İlahiyat ve tıp camiası Tıbbı Nebevi Sempozyumunda bir araya geldi

İlahiyat ve tıp camiası Tıbbı Nebevi Sempozyumunda bir araya geldi

Küresel Doktorlar ve Uluslararası Doğu Sağlık Federasyonu (UDOSAF), Erzurum'da Tıbb-ı Nebevi Sempozyumu düzenledi. Sempozyumda ilahiyat ve tıp camiasını bir araya geldi.    Palandöken Dağı'ndaki Xanadu Otel'de düzenlenen...

Küresel Doktorlar ve Uluslararası Doğu Sağlık Federasyonu (UDOSAF), Erzurum'da Tıbb-ı Nebevi Sempozyumu düzenledi. Sempozyumda ilahiyat ve tıp camiasını bir araya geldi.

    Palandöken Dağı'ndaki Xanadu Otel'de düzenlenen Tıbbı Nebevi Sempozyumu'na Türkiye ve Arnavutluk'tan çok sayıdaki üniversiteden doktor ve ilahiyatçı katıldı. Sempozyumda Tıbbı nebevi nedir?, Efendimiz ve Sağlık, Efendimiz ve Besinler konulu 3 oturum düzenlendi.

    UDOSAF Başkanı Doç. Dr. Hamit Acemoğlu, Tıbbı Nebevi çalışmalarında, Kur'an-ı Kerim, hadis-i şerif ve mutaber eserlerdeki tıp ile ilgili işaretlerin bilimsel yöntem ile ele alınıp insanlığın hizmetine sunulmasının hedeflendiğini söyledi. Doç. Acemoğlu, sempozyum konularının belirlenmesinde hekimlerin ve ilahiyatçıların görüşlerinin alındığını dile getirdi. Hz. Muhammed'in (sav) batıl ve ilmi değeri olmayan pek çok uygulamayı kaldırıp tıp alanında yeni bir anlayış getirdiğine dikkat çeken Acemoğlu, "Hz. Muhammed (sav), tıbba yeni bir anlayış getirmiştir. Şöyleki, Efendimiz, bulaşıcı hastalıklara karşı korunma, salgının bulunduğu yere girmemek; bu yerde bulunuyorsa dışarı çıkmamak yani bugünkü anlamda karantina, vücut temizliği,, yiyecek ve çevrenin temizliği. Hastalanınca tedavi olmak ve tedaviye inançla bağlanmak. Hastalıklarda çeşitli tedavi usulleri tarif ederek bir ilaç telakkisi oluşturmak, haram nesnelerle tedavi yapılmaması gibi tavsiyelerin yanı sıra hastalık anında hekime müracaat etme ve cahil hekimlerden uzak durma gibi çok önemli konulara temas etmişlerdir." dedi.

HEKİMLER ARAPÇA BİLMELİ

Atatürk Üniversitesi Öğretim üyelerinden Prof. Dr. Sadi Çöğenli, Tıbbı Nebevi ile ilgili olarak araştırma merkezlerinin kurulmasının gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Çöğenli, söz konusu merkezde tıbbı nebevi ile ilgili makaleler, tebliğler, araştırmalar ve kitapların yer almasının gerekliğine dikkat çekti. Tıp ile ilgili çok sayıda hadisin bulunduğuna da işaret eden Çöğenli, "Hadis kitaplarında tıpla ilgili çok sayıda hadis var. Ancak hekimlerimizin çoğu Arapça bilmediği için bu hadisler çok iyi etüt edilemiyor. Günümüz hekimleri daha çok İngilizce biliyor. Osmanlı'daki hekimler Arapça bildiği için tıbbı nebeviyi daha iyi anlayabiliyordu." şeklinde konuştu.

    HADİSLER TEK BAŞINA ELE ALINMAMALI

    Prof. Dr. Ayhan Tekineş, Hz. Muhammed'in ortaya koyduğu esasların modern tıbbî bir ilim haline getirdiğini anlattı. Prof.Tekineş, Efendimizin hadislerindeki tedavi şekillerinin tek başına anlaşılmamasının gerekliğine vurgu yaptı. Hadislerden hareketle Efendimizin yaptığı tıbbı tedavilerin perde arkasının çok iyi bilinmesinin gerekliğine vurgu yapan Tekineş, "Hadislerde tıbbı nebevinin hangi bağlamlarda zikredilip, tatbik edildiği çok iyi bilinmeli. Aksi taktirde şifa yerine karşımıza farklı sonuçlar çıkabilir." diye konuştu.

    ABDEST İNSANI HASTALIKLARDAN KORUYOR

    Anadolu Üniversitesi öğretim görevlilerinden Uzman Doktor Figen Barlas Es, Hz. Muhammed'in (sav) sağlık anlayışından bahsetti. Es, abdestin vücuda ve sağlığına faydalarına işaret etti. Uzman Dr. Es, tıbbı nebevinin, 'kişiye, aileye ve topluma' bakan 3 boyutuyla ele alınmasının gerekliğine değindi. Sağlığın dünyada Allah'ın rahmaniyetinin tecellisi olarak insana verdiği en büyük nimet olduğuna işaret eden Es, "Allah, insanı sağlıklı yaratmıştır. Sağlıklı insan, sağlıklı toplum ve aile çok önemli.Günde 5 vakit alınan abdest almak insanı çeşitli hastalıklardan koruyor." diye konuştu.

    Sempozyumda ayrıca Yar. Doç. Dr. Ali Budak, 'hadisler çerçevesinde konvasyonel tıbba bakış', Doç. Dr. Özkan Miloğlu, 'Efendimiz döneminde ağız ve diş sağlığı', Uzman Doktor Fatih Kara 'Kur'andaki yasaklara tıbbi bakış', Uzman doktor Fatih Kara, 'Tıbbi nebeviye yaklaşımlarda ifrat ve tefritlere bir örnek hacamat', Prof. Dr.Yunus Bekdemir, 'şifa kaynağı bal', Prof. Dr. Zekeriya Aktürk 'hurma', Prof. Dr. Zekai Halıcı 'çörek otu' konularında sunum yaptı.

    Sempozyum sonunda katılımcılara plaket taktim edildi. CİHAN