Halisdemir'e müdahaleyi yapan sağlıkçı konuştu

Halisdemir'e müdahaleyi yapan sağlıkçı konuştu
Güncelleme:

Darbe girişimi sırasında Kahraman Astsubay Ömer Halisdemir'e ilk müdahaleyi yapan sağlıkçı kan donduran açıklamalarda bulundu.

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi, Ankara'daki Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda, Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir'in şehit edilmesiyle ilgili 18 sanığın yargılandığı davada ara kararını açıklayan mahkeme, tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Zekai Aksakallı'nın tekrar dinlenme talebini reddeden mahkeme, duruşmayı 13 Temmuz gününe erteledi.

Tanık Astsubay Kamil Aksoy: "Çok zayıf da olsa nabzı vardı. Yaralıya bakarken uzun boylu bir kişi bana 'çekil' dedi ve ardından iki el ateş etti"

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Astsubay Ömer Halisdemir'in şehit edilmesine ilişkin görülen davanın görülmesine devam edildi. Halisdemir'e ilk müdahaleyi yapan sağlıkçı Astsubay Kamil Aksoy, "Çok zayıf da olsa nabzı vardı. Bunun üzerine ambulanstan malzemeleri istedim. Yaralıya bakarken uzun boylu bir kişi bana 'çekil' dedi ve ardından iki el ateş etti" dedi. 

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında darbeci general Semih Terzi'yi vurarak darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir'in şehit edilmesine ilişkin görülen davanın yedinci celsesi başladı. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davaya tutuklu sanıklar, taraf avukatları, müştekiler Ömer Halisdemir'in eşi Hatice Halisdemir ile kardeşi Soner Halisdemir ve İsmail Oğuz katıldı. Mahkeme heyeti tarafından 14 Nisan'da ÖKK'de yapılan keşifte yer alan tanıklardan Albay Mustafa Yılmaz Sayar'ın ifadesi dinlendi. Sayar, 15 Temmuz günü Okul Komutanı Ömer Faruk Bozdemir'in kendisini aradığını belirterek, Bozdemir'in ortalığın karışık olduğunu, birliğe gitmelerinin gerekli olduğunu söylediğini kaydetti. Konya yolu üzerinde Üzümcü mevkiine geldiklerinde Kobraların bölgeye ateş ettiğini gördüklerini anlatan Sayar, 15-20 dakika durum değerlendirmesi yapmalarının ardından birinci bariyer noktasına gittiklerini söyledi.

Sayar, 2 saat bariyerlerden geçmek için çalıştıklarını ifade ederek, saat 02.30 sıralarında Özel Kuvvetler Komutanlığı civarında iki adet Skorsky tipi helikopter gördüklerini belirtti. Sayar, helikopterlerin karargaha indiğini ve bir müddet sonra kalktığını anlatarak, helikopterlerin kalkmasının ardından yoğun atış sesleri duymaya başladıklarını dile getirdi.

 "Yaptıklarının doğru olmadığını söyledik"

Daha sonra nizamiye bölgesine gittiklerini, orada bulunan darbeci askerlere kendilerini tanıttıklarını aktaran Sayar, "Oradakilere yaptıklarının doğru olmadığını söyledik. İçeriye kimsenin alınmayacağı yönünde talimat olduğunu söylediler. 'Buradan ayrılın yoksa Kobralara vurdururuz' dediklerini duyduk. Ardından yoğun silah atışı yapıldı. Bunun üzerine kenarlara geçip korunmaya çalıştık. Saat 04.00-04.30 sıralarında içeridekileri aradım. Bunlardan biri de Mihrali Atmaca'ydı. Onu aradım ve içerdeki durum hakkında bizi bilgilendirmesini istedim. O da bilgilendireceğini söyledi. 05.30 sıralarında İsmail Başçavuşun kafasından vurulduğunu öğrendim. İsmail Başçavuşun bölgeden tahliyesinin yapılmasını gördüm. Ardından nizamiye bölgesine tekrardan gittim ve megafon ile oradakileri uyardım. Nizamiyeye girdiğimizde bir astsubay yerde yatar duruyordu. Yanında atışa hazır M-16 olduğunu gördüm. Daha sonra 14 askerin daha yerde yattığını gördüm. Onları silahlarından arındırıp kontrol altına aldık" diye konuştu. 

"İhanet şebekesi tarafından ele geçirilmişti. Onurumuzu kurtarmak için gittik"

Sayar'ın konuşmasının ardından sanıklardan Mehmet Bilge söz istedi. Bilge, Sayar'a "Nizamiyeye gelip 2 saat pazarlık yaptığınızı söylediniz. Rehine kurtarma yapmıyorsunuz. Neden içeriye sızmaya tenezzül etmediniz? Karargaha sızmak için birçok nokta var ben biliyorum. Birkaç kez içeriye sızdım" yönünde soru yöneltti. Sayar, "Üzerimizde ne varsa gittik, sivildim ve benim üzerimde sadece beylik tabancam vardı. Neyle karşılaşacağımızı bilemediğimiz için ikna yolunu denedik" cevabını verdi. Bilge'nin "Kıyafetiniz yok ama ısrarla kurşunun olduğu yere gidiyorsunuz" sorusu üzerine Sayar, "İhanet şebekesi tarafından ele geçirilmişti. Onurumuzu kurtarmak için gittik" dedi.

Şehit Halisdemir'e ilk müdahaleyi yapan astsubay konuştu

Sayar'ın ardından şehit Ömer Halisdemir'e ilk müdahaleyi yapan sağlıkçı Astsubay Kamil Aksoy'un tanık olarak ifadesi dinlendi. Aksoy, 15 Temmuz gecesi revirde nöbetçi olduğunu, ambulansın istenilmesi üzerine revirden çıktıklarını söyledi. Karargaha vardıklarında bir timin sağa sola yatmış halde etrafı gözetlediklerini gördüğünü kaydeden Aksoy, "Yerde bir kişi yatıyordu. Ben hemen ona yöneldim. Bir kişi 'ona değil, içeride' dedi. İçeriye yöneldiğim zamanda başka biri 'girmeyin' dedi. Bana 'yerdekine bak sen' denildi. Tekrardan ona yöneldim ve çok zayıf da olsa nabzı vardı. Bunun üzerine ambulanstan malzemeleri istedim. Benim gördüğüm bir tane yara vardı, o da sol alt karnındaydı. Yaralıya bakarken uzun boylu bir kişi bana 'çekil' dedi ve ardından iki el ateş etti. Vurulanın neden vurulduğunu, kim olduğunu bilmiyordum. Sonradan öğrendim kim olduğunu. Çok genç gözüküyordu ben onu ilk başta er sandım. Biri 'niye vurdun iyi çocuktu' dedi. Bir başka kişi de 'konuştururduk' dedi" ifadelerini kullandı.

Mahkeme Başkanı Fahrettin Aksoy'un "Sana göre o anda yaşıyor muydu?" yönündeki sorusuna Sayar, "Yaşadığını düşündüğüm için hafif nabız aldığımı söyledim" dedi.