeyyin kesimden arkadaşlar ise artık komedi anlayışına dönmüş şekilde; Müjdat Gezen’ e kadın satıcısı anlamına gelen ve geçmişte söylediği bir sözü üzerinden vurmaya çalıştılar ve yine alışılmış olduğu üzere Askeri Vesayet i suçlu çıkardılar. Nasıl yaptılarsa artık onu. Bir de Metin Akpınar’ ı sanki sözlerinden geri adım atmış gibi gösterdiler. Bence bu da yanlıştı, çünkü sonuçta Devlet tabii ki gücün ve otoritenin sahibidir bunda yadırganacak bir şey yok bunun adı da Faşizm falan değildir. Geçmişte bu ‘Askeri Vesayet’ ti.’ Bu günün şartlarında bu gücün sahibi devlet. Bunda bir yanlışlık yok. Metin Akpınar tabii ki muhalafet bir isim ama ‘Devlet önünde’ o da her birimiz kadar korunaklı tabii ki gerekirse geri adım atacak bunun cesaretle falan ilgisi yok. Kim olsa aynı şeyi yapar, belki de önemli olan ve buradan çıkarılacal ders; ‘Gücümüz yok iken varmış gibi davranmamaktır.’ Bir de olaylara sadece kendi tarafımızdan değil, her yönden bakabilmektir…. Daha akıllıca olur bu….

Şeyma Ne Yapıyor?

Bu konuda biraz daha su kaldıracağa benzer neymiş Efendim İnstagramında Şeyma Subaşı amuda kalkıp poz vermiş. Bu kızın çok normal olmadığı kesin ayrıca, herkesin herkes gibi olması gerekmiyor, normal kime göre normal yani. Ama yine de ben de bu çok enerjiğim bikini ile amuda kalkıp poz vereyim kafasını çok şımarıkça buluyorum. Sonuçta sen Aleyna Tilki gibi genç bir sanatçı değilsin. Nasıl instagram fenomeni olduğun belli, yaptığın işler yerine hayatını böyle saçma sapan işlere odaklarsan Türk halkı önünde hiçbir zaman doğru düzgün saygı ve kabullenme göremezsin. Şımarıklığın yaşla ve neler yaptığın neleri başardığınla ilgisi yoktur. Hatta buğday başakları gibi insanın içi önemli değerlerle dolduğu zaman eğilir bir abla tavsiyesi bunu unutma. Marjinal olmak hayata ve olumsuzluklarına karşı meydan okumaktan geçer. Amuda kalkıp bikini ile resim paylaşmaktan ya da dudağını büzüp resim çekmekten geçmez. Bunu sakın unutma, kulağına küpe olsun…..