Banka hesabınıza sahip çıkın! Hem para hem de hapis cezası var!

Banka hesabınıza sahip çıkın! Hem para hem de hapis cezası var!
Güncelleme:

Ekonomi yazarı ve Yeminli Mali Müşavir Abdullah Tolu, banka hesabını çeşitli gerekçelerle başkasına kullandıranlara hem vergi cezası hem de hapis cezasıyla karşı karşıya kalabileceğini duyurdu.

Abdullah Tolu, Ekonomim'de yer alan yazısında, birçok kişinin normal bir işlem gibi kabul ettiği, banka hesabını başkasına kullandırmanın aslında vergi suçu oluşturduğunu dikkat çekerek Danıştay'ın önemli bir kararını paylaştı.

Tolu, yazısında konuyu önce şöyle açıkladı:

"İyi niyetle veya bilerek banka hesaplarını başkalarına kullandıranlar, bir yandan vergi ziyaı cezalı vergi tarhiyatı, diğer yandan da hapis cezası ile karşı karşıya. Kişilerin bu durumdan haberlerinin olup olmaması da durumu değiştirmiyor. Kanunları bilmemek mazeret sayılmıyor, suçu ortadan kaldırmıyor."

Tolu'nun aktardığı bilgilere göre, banka hesabını başkasına kulandırmanın amacı ve yöntemi şöyle işliyor:

- Kara para aklayan ya da terörü finanse eden kişiler paranın izini kaybettirmek için başkalarının banka hesaplarını kullanarak, söz konusu paraları bankacılık sistemleri aracılığıyla ülkemize transfer ediyorlar.

- Bu yöntemle ciddi tutarlarda paralar sisteme sokuluyor. Ayrıca, kayıt dışı çalışan şirketler kendi personeli, arkadaşları veya yakın çevresindeki kişiler adına bankalarda hesap açarak/açtırarak, kayıt dışı hasılatlarını bu hesaplar üzerinden tahsil ediyor, bu kapsamdaki ödemelerini de yine bu hesaplardan yapıyorlar.

- Bu şekilde, vergi mükellefiyetleri de bulunmayan bu kişilerin banka hesaplarına ciddi tutarlarda para giriş - çıkışları olabiliyor. Hesap sahiplerinin büyük kısmının, banka hesaplarının bu şekilde kullanıldığından haberi bile olmuyor.

- Banka hesaplarının kiralanması karşılığında da, hesap sahibi vatandaşlara her kullanım başına veya aylık olarak belli bir tutarda para ödeniyor.

- Açılan bu hesaplara yüklü tutarlarda para girişleri yapılıyor, bu hesaplar aracılığıyla da farklı kişilere farklı tutarlar transfer ediliyor. Hesap sahiplerinin banka hesaplarının bu şekilde kullanıldığından haberi bile olmuyor.

Önce hapis cezası

Tolu, yazısında, konunun önce kara para yönünden nasıl suç oluşturduğunu anlattı. Tolu'nun yazısındaki bilgilere, göre banka hesaplarını kullandıranları iki tür ceza bekliyor; öncelikle hapis ve para cezası. Tolu yazısında, " Hapis ve para cezası 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’un 15. maddesinde düzenlenmiş bulunuyor. Vergi müfettişleri, banka hesaplarını başkalarına kullandırma suçunu işleyen kişilerle ilgili olarak söz konusu Kanun kapsamında işlem yapılabilmesini teminen bir görüş ve öneri raporu düzenleyerek MASAK’a gönderiyorlar. MASAK, bu görüş ve öneri raporu çerçevesinde gerekli değerlendirmeleri yaparak, bu suçu işleyenler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuyor. Açılan davalar sonucunda, altı aydan bir yıla kadar hapis veya beşbin güne kadar adlî para cezası veriliyor.

Banka hesabını başkasına kullandırmak suç mu?

Sorunun kısa yanıtı evet. Bu işlem komisyonculuk sayılıyor.Yazıdaki bilgilere göre, "Banka hesaplarını başkalarına kullandıran kişiler genelde ticari veya mesleki anlamda mükellefiyeti olmayan işsizler, ev kadınları, öğrenciler, emekliler gibi potansiyel mükelleflerden seçiliyor."

Tolu, banka hesabını başkasına kullandıran  kişilerin, aslında komisyonculuk yaptığına dikkat çekti ve konuyu şöyle anlattı:

Maliye EFT işlemlerini inceliyor
"Banka hesaplarını başkalarına kullandırdığı tespit edilen bu kişiler adına “komisyonculuk faaliyeti” yönünden vergi mükellefiyeti tesis ediliyor ve banka hesaplarındaki havale ve EFT başta olmak üzere tüm para transferleri tek tek inceleniyor. Şüpheli ve hayatına olağan akışına ve iktisadi/ticari icaplara uymayan para transferleri yoluyla elde edilen komisyon gelirinin tespit edilmesi halinde bu tutarlar üzerinden, bunun mümkün olmadığı durumlarda ise bankacılık işlem hacminin binde 1 - yüzde 2’si arasında belirlenecek oranlarda komisyon geliri elde edildiği kabul edilerek, bu komisyon tutarları üzerinden ilgili kişiler adına gelir vergisi, geçici vergi ve KDV tarhiyatları yapılarak, 1 kat vergi ziyaı cezası kesiliyor."

Suçtan kurtulmak mümkün mü?

Peki, bu suçtan kurtulmak mümkün mü? Yazıdaki bilgilere göre mümkün ve önceden bankaya bilgi vermek gerekiyor. Hesabı başkasına kullandırdıktan sonra bilgi vermek ise suçtan kurtulmayı sağlamıyor.

Yazıda, konunun itiraz üzerine Danıştay'a gittiğini ve yüksek mahkemenin de Maliye ile aynı yönde karar verdiği belirtildi. Tolu yazısında, kararı şöyle anlattı:

"Danıştay’ın görüşü nihayet netleşti: Maliye lehine, banka hesaplarını başkalarına kullandıranlar aleyhine. Danıştay, kendisine yansıyan bir olayla ilgili olarak verdiği bir Karar; banka hesaplarının başkalarına kullandırılması işleminin ticari faaliyet, elde edilen kazancın ticari kazanç olarak kabul edilmesi ve vergilendirilmesi gerektiği şeklinde.

Söz konusu kararın özeti de şu şekilde:

“Davacının banka hesaplarını başkalarına kullandırdığının kendi beyanıyla sabit olduğu, banka hesaplarında dava konusu 2015 yılında gerçekleşen para transferlerinin toplam tutarının 118.019.952,32 TL gibi yüksek bir tutar olduğu, anılan yılda herhangi bir mükellefiyet kaydı ve ticari faaliyetinin olmadığı, yüksek tutarda para alınan ve gönderilen şahısları tanımadığı, hesaplarını yanında çalıştığı kişiye ücretini artırması karşılığında ve arkadaşlık ilişkisinin gereği olarak kullandırdığı yönündeki beyanlarının iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması niteliğini taşıdığı, buna göre 213 sayılı Kanun'un 3’üncü maddesinin (B) fıkrası uyarınca ispat külfeti kendisine düşen davacının anılan durumu kanıtlayacak nitelikte herhangi bir bilgi veya belge sunamadığı da dikkate alındığında, banka hesaplarını komisyon karşılığında belgesiz ticarete aracılık etmek için süreklilik arz eden şekilde  başkalarına kullandırılması faaliyetinin ticari faaliyet olarak kabul edilmesi ve vergiye tabi tutulması gerekir.” (Danıştay 9. Dairesi’nin 15.11.2023 tarihli ve E.2022/224, K.2023/4598 sayılı Kararı).