Durağa dalarak ortalığı birbirine katmıştı! Otobüs şoförü hakim karşısında

Durağa dalarak ortalığı birbirine katmıştı! Otobüs şoförü hakim karşısında
Güncelleme:

Beşiktaş'ta durağa dalarak bir kişinin ölümü ve 14 kişinin yaralanmasına neden olduğu iddiasıyla yargılanan otobüs şoförü hakim karşısına çıktı.

İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya, tutuklu sanık Necdet Karakuş cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Müştekiler Beril Altıntaş, Altuğ Billur, Tuğba Billur, Ali Kaplan, Duru Sıktaş, Melisa Erden, Erkan Avcı, Özkan İnce, Sevde Kalyoncu da duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya, koronavirüs tedbirleri kapsamında izleyici ve basın mensupları alınmadı. 

BERAATİNİ TALEP ETTİ
Kimlik sorgusunda halk otobüsü şoförü olduğunu belirten sanık Necdet Karakuş, sabıkasız olduğunu söyledi. Sanık Karakuş, şartları oluştuğu takdirde hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip etmediğinin sorulması üzerine "Suçlamaları kabul etmiyorum. Öncelikle beraatimi talep ediyorum. Mahkumiyet halinde hakkımda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ediyorum" dedi. 

MÜŞTEKİLER ŞİKAYETÇİ OLDU

Duruşmada, müştekiler Beril Altıntaş, Altuğ Billur, Tuğba Billur, Ali Kaplan, Duru Sıktaş, Melisa Erden, Erkan Avcı, Özkan İnce, Sevde Kalyoncu da ifade vererek davaya katılma talebinde bulundular. Müştekilerden Duru Sıktaş dışındakiler sanıktan şikayetçi olduklarını söylediler. Duruşmada iki tanık dinlendi. 

AVUKATLARI TAHLİYE TALEBİNDE BULUNDU

Sanık Necdet Karakuş'un avukatı ise "Bir sürü ölüm olmuş gibi anlatılıyor. Öyle bir durum yoktur. Kendisinin akıl rahatsızlığı vardır. Kendisini öldürme durumu vardır. Bu kapsamda tutukluluğunun kaldırılmasını ve tahliyesini talep ediyoruz" dedi. Sanığın diğer avukatı da müvekkilinin akıl hastalığı olduğunu, cezaevinde bir tedavisinin olmadığını belirterek tahliyesini talep etti. 

SANIĞIN TUTUKLULUĞUNUN DEVAMINA KARAR VERİLDİ

Mahkeme heyeti, sanık Necdet Karakuş hakkında Adli Tıp Kurumu raporunun beklenmesine karar verdi. Müştekilerin davaya katılmalarına karar veren heyet, bu celse gelmeyen müştekilerin yeniden zorla getirilmesine hükmetti. Olay yerinde keşif yapılması talebini reddeden heyet, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. 

İDDİANAME

İddianamede, özel halk otobüsü şoförü Necdet Karakuş'un 3 Kasım 2019'da Beşiktaş'taki otobüs durağı ve burada bekleyen yolculara çarparak bir kişinin ölümüne ve bir çok kişinin yaralanmasına neden olduğu belirtildi. İddianamede, kazadan sonra otobüsten inen sanık Necdet Karakuş'un bazı şahısları elindeki bıçakla yaraladıktan sonra denize atladığı kaydedildi. Olay yerinin Sinanpaşa Mahallesi, Beşiktaş Caddesi, Bahçeşehir Üniversitesi otobüs durağı önü olduğu belirtilen iddianamede, otobüsün ön tekerinden itibaren 15,5 metre boyunca fren izi bulunduğu tespit edildiği anlatıldı. 

OTOBÜSÜ KASTEN İNSANLARIN ÜZERİNE SÜRDÜĞÜNÜ SÖYLEMİŞTİ

4 Kasım 2019'da tutuklanan sanık Karakuş polise ve sorgu hakimliğine verdiği ifadesinde, olaydan önceki gece uyuşturucu madde kullandığını, olay sırasında frene basıp basmadığını hatırlamadığını, otobüsün kameralarını bilerek ve isteyerek bozduğunu söylediği belirtildi. Sanık ifadesinde kasti olarak kalabalığın üzerine otobüsü sürdüğünü, kalabalığa çarptıktan sonra frene basmadığını, otobüsün kendiliğinden durduğunu, otobüste bulunan meyve bıçağını alarak indiğini rastgele salladığını, daha sonra kendisini suçlu hissederek öldürmek istediğini ve Beşiktaş İskelesinden denize atladığını söylediği de yer aldı. Sanık Karakuş ifadesinde, polislerin kendisini sürekli takip etmesinden rahatsız olduğu için bunu yaptığını, amacının insanlara çarparak öldürmek olmadığını, olay gerçekleşmeden birkaç dakika önce eylemi gerçekleştirmeye karar verdiğini ve masum insanlara zarar verdiği için pişman olduğunu söylediği de iddianamede yer aldı. Adli Tıp Kurumu tarafında verilen raporda, şüpheli Necdet Karakuş'un kanında uyuşturucu ve uyarıcı madde bulunduğu ve sanığın ceza sorumluluğunun tam olduğu da kaydedildi. İddianamede, sanık Necdet Karakuş'un, Yalçın Tahir Billur'u "Kasten öldürmek" suçundan ve "14 kişiyi de kasten öldürmeye teşebbüs etmek" suçundan bir müebbet ve 126 yıldan 210 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Hiç düşmeyen hisse senediyle servet yaptı.