Türkiye'ye büyük fırsat !

Türkiye'ye büyük fırsat !

Rusya'nın "gıda ambargosu" koyması birçok ülke için 25 milyar dolarlık ihracat pazarından pay alma fırsatı yarattı.

AB ve ABD'nin ekonomik içerikli yaptırımlarına, Rusya'nın "gıda ambargosu" ile karşılık vermesi, bu ülkedeki gıda fiyatlarında artışa yol açarken, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu birçok ülke için 25 milyar dolarlık ihracat pazarından pay alma fırsatı yarattı.

Avrupa Birliği (AB) ile ABD 'nin ekonomik içerikli yaptırımlarına, Rusya'nın "gıda ambargosu" ile karşılık vermesi, bu ülkedeki gıda fiyatlarında artışa yol açarken, Türkiye 'nin de aralarında bulunduğu birçok ülke için 25 milyar dolarlık ihracat pazarından pay alma fırsatı yarattı.


Batı ülkeleri ile Rusya'nın, Ukrayna krizi dolayısıyla karşılıklı uygulamaya koydukları yaptırımların, bumerang gibi kendi ekonomilerini vurma ihtimali de bulunuyor.
ABD ve AB'nin devreye soktuğu ekonomik içerikli yaptırımlara, Rusya'nın "gıda ambargosu" ile karşılık vermesi, gözlerin bu ülkelerin "yaptırım kozlarına" ve etkilerin neler olacağına çevrilmesine neden oldu.

Rusya'nın, 7 Ağustos'tan bu yana AB, ABD, Norveç, Kanada ve Avustralya'dan meyve, sebze, et, balık ve süt ürünleri alımını bir yıllığına durdurması, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu birçok ülke için milyar dolarlık bir pazarın kapısını açtı.

SÜT ÜRÜNLERİ, BAL VE YUMURTA...

Söz konusu gıda ürünlerinden yıllık 25 milyar dolar seviyesinde ithalat yapan Rusya, bunun yaklaşık 9,5 milyar dolarlık kısmını ABD, AB, Norveç, Kanada ve Avustralya'dan gerçekleştiriyor. Bu ürünlerin ana kalemlerinin dağılımına bakıldığında, geçen yıl Rusya "süt ürünleri, yumurta, bal ve gıda değeri olan canlı hayvanlar" kategorisindeki 4,3 milyar dolarlık ithalatın büyük bir kısmını AB ülkelerinden temin etti. Bu kategoride Belarus 1,6 milyar dolarla ilk sırada yer alırken, bu ülkeyi 380 milyon dolarla Ukrayna, 370 milyon dolarla Hollanda ve 317 milyon dolarla Finlandiya izledi.
 

Türk yumurtası Rusya yolcusu, iç piyasa ne olacak?

Rusya'nın geçen yıl toplam 6,4 milyar dolarlık meyve ve sebze ithalatında Ekvador 950 milyon dolarla ilk sırayı aldı. Türkiye, bu alanda 910 milyon dolarla ikinci sırada, Polonya 500 milyon dolarla üçüncü, İspanya 375 milyon dolarla dördüncü sırada kendine yer buldu. Rusya'nın sebze alanında gerçekleştirdiği 2,9 milyar dolarlık ithalatında Türkiye 571 milyon dolarla zirveye yerleşirken, Çin'den 386, Hollanda'dan 274, Polonya'dan 250, İsrail'den 240 milyon dolarlık ithalat yapıldı.

Ülke sebze, meyve ve fındık mamulleri konusunda geçen yılki 1,6 milyar dolarlık ithalatının önemli bir kısmını yine AB ülkelerinden karşıladı. Bu alanda 292 milyon dolarla Çin ilk sırada yer alırken, bu ülkeyi benzer rakamlarla Ukrayna, İspanya, Polonya ve Hollanda takip etti.

Rusya, geçen yıl kırmızı ve beyaz et ile bunların yenilebilir sakatatları konusunda da ciddi ithalat yaptı. Bu kalemlerde 2013'te toplam 6,7 milyar dolarlık ithalat gerçekleştiren Rusya, bunun yaklaşık 2 milyar dolarlık kısmını Brezilya, 650 milyon dolarlık kısmını Paraguay, 506 milyon dolarlık kısmını ise Belarus'tan aldı. Rusya, geçen yıl ABD'den ise 839 milyon dolarlık kümes hayvanı eti ithalatı yaptı.

NORVEÇ'İN İHRACATI 1.1 MİLYAR DOLAR

Rusya'nın 2013'te 2,8 milyar dolarlık balık ve su ürünleri ithalatının ilk sırasında 1,1 milyar dolarla Norveç yer aldı. İthalatın durdurulduğu Norveç'i, 300 milyon dolarla Şili, 263 milyon dolarla ise Çin izledi. Ülkenin et, balık ve deniz ürünlerinden elde edilen mamuller kategorisindeki 707 milyon dolarlık ithalatında 42 milyon dolarla Belarus ilk sırayı alırken, Çin 69 milyon dolarla ikinci oldu. Çin'i 50 milyon dolarla Litvanya takip etti.

Et ve süt ürünlerinde ağırlıklı ithalatını Avrupa'dan yapan Rusya'da, ambargo sonrası gıda fiyatları yükseldi. Buna karşın, ithalatın durdurulmasının olumsuz etkilerini önlemek için AB ülkelerinin de çiftçilere yönelik destek programlarını geliştirmeleri gündeme gelebilecek.

ÜÇÜNCÜ ÜLKELERE YAPTIRIM PİYANGOSU

Rusya'nın gıda ambargosu, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu ülkelere yaradı. Geçen yıl Rusya'ya yaklaşık 7,09 milyar dolarlık ihracat yapan Türkiye'nin toplam gıda ve tarım ihracatı ise 1,8 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Türkiye'nin Rusya'ya ihraç ettiği ürünler arasında yaş meyve sebze, tütün, su ürünleri, şeker ve şeker mamulleri, hayvansal ve bitkisel katı sıvı yağ, yemeklik katı yağ, hububat, yağlı tohum, çeşitli gıda müstahzarları dikkati çekiyor.

"Gıda ambargosu" kararı sonrası alternatif pazarlara yönelen Rusya'dan Federal Bitki Koruma ve Karantina Servisi yetkilileri, Türkiye'yi ziyaret ederek, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Ekonomi ve Dışişleri bakanlıklarının bürokratlarıyla bir araya geldi. Toplantıda, Türkiye'nin bu ülkeye yönelik balık, süt, hayvansal gıdalar, sebze ve meyve ihracatını artırması için yapılması gerekenler ele alınırken, iki ülke arasında gıda alışverişi için gerekli olan "sağlık sertifikalarının" hazırlanmasına yönelik çalışmalar hızlandırıldı.

Ziyaretten kısa bir süre sonra Rusya, daha önce süt ve süt ürünleri için ihracat izni vermediği Türkiye'den 3 firmaya vize verdi. Böylece üretim kapasiteleriyle büyük ihracat potansiyeli bulunan ve AB ülkelerine de ihracat yapan sektör açısından Rusya önemli bir pazar haline geldi.

Öte yandan, aynı dönemde Rusya'ya özellikle beyaz et sektörü açısından önem taşıyan "mekanik ayrıştırılmış et" ihracatı da başladı. Türk tavuk eti sektörü, Rusya'nın kapılarını sonuna kadar açmayı hedefliyor.

OLASI ENERJİ YAPTIRIMLARI

Karşılıklı yaptırımlar, ülke ekonomileri açısından en büyük etkiyi yaratması beklenen enerji kalemlerine henüz tam anlamıyla yansımadı.

Dünyanın en fazla enerji ithal eden bölgesi Avrupa Birliği, bunun için her yıl yaklaşık 800 milyar dolar harcıyor. Rusya, AB'ye doğalgaz, petrol ve kömür ihraç ederek bloğun enerjisinin yüzde 22?sini tek başına karşılıyor.

AB'nin kullandığı kömürün yüzde 25'ini, ithal ettiği petrolün de yüzde 35'ini sağlayan Rusya'nın kanıtlanmış petrol rezervi 80 milyar varilken, doğalgaz rezervi ise 48 trilyon metreküp seviyesinde bulunuyor.

DOĞALGAZIN ÜÇTE BİRİ RUSYA'DAN

Yıllık yaklaşık 450 milyar metreküp doğalgaz tüketen AB, bunun yüzde 31'ini Rusya'dan ithal ediyor.
Kuzey Akım boru hattı ile Rusya'dan en fazla doğalgaz ithal eden ülke, Avrupa ekonomisinin lokomotifi Almanya olurken, bazı AB ülkelerinde ise Rus gazına bağımlılık oranı yüzde 100'ü buluyor. AB verilerine göre, Bulgaristan, Estonya, Finlandiya, Letonya, Litvanya ve İsveç tükettiği doğalgazın tamamını Rusya'dan ithal ediyor.

AB'nin Rusya'ya karşı olası doğalgaz ithalatı boykotu halinde bazı Avrupa ülkeleri, depolardaki gazla yetinmek zorunda kalırken, tümüyle Rusya'ya bağımlı olanlar ise bu durumdan en fazla olumsuz etkilenecek ülkeler olacak.

Rusya'nın gaz vanasını kapatması durumunda ise enerji açığını kömür, petrol ve nükleerde tüketimi artırarak karşılaması beklenen AB ülkeleri, alternatif enerji kaynaklarına da yöneldi. Avrupa'da, 5'i Ukrayna üzerinden olmak üzere 12 boru hattıyla taşınan Rus doğalgazına bağımlılığı azaltmak için Güney Gaz Koridoru gibi alternatif güzergahların önemi artarken, sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ve yenilebilir enerji gibi kaynaklara yönelim hız kazandı.

RUSYA ROTAYI ÇİN'E ÇEVİRDİ

Avrupa ülkelerinin enerji arzını çeşitlendirmeye çalışması, Rusya'nın enerji ticaretinde rotayı Çin gibi büyük Asya ekonomilerine çevirmesine neden oldu. Rusya ve Çin, mayısta yaklaşık 400 milyar dolarlık bir doğalgaz anlaşması imzaladı. Dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz ihracatçısı ülkelerinden Rusya'nın geçen yıl bu kaynakların satışından elde ettiği gelir ülkenin toplam milli gelirinin yüzde 68'ini oluşturdu.

AB'nin, sanayi ve enerji sektörü üretim teknolojilerine yönelik olası yaptırımı, Rusya'yı sıkıntıya sokabilecek ancak bu teknik malzemelerin üretildiği alanlarda binlerce kişinin istihdam edildiği Avrupa ülkeleri ekonomileri açısından da olumsuz sonuçları olabilecek. Dolayısıyla yaptırımların, bumerang gibi kendi ekonomilerini vurma ihtimali de bulunuyor