Tüm üyelerle parti içi seçim
Siyasi Partiler Yasası demokratik hale getirilmeli, seçim sistemi temsilde adaleti sağlamalıdır.
İletişim çağındayız, bilgi çağındayız: "Parti üyeliği en büyük makamdır" diyerek, Parti kademelerini tüm üyelerle belirlemeliyiz.
Türkiye gibi MERNİS ve e-devlet sistemlerini dünya çapında işleten bir ülkeye de bu yaraşır.
Üyelik durumuyla yurttaş, dilediği adaylar arasından, Genel Başkanını ve Parti Meclisini belirlemelidir.
İl ve ilçe seçimleri elbette yerinde, ilinde, ilçelerinde, beldelerinde ve ama yine tüm üyelerin oylarıyla gerçekleştirilmelidir.
Milletvekili adaylarını ve belediye başkan adaylarını belirlerken örgütün yereldeki başarımı da ihmal edilmemeli;
Gelişme potansiyeli olan yerlerdeki örgütler mutlaka desteklenmelidir.
Türkiye kendine özgü bir Başkanlık Sistemini bence sosyal ve ekonomik açıdan "Dünya'nın en Pahalı" sistemlerinden birini deneyimlemektedir.
Bu yarışa Parti desteği ile girecek adayın belirlenmesinde de elbet "eğilim yoklaması" yapılabilir; ancak bundan önce;
Partinin geniş toplumsal kesimlerle ittifak kurmasına azami dikkat gösterilmesi elzemdir.
Temsil noktalarına aday belirlemede sendikaların, akademilerin, demokratik kitle örgütlerinin en az yüz beş oranında ve tüm listeler itibariyle;
Kadın ve genç adayların en az yüzde kırk oranında temsil yetkisi almalarına özen gösterilmelidir...
Parti; "Partiyi değiştirmek için gelen seçkinlere" değil; Partinin ilkeleriyle birlikte toplumsal değişime katkı yapacak kimselere açık olmalıdır.
Bu bağlamda "ilkeleri için Partisini değiştirmek zorunda kalanlar" ile "Parti rozeti için ilkelerini değiştirenler" arasında seçici bir ayrım yapılmalıdır.
Tekrar ediyorum: Mevcut Büyük Kurultay Delegeliği sistemi çok sorunludur; adeta "ikincil seçmen" kategorisine bürünmüştür.
Bu sistem en yüksek temsil noktalarını toplumsal beklentilere göre tasarlama kabiliyetini yitirmektedir; yitirmiştir...
O nedenle; Genel Başkanlık ve Parti Meclisi üyeleri seçimi tüm üyelerin katılımıyla yurt genelinde en güvenli şekilde icra edilmelidir.
Genel sistem, partilere Hazine Yardımı gibi, parti içi iktidarı mutlaklaştıran ve değişim taleplerini örseleyen uygulamalarla kaimdir.
Bu düzeni, ona benzeyerek aşmak olası değildir. Bu düzeni kanıksamak devrimci, ilerici partilere yakışmayan bir durumdur...
Aydın-halk bütünleşmesi kadar, Parti-Halk buluşmasına da (her zaman) ihtiyaç büyüktür...
Çağın getirdiği olanakları uygulamak, çağdışı olanın bertarafı açısından en etkili yoldur...
Öte yandan siyasetin finansmanının saydamlığı, "okunabilir" mal beyanı, basından eşit yararlanma gibi konular da gündeme alınmalıdır.
Çoğulcu, katılımcı demokrasiyi arıyoruz... Eşitliği, özgürlüğü, dayanışmayı, halkçılığı savunuyoruz;
Öyleyse eğer, bu öneriler, düşünmeye değmez mi?