Bir Ölü Var, Üzerinde Durmaya Değmez !

Güncelleme:

12 Haziran seçimleri yaklaştıkça ülkenin her yerinden kavga haberleri geliyor. Son günlerde ülke genelinde artan olaylara bakınca Türkiye’nin ciddi bir güvenlik zafiyeti olduğunu söylemek mümkündür. Bu zafiyet İçişleri Bakanlığının sorumluluğundadır.

Siz bakmayın parti liderlerinin mangalda kül bırakmayan, cengâver tavırlarına. Emin olun 12 Haziran’dan sonra her şey unutulacak, ağır sözler, hakaretler yerini “sevgi dolu” balkon konuşmalarından birisine bırakabilir. Yine malum kucaklama, birlik ve beraberlik mesajları verilebilir.

Seçimi hangi parti kazanırsa kazansın, olan zavallı yurttaşa olacaktır. Polis jopunu yiyen, biber gazı ile hayatını kaybeden, gözaltına alınan, hakarete uğrayan, küçümsenen, kalp krizine yenilen sıradan yurttaş acısıyla baş başa kalacak. Seçimi kim kazanırsa kazansın, seçim meydanlarında birbirlerine hakaretler yağdıranlar meclisin ilk gününde el sıkışıp birlikte yemek yiyecekler!

Nitekim Başbakan Erdoğan’ın çıktığı seçim gezilerinden birisinde, Artvin’in Hopa ilçesinde çıkan olaylarda 54 yaşındaki emekli öğretmen Metin Lokumcu hayatını kaybetti. Çoğu gazete ve haber sitesinde Metin Lokumcu’nun, polisin sıktığı biber gazından etkilendiği yazılıyor. Yandaş kalemler ise kalp krizinden öldüğü yazıyor. Ne şekilde öldüğünün ne önemi var? Ölen kişi bu vatanın bir evladı değil mi?

Başbakan Erdoğan Metin Lokumcu’nun ölümünü soran basın mensuplarına “adını bile bilmiyorum, üzerinde durmuyorum” demiş. Twitter’da Ceren_Candemir “vicdan" sözlükte bir kelime midir yalnızca? diye bir twit yazdı!.

Sahi nedir vicdan? Bir fazla oy için göz ardı edilen ölüm, hangi vicdana sığar!

Bir Başbakan nasıl olurda hayatını kaybeden bir yurttaşın adını bilmez, önemsemez! Gazete okuyan, TV izleyen her yurttaş ölen kişinin adını bilir. Başbakan hiç mi danışmanlarına sormadı, olayı öğrenmedi?

Ölen kişi protestocu değil de, kendi taraftarı olsaydı bu önemsemezlik devam eder miydi?

Metin Lokumcu Başbakan Erdoğan’ın gittiği bir seçim gezisinde çıkan olaylarda hayatını kaybetti. Sahilde veya ormanda spor yaparken değil!

“İleri” demokrasinin var olduğu bir ülkede bu ölüm olay olurdu, yer yerinden oynardı! İki göstermelik istifa ile olay geçiştirilmezdi.

SORU:

Siyasiler kan ve gözyaşı üzerinden neden beslenir, neden acı üzerinden edebiyat yapıp, kederle keyiflenir?

http://www.twitter.com/yolagiden
http://www.facebook.com/ozdenyolagiden

Diğer Yazıları
Atatürk'ün koltuğu işgal edilmesin
Bu yazıyı yirmi yıl sonra hatırlayacaksınız
TİP’e bak!
Cumhuriyet sensin
Vicdanlar kanarsa insanlık yaşar