Göçmen krizi Avrupa'da politika değiştirtti

Göçmen krizi Avrupa'da politika değiştirtti
Güncelleme:

Türkiye ve bir çok Avrupa ülkesi göçmen krizi nedeniyle politika değiştirdi.

Başta Türkiye olmak üzere tüm dünyayı yakından ilgilendiren göçmen krizi, Avrupa’nın siyasi yol haritasına da yön veriyor. Nitekim son dönemde sandığa giderken güvenlik endişesiyle karar veren Avrupalılar; artık "koruyucu" politikaları, özgürlükçü fikirlere tercih ediyor. Bunun son örneğini transit ülke konumundaki Hırvatistan'da düzenlenen genel seçimde ve Almanya'da yapılan anketlerde gördük.

Polonya'da seçim politikasını göçmen ve Avrupa Birliği karşıtlığı üzerine kuran muhafazakâr Hukuk ve Adalet Partisi'nin sekiz yıl sonra iktidara dönmesinden sadece iki hafta sonra, benzer bir gelişme de Hırvatistan'da yaşandı.

Zira seçimleri kazanan muhafazakâr Hırvat Demokratik Birliği (HDZ) öncülüğünde kurulan "Vatansever" ittifakının iktidardaki merkez sol hükümetine getirdiği en büyük eleştirilerden biri de göçmen krizindeki "gevşek politikalar" olmuştu.

Her ne kadar göçmenlerin çoğu, yüzde 16'lık işsizlik oranı AB ortalamasının 7 puan üzerinde olan ve Birliğin en fakir ülkeleri arasında yer alan Hırvatistan'da kalmasa da HDZ'nin mültecilerle ilgili bu tutumu seçmen nazarında karşılık buldu.

Mültecilerin göç güzergâhındaki Sırbistan sınırına asker gönderilmesi gibi sert önlemler vadeden HDZ'nin kuracağı hükümetin, aynı sınıra Macaristan gibi tel örgü çekmesi de bekleniyor.

ESKİ İSTİHBARAT BAŞKANI

Göçmen krizi nedeniyle güvenlik kaygılarını ön planda tutarak sandığa giden Hırvat seçmenlerin, HDZ'ye yönelmesinin bir başka nedeni de Tomislav Karamarko'nun Hırvat istihbarat servisi SOA'nın eski başkanı olması.

Bir dönem içişleri bakanlığı da yapan Karamarko, Avrupa'da mültecilere karşı en acımasız söylemlerde bulunan liderlerden biri olan Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından da "Hırvatistan'ı, akın akın gelen göçmenlerden koruyacak tek adam" olarak tanımlanmıştı.

Buna karşın HDZ'nin Avrupa yanlısı bir parti olması, Hırvatistan'daki liberalleri; Polonya, Macaristan ya da geçen Ekim ayında göçmen karşıtı sağ İsviçre Halk Partisi’nin (SVP) seçim zaferine sahne olan İsviçre'deki muhaliflere göre daha rahat kılıyor.

MERKEL DÜŞÜŞTE

Avrupa'da, göçmen krizindeki tavrı nedeniyle destek kaybeden bir diğer lider iseAlmanya Başbakanı Angela Merkel oldu.

Göçmenlere yönelik kucaklayıcı bir tutum benimseyen, hatta bu yüzden Alman basını tarafından hem fotomontajla Rahibe Teresa'ya benzetilen hem de kara çarşaf giydirilen Merkel, maalesef anaç tavrının kurbanı oldu.

Almanya'da yapılan son anket sonuçlarına göre, federal hükümetin büyük ortağı Hıristiyan Birlik'in (CDU/CSU) oy oranı, son bir haftada 1.5 puanlık kayıpla yüzde 34'e düştü. Ankete göre Sosyal Demokrat Parti (SPD) de yarım puanlık gerilemeyle yüzde 24'te kaldı.

AB karşıtı, sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) ise oylarını iki puan birden artırarak yüzde 10'a tırmandı. AfD böylece Almanya genelinde ilk kez çift haneli oy oranına ulaştı.

BEDELİNİ ÖDÜYORLAR

Bu sonuçları yorumlayan uzmanlar, koalisyon partilerinin oylarının düşüşte olmasını sığınmacı akınına bağladı. Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre, Insa Araştırma Şirketi Genel Müdürü Hermann Binkert, "Bu, Hırıstiyan Birlik ve hükümet bünyesindeki tartışmanın bedeli" ifadesini kullandı.

Binkert, "Sığınmacı akını seçmenin tavrını etkiliyor. Hıristiyan Birlik'in zayıflaması AfD ve Hür Demokrat Parti'ye (FDP) yarıyor" dedi.