Talepkar millet olma zamanı.

Güncelleme:

Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde, aile sigortası diye bir projeden bahsetti. Yoksulluğu tescillenmiş ailelerde, kadınların hesabına belli bir miktar para yatırmaktan. Tabii seçildikleri takdirde. Başbakan Tayyip bey' de hemen cevap verdi; Nereden kaynak bulacaksın? O da yanıtladı, biz hesabımızı yaptık, toplanan vergilerden bir ödenek ayıracağız diye.

Kişisel fikrim güzel bir proje, hem kadına aile içinde verilen önemin altını çiziyor, hem dar gelirli vatandaşlara erzak yardımı yerine, para veriyor, canının çektiğini gidip alsın diye....

İyi güzel de; ne zaman herkese eşit hakların sağlanacağı, insanların tümünün mutlu olacağı projeler hayata geçecek merak ediyorum. Seçimler yaklaşırken, partiler çeşitli vaadlerde bulunuyor. Sonra partilere üyeler kabul ediliyor, bu şekilde oy almaya çalışılıyor.

Bilinçli bir vatandaşın, devleti yönetecek partilerden neler istemesi gerektiğini çok basit isteklerle sıralayalım.

Önce eğitim ve sağlık hizmetlerine bakmak lazım. Okullarda kalifiye öğretmenler var mı? Öğrenci okula gittiği zaman, yeteri kadar ısınabiliyor mu? Yoksa paltosuyla mı oturuyor?

Öğrencilere bilginin yanısıra, genel kültür ve ruhsal gelişimini geliştirmeye yönelik eğitimler verilebiliyor mu?

Tuvaletleri yeteri kadar temiz ve yeterli sayıda temizlik personeli var mı?

Çocuklar ilköğretimi bitirdikten sonra Avrupa' daki eğitim kurumlarında olduğu gibi en az bir yabancı dili konuşabiliyor mu? Aldıkları eğitimlerle, özel kurslara ve derslere gitmeden üniversiteleri kazanabiliyor mu?

Geldik aile içindeki düzenlemelere; aile içindeki fiziksel güçsüzlüğü olan, kadın ya da çocuklar, çeşitli namus, töre ya da her neyse çeşitli gerekçelerle tacize ve şiddete maruz kalıyor mu? Kalıyorsa, bunları caydıracak ölçüde hızlı ve yerini bulacak kanunlar var mı?

Yoksa şiddeti, dayağı lafla, sözle protesto eder dururuz ama sonuç olmaz, tıpkı şimdi olduğu gibi....

Vergilere baktığımız zaman basit örnekle; araba satın aldık diyelim, araba alım satım vergisi ödüyoruz, senede 2 defa taşıt pulu ödüyoruz. Evimizde konuştuğumuz telefondan, elektirikten, sudan, kullandığımız yoldan kısacası herşeyden vergi ödüyoruz. Bir şirkette çalışıyorsak, maaşımızın % 40 ı vergilere gidiyor. Helali hoş olsun peki. Kalan paraları da hasbel kader, kendi çabalarımızla ev ya da araba almışşsak, ona ödüyoruz. Bir bakıyoruz, cebimizde para yok. Vergi ödüyoruz ama devletten aldığımız bir maaş falan yok ama vergi mükelllefiyiz. Bütün bunlar, işimiz, gücümüz varsa, bir de yok olduğunu düşünelim....

O yüzden sosyal demokrat bir zihniyet eğer iktidara gelecekse ki, ben o şansı da çok az görüyorum. Yoksullara devlet eliyle para vermek çok güzel ama yeterli değil. Herkese ihtiyaçları doğrultusunda eşit hakları sağlayabilmek bence başarılı politika üretmek olur, yoksa gerisi bana göre dostlar alışverişte görsün demektir.

Vatandaşın artık biraz daha talepkar olması ve genelin memnun kalacağı hizmetleri alması gerekir. Sanal gündemler yaratmak, onlarla oyalanmak bizi içinde bulunduğumuz durumdan çıkartmaz, tam tersi antidepresan yutmuş gibi oyalar durur....Tıpkı şimdi yaptığımız gibi....