Türkiye'yi ayağa kaldıran taksici cinayeti davasında karar çıktı

Güncelleme:

Türkiye'nin kanını donduran İzmir'deki taksici cinayetinin sanığı D.A.,ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 17 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Olay, 1 Şubat'ta saat 03.30 sıralarında, Gaziemir ilçesinde meydana geldi. Maskeli ve kapüşonlu D.A., evli ve 2 çocuk babası O.E.'nin kullandığı taksiye bindi. Bir süre taksiyi çeşitli adreslere dolaştıran A., ineceğini söyleyip cebinden para alır gibi yaparak, yanındaki tabancayı çıkardı. A., tabancayla ateş edip taksici E.'yi yaraladı. Ardından taksiyi ve şoförün cebini karıştıran A., E.'nin kulaklık ve cep telefonunu gasbedip kaçtı. Silah sesini duyanların ihbarıyla, olay yerine gelen sağlık ekipleri, E.'yi, ambulansla İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Tedaviye alınan O.E., doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, taksinin araç kamerasıyla bölgedeki yaklaşık 70 güvenlik kamerasından görüntü inceledi. İzlenen toplam 110 saatlik görüntüden şüphelinin D.A. olduğu tespit edilip, olayın ertesi günü saklandığı evde yakalandı. Gözaltına alınan A., polisteki işlemlerin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

ARAÇ KAMERASI KAYDETTİ

Olay anını anbean kaydeden araç kamerasının görüntüsünde, cebinden para çıkarır gibi yapan D.A.'ın tabancayla ateş edip vurduğu taksi şoförü E.'nin, yan koltuğa devrilip hareketsiz kalması yer aldı. A.'ın tabancayla yaraladığı E.'ye tokat atıp, üzerinde ve takside bir şeyler aradıktan sonra kaçtığı görüldü.

İDDİANAME HAZIRLANDI

Olayla ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturmanın ardından hazırlanan iddianame, 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, olayın özeti, sanığın savunması ve öldürülen taksicinin kızı N.E.'nin (16) ifadesine ve taksideki araç kamerasınca kaydedilen diyaloglara yer verildi. Sanık D.A.'ın ifadesinde, ailesiyle yaşadığı sıkıntılar nedeniyle bunaldığını, kendisini öldürmek için dışarı çıktığını söylediği kaydedildi. A. ifadesinde, olayda kullandığı silahı kimden aldığını hatırlamadığını belirterek, "Taksi ücretini kredi kartıyla ödemek istedim. Ancak taksici pos cihazının şarjının bittiğini söyledi. Ücreti daha sonra ödemeyi teklif ettim ancak 'Şimdi ödemen gerekiyor' diye karşılık verdi" dediği kaydedildi. Olayı bir anlık sinirle gerçekleştirdiğini anlatan A., ifadesinde ayrıca, "Biraz ilerledikten sonra pişman olup döndüm. Taksiciye ait telefonu alarak 'kızım' diye kayıtlı numarayı arayıp durumu anlattım. 112'yi aramadım" dedi. Taksideki telefonu ve kablosuz kulaklığı aldığına da ifadesinde yer veren A., toza karşı duyarlılığı olduğu için olay sırasında maskeli olduğunu, delilleri ortadan kaldırmak için kovanları topladığını kaydetti. E.'nin kızı N.E. ifadesinde, "Babamın kullandığı telefondan arama geldi. Telefonu açtığımda tanımadığı bir erkek, 'Baban Gaziemir Belediyesi'nin arkasında Migros'un arkasındaki ara sokakta takside. Ağır yaralı, ambulans çağır, ben çağıramıyorum' dedi, ardından da telefonu kapattı" dedi. Savcının olaya ilişkin değerlendirmesinde A.'ın suç tarihinde tanınmasına engel olabilecek şekilde başı kapüşonla kapalı ve yüzü maskeli olduğu belirtildi. Ruhsatsız tabancayla E.'ye ateş edildiği, kendisini savunamayacak durumda bulunan maktule ait cep telefonuyla kablosuz kulaklığın yağmalandığı kaydedilerek, "Böylelikle şüphelinin üzerine atılı nitelikli adam öldürme, nitelikli yağma ve ruhsatsız silah taşıma suçlarını işlediği anlaşılmaktadır" denildi. İddianamede A. için 'Nitelikli kasten öldürme', 'Nitelikli yağma' ve 'Ruhsatsız silah taşıma' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

CEZAİ EHLİYETİNİN BULUNDUĞU RAPORLANDI

16 Şubat'ta D.A.'ın yargılanmasına başlandı. İlk duruşmada taksideki araç kamera görüntülerini kabul eden A., ancak sesle oynandığını öne sürerek, "Çünkü, taksiciye 'Kimseye güvenme' demedim. Psikolojik sıkıntılarım var. Bu nedenle hastanede de yattım. Olay gecesi uyuşturucu hap ve alkol kullanmıştım. Silahta 5 kurşun vardı. 3'ünü taksi şoföründe, 2'sini de havaya ateş ederek kullandım. Pişman oldum" dedi.2'nci duruşma beklenirken; A.'ın Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden cezai ehliyetinin tam olduğu yönündeki karar da mahkemeye ulaştı.Tutuklu sanık D.A.'ın, yargılanmasına bugün devam edildi. Sanık D.A., taksici O.E.'nin boşandığı eşi Nevra Karaman, kızı N.E. ve tarafların avukatları duruşmada yerini aldı. Duruşmada, savcılık makamını İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Bekir Şahiner temsil etti.

TAKSİCİNİN SON SÖZÜ 'BİLMİYORUM' OLMUŞ

Mahkeme başkanı, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden sanık D.A.'ın cezai sorumluluğunun tam olduğuna ilişkin hazırlanan raporun kendilerine ulaştığını belirtti. İlk olarak dinlenen tanık Ö.K., olay gecesi birkaç kez silah sesi duyduğunu belirterek, "Taksicinin önce bıçaklandığını sandım, sonra silahla vurulduğunu gördüm. Biz vatandaşlık görevimizi yaptık. Hava çok soğuktu. Halen aynı olayı yaşıyorum. Yaralıyı kaldırdığımızda 'Sana ne oldu' diye sorduk. Şoför koltuğuna oturdu. 'Bir şey mi oldu' deyince, son sözü 'Bilmiyorum' oldu" diye konuştu. Tanık M.Y.K. de gece ilah sesi duyduğunu belirterek, dışarı çıkınca taksiciyi yerde gördüğünü ve polisi aradığını belirtti.

CEZASINDA İNDİRİM YAPILMADI

Daha sonra duruşma savcısı Bekir Şahiner, esas hakkındaki mütalaasını açıklayıp, sanığa, iddianamede istenen suçlardan indirim yapılmadan en ağır cezanın verilmesini talep etti. Son sözü verilen tutuklu sanık A. ise mütalaaya ilişkin söyleyecek bir şeyi olmadığını ifade etti.Verilen kısa aranın ardından mahkeme başkanı, kararını açıklayıp, sanık D.A.'yı 'Nitelikli öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'Nitelikli yağma' suçundan 14 yıl 10 ay ve 'Ruhsatsız silah taşıma' suçundan da 2 yıl 10 ay olmak üzere toplam 17 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme başkanı, A.'ya verilen cezalarda indirim yapmadıklarını aktardı. Öte yandan İzmir Şoförler ve Otomobilciler Odası adına Başkan Celil Anık, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, "Verilen ceza, meslektaşlarımın ve ailesinin yüreğini soğutmuştur diye düşünüyorum. Adalet yerini buldu. Tüm arkadaşlarım adına tekrar ölen kardeşimizin ailesine başsağlığı diliyorum" dedi.

DHA