Hamileyken ölü olarak bulunmuştu... Cinayet gizli günlükten çıktı

Hamileyken ölü olarak bulunmuştu... Cinayet gizli günlükten çıktı
Güncelleme:

ABD'de üçüncü çocuğuna hamileyken yatağında cansız bedeni bulunan genç öğretmenin kadının gizli günlüğündeki notlar korkunç cinayeti gün yüzüne çıkarttı.

İki kızıyla birlikte ABD'nin Michigan eyaletinde yaşayan Guichelaar çifti, birkaç ay önce öğretmenlik yapan Amber Guichelaar'ın (32) üçüncü çocuklarına hamile kaldığı haberini aldı. 

Milliyet’in haberine göre, çocukların babası Richard Guichelaar (36) gündüzleri bir kar küreme şirketinde çalışıyordu ve evde olduğu süre zarfında da ne çocuklarıyla ne de karısıyla ilgileniyordu. Genç kadın eşinin bu tutumu sebebiyle aile ve evlilik konusunda hüsrana uğradığını her zaman dile getiriyordu. Hatta kardeşi Amber'e doğum gününde hediye olarak ne istediğini sorduğunda şakayla karışık verdiği "Yeni bir eş" cevabıyla herkesi şaşırtmıştı. 

“KARIM NEFES ALMIYOR VE MOSMOR”

Genç adamın öfke kontrolü problemi de vardı ve bu sebeple uzun süredir psikolojik sorunlar yaşadığı için ilaç kullanıyordu. Yakın arkadaşlarıyla bu konuyla ilgili sık sık dertleşen Amber, eşinin yaşadığı ruhsal değişimlerin çoğunlukla evdeki bazı şeyleri kırmasıyla sonuçlandığını anlatıyordu. Ancak genç kadın ne olursa olsun gülümsemeye ve herkese her şeyin yolunda olduğu izlenimi vermeye devam etti, ta ki o geceye kadar. 

Richard Guichelaar gece saat 03.30 sularında telaşlı, ağlamaklı bir şekilde acil servisi aradı ve sağlık görevlilerine yatak odasına girdiğinde eşinin nefes almadığını fark ettiğini iletti. Görevlilerin "Kurtarılabilir mi?" sorusuna "Hayır, kurtarılamaz. Mosmor ve nefes almıyor" şeklinde cevap veren adama 8 aylık kızını da alarak odadan çıkması söylendi.

Sağlık görevlileri bir süre sonra eve geldiklerinde 33'üncü yaşına girmesine 3 gün kalan talihsiz kadının öldüğünü tespit etti. Polislere olay gecesini anlatan koca Richard Guichelaar ise o gece yatak odası çok sıcak olduğu için alt kattaki kanepede uyuduğunu ve bebeklerinin ağlama sesiyle uyandığını söyleyip şunları ekledi:

"Amber'in bebeğimize bir oyuncak verip yatıştırmasını bekledim ama ağlamaya devam etti. Onları kontrol etmek için yukarı çıktığımda yatakta ölü şekilde buldum."

KIZ KARDEŞİ YALANI ORTAYA ÇIKARDI

Amber'in yanlışlıkla kendini boğduğunu öne süren kocanın bu sözleri polislere pek inandırıcı gelmedi. Genç kadına yapılan otopsiye göre de gerçekten boğularak ölmüştü ancak bunu kendi başına yapmış olamazdı. 

O sırada evde böyle bir şeyi yapabilecek tek kişi Richard Guichelaar'dı. Arada sırada ablasında kalan ve olayla ilgili ifade veren Amber’in kız kardeşi de Richard'ın tartıştıklarında genellikle alt katta uyuduğunu, aldığı ilaçlardan dolayı bebeğin ağlama sesine asla uyanmadığını ve şimdiye kadar da çocuğuna bakmak için hiç kalkmadığını hatta her şeyi Amber’den beklediğini dile getirdi.

SIRRI ARABADAKİ GÜNLÜK ÇÖZDÜ

Amber'in arabasında yapılan bir araştırma sonucu görevlilerin bulduğu günlük ise bu esrarengiz ölümün aydınlanmasını sağladı. Genç kadın kimseye anlatamadığı tüm sorunlarını bu deftere yazmıştı. Kocasıyla yaşadığı mücadelenin de kanıtı olan defterde yazılı olan şu cümle herkesin dikkatini çekti:

"O, çocuklarımın yanında olmasını istediğim biri değil, çok tehlikeli. Kendi kendime güvende olup olmadığımı düşünüyorum. Onun yanında uyuyorum ama acaba beni öldürür mü?"

Amber yazdığı satırlarda açık açık maruz kaldığı şiddetten bahsetmişti. Kocasının öfke patlamalarını, kendisini dövdüğünü, tekmelediğini, yumrukladığını ve tehdit ettiğini de söylüyordu. Günlükte yazanlara göre öfkeli koca sinir krizi yaşadığında televizyona eline ne gelirse fırlatıyor, cep telefonunu yere ve duvara atarak parçalıyor, kapıları kırıp duvarı yumrukluyordu. Ayrıca Amber kocasının asla kendisinin konuşmasına izin vermediğini de vurguluyordu. İşte tüm bu satırlar genç kadının yaşadıklarının acı bir kanıtıydı.

HER ŞEYİ KABUL ETTİ

Yazılanlar polisleri doğrudan Richard Guichelaar'a yönlendirdi. Saatler süren sorgulama sonucunda cani koca işlediği cinayeti kabul etti. Kasıtlı olarak hamile karısını boğup öldürdüğünü itiraf eden Richard Guichelaar sadece, "Eşim harika bir insan ve harika bir anneydi. Yaptığım şeyin sorumluluğunu almaya hazırım" demekle yetindi.