Bombada Atatürk olur mu ?

Güncelleme:

Türkiye zor bir süreçten geçiyor.

Seçimlerdeki belirsizliğin ardından kendi topraklarımızda da filizlenen yeni tehditler.Özellikle de PKK ve IŞİD(Irak Şam İslam Devleti).

Yarattığı büyük kaos. Ve hala yüreklerimizi burkan pırıl pırıl gençlerimizin feci ölümü. Ardından kahpece şehit edilen güvenlik güçlerimiz.

Ve Türkiye’nin sınırdışı müdahalesi.

Terör sonlanana kadar sürecek.

Operasyonun hem sınır içi, hem sınır dışı yansımaları; hedeflerin Türkiye Cumhuriyeti adına tam isabetle vurulduğu noktasında.

Ve belki de gözden kaçan bir ayrıntı; operasyonlarda Türk beyinlerin, mühendis ve emekçilerin katkısıyla üretilen yüzde 100 yerli bombaların kullanılması.

Hem fırlatılmadan önce, hem de fırlatıldıktan sonra hedefe kilitlenme özelliği taşıyan önemli bir çalışma bu.

Türkiye’nin askeri gücüne güç katan.

Ve elbette psikolojik üstünlük de getiren.

Sonuçlar da olumlu.

Buraya kadar her şey normal.

Ama..Benim karşı çıktığım bir şey var; o bombaların üzerinde ‘Kemal Atatürk’ imzası olması.

Büyük devlet adamı ve cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk, evrensel bir değer.

Dünya çapında hem siyasi, hem de askeri bir deha.

‘Olmasaydı olmazdık’ demekten onur duyduğumuz bir ‘büyük insan’.

Elbette cumhuriyet adına tüm kazanımları O’na borçluyuz.

O’nun bize verdiklerine, kazandırdıklarına karşı minnet doluyuz.

Ancak..Büyük savaşlar, çatışmalar ve mücadelelerle geçmiş ömrünü ‘barış ve bağımsızlık’ üzerine kurmuş bir lideri ‘savaşla özdeşleşen’ bir buluşta imzası ile kullanmak ne derece doğru?

Savaş değil barış, kavga ve çatışma değil sevgi ve uzlaşı sembolüdür Kemal Atatürk.

Yaşamından kesitlerde de en çok bu özelliği öne çıkar.

Affedicidir, kucaklayıcıdır..

Sevgi ve gönül adamıdır.

En şiddetli çatışma ve savaşlarda bile aklı hep özgürlük, bağımsızlık ve barıştadır.

Onun için dünya bilmektedir; ‘Yurtta barış, dünyada barış’ sözlerini.

Atatürk’ün imzası o bombalara yakışmıyor.

O’nun imzası zaten yüreklerimize kazılı.

O yüzden.. Bu konu doğru irdelenmeli ve gereği yapılmalıdır.


Gazeteci – Yazar, Siyaset Bilimci ve Uluslararası Strateji Uzmanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı, 20 ve 21. Dönem İzmir Milletvekili

Diğer Yazıları
Deprem
Cem Karaca'nın ''döneklik'' isyanı
Amerikan samimiyeti ve Türk saygısı
Toplumun istekleri net. Ama gören var mı?