MHP'den operasyonlar için flaş açıklama

MHP'den operasyonlar için flaş açıklama

MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, artan terör olayları için AK Parti'yi suçlayıp "MHP gereğini yapmaya hazır" dedi

MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, "MHP, Türk  devletinin bekası, Türk vatanının ve milletinin bölünmezliği ve güvenliği için  üzerine düşen sorumlulukların farkında olduğunu her zaman göstermiştir ve şimdi  de gereğini yapmaya hazırdır" değerlendirmesinde bulundu. 
 
 Çetin, yaptığı yazılı açıklamada, son günlerde ardı ardına alınan  şehit haberlerinin herkesin canını yaktığını belirtti. 
 
 "Türkiye gibi terörle mücadelede yeterli tecrübeye sahip bir ülkede,  bitme noktasına kadar getirilmiş terörün yeniden hortlatılmasının nedenlerinin  üzerinde ciddiyetle durulması gerektiğini" kaydeden Çetin, "Türkiye'nin  güvenliğinden, vatandaşın can ve mal teminatından sorumlu kurumları ve  yetkilileri, görevlerini yapamaz hale getiren nedir?" diye sordu. 
 
"Yaşanacakların çok önceden belli olmasına rağmen güvenlik  bürokrasisinin kör ve sağırlaşması, terör örgütünün ise dağlardan şehre inerek  gücüne güç katmasının izahı millete yapılmalıdır" ifadesini kullanan Çetin, şöyle  devam etti: 
 
"Milli savunmamız ve kamu güvenliğimizde yaşanan zafiyetler ve gelen  şehit haberlerinin milletimizde bir öfke patlamasını tetiklemek üzere olduğu  gözden uzak tutulmamalıdır. Barış, kardeşlik ve demokrasi masalları ile kamuoyu  oyalanırken, terör örgütü boş durmamıştır. Millete her şey yolunda diye masal  anlatılırken, terör örgütleri çok geniş alanlar ve militan sağlama imkanı  bulmuştur." 
 
"Terörle aktif mücadele edilmeli" 
 
 "MHP'nin uzun süredir yaptığı uyarılara aldırmayan, terörle mücadele  etmek yerine müzakereyi seçen siyasi aklın bugün resmen iflas ettiğini" savunan  Çetin, "Türkiye'nin terör örgütlerinin doğrudan hedefi haline dönüştüğü bu  şartlarda yapılması gereken, terörle aktif mücadele edilmesidir. Ancak terör  tehdidine karşı yeterli bilince ve duyarlılığa sahip olmadığını bugüne kadarki  söylem ve eylemleriyle ispatlamış AKP iktidarı, yükselişinde bizzat pay sahibi  olduğu teröre karşı mücadelede nasıl etkili olabilecektir? AKP terör sorununun  bir kaynağı iken, bir anda nasıl çözümün tarafında yer alabilecektir?"  açıklamasında bulundu. 
 
 "AK Parti'nin, 7 Haziran seçimleri sonrasında kaybettiği oyları telafi  edebilmek için terör eylemlerini bir fırsat olarak gördüğü" değerlendirmelerinin  yapıldığını aktaran Çetin, "terörün hortlamasından AK Parti iktidarının sorumlu  olduğunu" öne sürdü. 
 
 "Terörün kaynağı örgütlerle aynı masaya oturmuş ve el sıkışmış bir  siyasi yapının şimdi onlarla mücadeleye başlaması inandırıcı gelmemektedir. AKP  dün açılımcı iken bugün nasıl mücadeleci olacaktır?" görüşünü savunan Çetin,  açıklamasını şöyle sürdürdü: 
 
  "Terör olayları, geçici AKP hükümeti için bir güvenlik endişesinden  daha çok, sıkışan siyaseti için bir cankurtaran simidi rolüne dönüşmüştür. Geçici  hükümet partisi AKP, dağları taşları bombalatarak terörün bitirilemeyeceğini bile  bile kamuoyunu oyalamaktadır. Teröre karşı kendi çıkardıkları güvenlik yasasını  dahi henüz uygulamaya sokmamış iktidar partisi, sırf oy hesaplarıyla kamuoyuna  şahin görüntüsü vermekten öte bir şey yapmamaktadır. Oysa terörün bitirilmesi  için, teröre cesaret veren çözüm süreci başta olmak üzere bütün lojistik  kesilmelidir. İmralı-Kandil ve Ankara arasında kurulan şeytan üçgeni yıkılmadan,  terör baronlarına ulaşılmadan terörle gerçek manada mücadeleye başlamak mümkün  değildir." 
 
"MHP, gereğini yapmaya hazır" 
 
 "Söz konusu olan vatanın ve milletin menfaatleri ise MHP, kendisi  iktidarda olsun ya da olmasın fikirlerinin uygulanmasından ancak memnuniyet  duyar" ifadesini kullanan Şefkat Çetin, şunları kaydetti: 
 
  "Geçici AKP hükümetini bugüne kadar izlediği politikalardan  vazgeçerek, MHP'nin dile getirdiği şekilde teröre karşı tavır almaya çalışması  halinde destekleyeceğimiz bilinmelidir. MHP, Türk devletinin bekası, Türk  vatanının ve milletinin bölünmezliği ve güvenliği için üzerine düşen  sorumlulukların farkında olduğunu her zaman göstermiştir ve şimdi de gereğini  yapmaya hazırdır. Yeter ki devleti yönetmeye talip olanlar, şahsi çıkarlarını  milletin istikbalinden üstün tutmasınlar."