Trafik Tıkandı Belediye Başkanı Gelip Açsın

Güncelleme:

Bu gün popülist iki konuya ama aslında bir soruna değineceğim o da bu ülkede elmalar ve
armutlar hep aynı sepette olmak durumunda mı?

Armutu da çok severim ama maalesef ismi lazım değil bazı gazeteciler armut gibi davranıyor.

TRT’ nin büyük bütçeli dizilerinden Osmanlı’ da Kıyam yayından kalkmış. Özcan Deniz’ de olur mu böyle bir dizi niye yayından kalkıyor Başbakan niye bu duruma bir el atmıyor demiş.

Bu armut cinsi gazeteci de aklınca Başbakan’ a yaranacak diye Özcan Deniz’ e takılmış. Bu davranış olsa olsa bizde olur, sanatçı böyle komik duruma düşmez, o halde trafik tıkandı Başbakan gelsin açsın her şey Başbakan’ dan beklenir mi falan zırvalamış…

Peki madem öyle de Başbakan Muhteşem Yüzyıl’ ı hedef alıp geçen haftalarda, diziler üzerinden ahlak kurallarını dizayn etmeye çalışmadı mı? O zaman Özcan Deniz’ in de bu açıklamadan yola çıkarsak, Başbakan’ a sitem etmesinde nasıl bir tuhaflık var? Bence gayet yerinde ve olağan bir serzenişte bulunmuş Özcan Deniz.

Diğer tarafta bu armut yazar yine güzel bir konuya değinmiş istemeden de olsa yeri gelmişken
değineyim dedim. Trafik tıkandı gelsin Başbakan açsın demiş tabii ki ironik mana da…

Doğaldır Başbakan açmasın ama açacak da biri çıksın artık. Kim açar, kim bu trafik çilesine son verir bu belediye başkanı mı olur yoksa Süpermen mi ben bilmem biri açsın da kim olursa olsun…

Hayır dünyanın araç vergisini ver, aldığın araba kadar vergiyi alırken devlete öde, üstüne muayene yok bilmem ne bin tane vergi daha öde. Yol tıkandı mecbur hastalandın ya da bir yere yetişiyorsun, emniyet şeridine girdin. Bir de öyle 600 lira trafik polisine öde. Fakat gidecek yol bulama… Nerede adalet burada? Ben bu kadar ödeyip, karşılığında hiçbir şey almayıp, bir de susup oturayım o zaman bu makul bir davranış mı olacak? Ben nasıl vatandaş olarak görevimi fazlasıyla yapıyorsam, bir zahmet olması gerekeni de devlet yapsın. Ama kimin yapacağına da kendi karar versin, onu da biz bulmayalım değil mi armut yazar…

Kalemin yazabiliyorsa bunları da yaz, milletle dalga geçeceğine, kendi durumuna dön de bak,
birilerine yaranmak için nasıl da saçmalıyorum diye…Tabii sen ve senin gibi armut yazarlar
oldukça bu millet böyle dizi ile, baş örtü ile, polemik konularla gününü geçirir durur.

Hayrete düştüğüm diğer taze bir konu da vajina meselesi…

Yani bir yığın fasa fiso ile uğraşırken biri bitmeden diğer bomba polemik ardı ardına patlıyor.

Bülent Arınç benim konuşmasını, diksiyonunu, ses tonunu çok beğendiğim bir siyasetçi..

Böyle o konuşsun fonda ben de güzel güzel dinleyeyim sesini diyorum hipnotik bir üslubu var. Fakat CHP’ li hanım milletvekiline ettiği lafı hiç anlamadım. O yılların kıvrak zekalı siyasetçisine de hiç yakıştıramadım. Nereden çıktı şimdi bütçe görüşmesi sırasında, Başbakan’ ın kürtaj meselesine tepki olarak söylenen; Başbakan milletin vajinası ile uğraşmayı bıraksın lafına gönderme yapmak?

Neymiş efendim; bir hanıma böyle konuşmak yakışmazmış. Ne gerek var hemen cinsel ayrımcılığa. Bir erkek olsa idi kabul edilecek bir laf da bir hanım milletvekili söyleyince ayıp mı oluyor? Bu erkek egemen bakış bizi çalışma hayatında, sosyal hayatta dünya devletleri önünde de geri bırakacak bir zihniyet ürünü. Siz ne kadar hayır biz modern bir partiyiz deseniz de bir yerlerden gerçek düşünceler fırlayıveriyor…

Bunu yapan da en akıllı, en kıvrak zekalılardan biri olunca biz vatandaş olarak, iktidar partisine olan inancımızı sorguluyoruz. Gerçi geçtiğimiz günlerde Sayın Arınç Kabe dönüşü; Şeytanımızı da Taşladık diyerek sevimli bir pot kırmış, sonra kendisi de bu pota kahkahalarla gülmüştü. Aslında belli ki sevimli ve sevecen bir insan şeytanı bile sahipleniyor ama işte ne yaparsın bizim içimiz kötü. Onlar böyle laflar ettikçe, bize de yeni yeni malzemeler çıkıyor…