İsrail'de bir ilk! Gençler zorunlu askerliğe karşı ayaklandı

İsrail'de bir ilk! Gençler zorunlu askerliğe karşı ayaklandı
Güncelleme:

İsrail'de Diktatörlüğe Karşı Gençlik, askerlik hizmetinin reddedilmesini tartışmalı yargı reformlarına ve Filistinlilere yönelik baskıya bağlıyor

Yüzlerce İsrailli lise öğrencisi, geçtiğimiz yıl ülkede yaygın huzursuzluk ve tartışmalara neden olan yargı reformlarını protesto etmek amacıyla orduda hizmet etmeyi reddedeceklerini kamuoyuna açıkladı.

Her ne kadar İsraillilerin askerlik hizmetini protesto amaçlı reddetmeleri ilk kez olmasa da, 230 öğrencinin askerliği boykot etme kararı, reddi mevcut hükümetin yargı reformlarına karşı çıkmak için özel bir araç olarak kullanmaya yönelik ilk organize girişim oldu.

Bölge basınında yer alan haberlere göre Pazar günü Tel Aviv'in merkezindeki Herzliya İbrani Spor Salonu lisesinde yayınlanan bildiride, Diktatörlüğe Karşı Gençlik de davalarını açıkça Filistinlilere yönelik baskıya karşı muhalefete bağladı.

“İsrail askeri hizmetine alınmak üzere olan genç kadın ve erkekler olarak, İsrail ve İşgal Altındaki Filistin Toprakları'ndaki diktatörlüğe HAYIR diyoruz. İsrail hükümetinin yetki alanı içinde yaşayan herkes için demokrasi güvence altına alınana kadar orduya katılmayı reddettiğimizi beyan ederiz." ifadeleri İsrail'de geniş çapta ilgi ve tartışmaya yol açtı.

Açıklamada, "İşgal altındaki Filistin topraklarında onlarca yıldır var olan diktatörlük artık İsrail'e de sızıyor ve bize karşı yönlendiriliyor. Şiddet uygulayan yerleşimciler artık devletin tamamını kontrol ediyor. Bunlar yeni gelişmeler değil. Bu işgal rejiminin ve Yahudi üstünlüğünün sürdürülmesi için demokratik olmayan tutum ve eylemler şarttır. Değişen tek şey maskenin artık indirilmiş olmasıdır. Bu gerçekle karşı karşıya kalanlar, HAYIR diyoruz!”

230 gencin açıklaması, İsrail'de dini nedenlerden muaf olan ultra Ortodoks İsrailliler ve Filistin vatandaşları dışında 18 yaşında olan her erkek ve kadın için geçerli olan zorunlu hizmetin reddine ilişkin ilk organize girişim olma özelliği taşıyor.

Planın savunucuları, hükümet organları arasındaki güç dengesinin yeniden tesis edilmesi gerektiğini söylerken, karşıtları ise planın denge ve denetleme mekanizmalarını ortadan kaldıracağını ve yargı sisteminin bağımsızlığını zayıflatacağını söylüyor.