CHP lideri Özel'den Erdoğan'a 50+1 resti

CHP lideri Özel'den Erdoğan'a 50+1 resti
Güncelleme:

CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Özel'in hedefinde Cumhurbaşkanı Erdoğan vardı. Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 50+1 sisteminin değişmesine yönelik çağrısı için "Anayasa Erdoğan için değil her doğan için yapılır" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "50+1 sistemi değişmeli" çıkışı için "Anayasa Erdoğan için değil, her doğan için yapılır" diyerek resti çekti.

 Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başlattığı yüzde 50+1 tartışmasına değinen Özel, AK Parti ile Anayasa yapmayacaklarını vurgulayarak, Erdoğan ve Bahçeli'ye "Sayın Erdoğan sen ne değiştireceksin bilmiyorum ama bizimle birlikte Anayasa değiştiremeyeceksin. Ayrılmanıza bel bağlayan yok. Biz kendi yolumuzdayız. Hadi oradan keretalar meşgul etmeyin memleketi" diyerek seslendi.

Özel, "Erdoğan Almanya dönüşünde MHP'nin sırtlarında bir kambur olduğunu açıkça ifade etti" dedi. Bahçeli'nin 'Aramıza kimse giremez' sözlerini yürümeyen evliliğe benzeten Özel, Erdoğan'a seslenerek "Bizimle birlikte Anayasa değiştiremeyeceksin" diye konuştu.

  Hatırlanacağı gibi Almanya ziyaretinin dönüşünde uçakta açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimi için yüzde 50+1 şartının değişmesini istediğini söylemişti.   Erdoğan, "50+1 şartının değişmesi isabetli olur. Çoğunluğu alanın seçilmesi halinde Cumhurbaşkanlığı seçimi de seri olur, uğraştırmaz, yanlış yollara sevk etmez. Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok on altılı masa..." demişti.

CHP Genel Başkanı Özel ayrıca konuşmasında insani yardımların ulaşmasını sağlamak için Filistin'e gideceklerini söyledi.

Özgür Özel’in açıklamalarının satır başları şu şekilde:

Haftaya acı haberlerle başladık Pençe Kilit operasyon bölgesinde şehit olan Abdullah Köse’ye bu dakikalarda defnediliyor. Allah’tan rahmet ailemize milletimize baş sağlığı diliyoruz. Silahlı Kuvvetlerimize baş sağalığı diliyor vatanı ve milleti koruma mücadelesinde gösterdiği emekler için tüm CHP’liler adına bir kez daha minnettarlığımızı ifade ediyoruz.

Seller yaşandı Batman’da 4 Ereğli’de 3 Diyarbakır ve Zonguldak’ta olmak üzere 9 vatandaşımız yaşamını yitirdi. Bölge milletvekillerimiz yakından takip ettiler. Zonguldak’ta 11 mürettebattan henüz haber alınamadı bir mürettebattın na’şına ulaşıldı. Hayatını kaybedenler için bir kez daha başsağlığı diliyoruz.

Bu yaşanan süreçte iktidar ilk kez iklim krizinin bunlara sebep olduğunu söyledi. Toplumun bir kısmı bahane uydurmayın bir kısmı da iklim krizi tüm dünyanın sorunu hükümet ne yapsın dedi. İklim krizinin varlığını kabul etmek önemli ama hükümetler iklim krizini doğal afet biz ne yapalım diyecek durumunda değiller. Bütün dünya dirençli kentlerden bahsedir sel olacak deprem olacak afet olacak ama siz hazırlığınızı yapmalısınız kentler dirençli olacak.

Yakın geçmişte ölümlü sel felaketleri yaşandı. O günden bugüne hiçbir şey değişmiyorsa iklim krizi var biz ne yapalım diyemezsiniz. Tabi Merkezi Yönetim bizde değil. Ama dirençli kentler için siz ne yapıyorsunuz dayeneler cevabımız var. Bir örnek olması açısından İBB’den bahsedebiliriz. Cumartesi’den itibaren İstanbul’a metrekareye 30 ila 50 kg yağış düştü. Bu rakam AKP 40-50 kg yağışlarda tarihin en büyük yağışları buna kimsenin yapacak bir şeyi yok diyorlardı. Örneğin Üsküdar meydan bir göle dönüyordu. 2019 oldu yönetim değişti daha alt yapıyı yapamadan kış geldi efendim Bakırköy’de Merter’de yeraltı geçitlerinde su birikti işte CHP’nin yönettiği İstanbul dediler. Sonra pandemi oldu. Pandemide Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte İSKİ’de aldığımız sunumu adım gibi hatırlıyorum. Dediler ki zaten bir büyük planımız vardı ancak pandemide trafiğin de olmamasını avantaja çevirerek biz İstanbul’da bir şeyler yaptık. Göreceksiniz bir daha sel bu kadar yağışta böyle görüntüler olmayacak.

O günden sonra ilk büyük sınav bu ahfat sonuydu. Ve öyle görüntüler görmedik. İstanbul’da 120 noktada kronikleşmiş su baskınları sorunu çözüldü 120’de 120 bu hafta sonunu sorunsuz atlattık. İBB bu yatırımlara 40 milyar TL harcadı. Atık sudan arıtma istasyonuna yağmur suları Marmara Denizi’ne ulaştırıldı. 2 bin 280 km atık su 173 km yağmur suyu 16 km yağmur suyu ve atık tüneli ve 3 bin 90 km içme suyu alt yapısı yapıldı. 92 dere ıslah oldu ve bu hafta sonu İstanbul’dan görüntüler göllenme taşkın sel hayat kayıpları yerine dünyaca meşhur ünlü bir metropole yakışır düzeydeydi. İşte CHP belediyeciliği Ekrem Başkanı ve ekibini huzurlarınız da tebrik ediyoruz.

Değerli CHP’liler bu hafta sonu cuma öğleden sonra ve hafta sonu CHP’li bir heyet ile birlikte dış politikadan sorumlu Genel Başkan Yardımcım, Gölge Kabinedeki Dışişleri bakanımız İstanbul Milletvekilimiz ve partimizden oluşan bir heyetle birlikte Bosna Hersek’te olacağım. Devlet gününe katılacağız.

Filistin’de olaylar, aslında Filistin halkına da en büyük zararı veren Hamas’ın bir gece yarısı sivillere yönelik saldırılar başladı. Bunu fırsata çeviren, bunu araçsallaştıran İsrail hükümeti Hamas ile mücadele adı altında Filistin’e inanılmaz bir saldırıya adeta bir soykırıma girişti. O günden beri 13 bin 300 Filistinli hayatını kaybetti. yüzde 70 çocuk. Öldürülen çocuk sayısı 4 bin 600’e ulaştı. Gazze’de elektrikleri kesilen bir hastanede küvezdeki bebekler çığlık atarak hayatlarını kaybettiler. Bu zulmün karşısında maalesef dünyanın güçlüleri sessizliğe büründüler. CHP olarak bundan sonraki süreçle ilgili bütün dünyadaki sol sosyal demokrat sosyalist liderlere sesleniyoruz. Bundan sonra Sosyalist Enternasyonal’de CHP Genel Başkan düzeyinde temsil edilecek. Her toplantıya bizzat katılacağım. Ama bundan sonra Türkiye’nin haklı davalarını ve dünyanın gözünü yumduğu meselelerde akrabalarımızla konuşmaktan geri kalmayacağız. Şimdi Sosyal Enternasyonal nezdinde bütün üye devletlere ve bütün Sosyalist Enternasyonal üyesi olan veya olmayan bütün Sol Sosyalist partilerin liderlerine mektup yazdım. İsrail’i Gazze’de yaşananlara karşı Sol değerlere sahip olanların sessiz kalamayacağını ülkelerinde ülke kamuoylarına katkı yapmak için pek çok akrabalarımız ülkelerinde iktidar. Uluslararası örgütlerde söz sahibi olanlar var hepsine birden Filistin’deki katliamın durdurulması ve bölgeye barış e huzurun gelmesi için gayret göstermelerini beklediğimiz bir mektup yazdık yolladık. Bundan sonra etkin olarak bu girişimleri göstereceğiz.

Arkadaşlarımız çalışıyor, gerekli diplomatik girişimleri başlattılar, ilk fırsatta insanı yardımların ulaşmasını sağlamak CHP’li yönetimlerin insani yardımlarını bölgeye ulaştırma soruna dikkat çekmek için Filistin’e gideceğiz bunun için girişimlerde bulunuyoruz.

Geçtiğimiz hafta grup toplantımızın ardından KKTC’ye gittik. Orada ilk ziyareti yavru vatana değil kardeş vatana yaptık. Yüzölçümü daha büyük nüfusumuz daha fazla kuruluşumuz daha eski ancak bütün dünyanın saygı göstermesini beklediğimiz bir bağımsız cumhuriyete eğer siz yavru ilişkisi kuruyorsanız gördük ki KKTC’deki çok sayıda kimseyi memnun etmiyor. Deniyor ki bizimle kardeşlik ilişkisi içinde olun. Biz kardeş KKTC’nin Cumhuriyet Bayramı’nı kutladık. Baş başa görüşmeler gerçekleştirdik. Kıbrıs meselesi ile ilgili CHP’nin tarihsel tutumunu Karaoğlan Bülent Ecevit’in Barış Harekatı’nı, o günden bu güne aldığımız doğru pozisyonu. Örneğin Ak Parti’nin Denktaş buralarda; Ki bu günlerde Ak Parti’nin de tezini savunurken, yapmak istediği mitinglere recep Tayyip Erdoğan’ın burada ne işin var yapacaksan git adada yap dediği mitingini diyerek terslediği günleri de hatırladık ve yaptığımız bütün temaslardan sonra rahmetli Denktaş’ın kabrini ziyaret ettik.

Yargıtay Can Atalay kararıyla birkaç yere birden had bildiriyor. Hatay seçmenine karşı bir meydan okuma var. Mesele devamında Can Atalay krizini çok aşıyor. AYM'ye diyor ki, ben Anayasa'yı tanımam. Meclis'e diyor ki, ben 600'ünüzü de takmam. Meclis Başkanı'na ayar veriyor. Numan Kurtulmuş da rahatsızlık duyuyor ama bu noktada yapması gerekenleri Meclis adına yapmıyor. Tarafsız bir Meclis Başkanlığı görevi için yola çıkmıştı.

Ortada bir anayasa krizi yok. Yaşanan mesele, bir mahkemenin ve ona cesaret veren parti genel başkanının anayasayı tanımama krizidir, mesele bir devlet krizidir. Mesele, 'anayasanın bir sayfasını tanımayayım, yarın ses çıkmazsa meclisi de tanımam'ın, anayasasız bir düzeni dayatmanın, meclisi tanımamamın, belki seçimleri bile yapmamanın hesabı içinde olan bir darbe girişine direnip direnmeme meselesidir.

CHP, Erdoğan'ın başına geçtiği bu darbe girişimine direnmeye karar verdi. Grubumuz toplandı, ikinci bir karara kadar bu mücadelemiz Meclis'te sürecek. İktidarın korkusuyla bazı merkez medya ve yandaş kanallar gözlerini kapamış durumdalar. Erdoğan'ın karşısında bu darbeye direniyoruz, direnmeye devam edeceğiz.

Erdoğan seçildiğinde ekmek 5 lira, bugün ekmek 7 lira. Erdoğan seçildiği gün asgari ücret 2 bin 280 ekmek alıyordu, bugün 1620 ekmek alıyordu. Seçimden bu yana asgari ücretli 652 ekmek kaybetti. En düşük emekli maaşı 7,5. Haziranda 1500 ekmek alıyordu, şimdi 1071. 429 ekmek çaldılar emeklinin maaşından. Bu sene asgari ücret görüşmeleri de emekli aylığı görüşmeleri de o kadar kolay geçmeyecek. Emekliyi de emekçiyi de karınca gibi ezdirmeyeceğiz! Karıncanın kardeşi var o da CHP’dir! Alamayınca krediye, kredi kartına sarılananlar var. Haziran ayından bugüne, taksitsiz kredi kartı borcu yüzde 62 oranında arttı. Vatandaş, pazarda patatese kart çektirmeye başladı. Son bir ayda takibe düşen kredi kartı borç miktarı yüzde 50 artmış."

Hrant Dink’in katledilmesinin Türkiye’de yarattığı büyük travmayı, 16 yıl sonra bir kez daha hep birlikte yaşadık. 16 yıl önce sevgili Rakel’in dediği gibi ‘Bir çocuktan katil yaratan sistem’, bir güvercin katilini serbest bıraktılar. Ogün Samast denilen katil, bir takım derin güçler bir güvercini katlettirmişlerdi. Geçtiğimiz günlerde hepimizin karşısına geçtiler, gözümüzün içine baka baka ‘Muhalefet toparlanacağız diyorsunuz, bundan sonra meydanlarda olacağız, teslim olmayacağız diyorsunuz. Biz buradayız’ dediler. ‘Biz icap ettiğinde katilimize bile sahip çıkarız’ diyorlar. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ndan devraldığımız bu emanet kürsüden, Ecevit’in, İnönü’nün kürsüsünden o derin güçlere diyoruz ki biz buradayız. Siz katilinize sahip çıkıyorsanız, biz cesur, temiz, namuslu insanlar birbirimize de ülkemize de sahip çıkacağız, size teslim olmayacağız. Biz buradayız, hodri meydan."