Sarai Siera ın Ölümü

New York’ ta yaşayan Amerika’ lı kadın Sarai Siera’ nın ölümü herkesi şoka uğrattı kuşkusuz. Aslında bu yazıyı dün yazmak istiyordum ama cinayetle ilgili kesin deliller olmadığı için biraz ağırdan aldım. Dün bu kriminal olay, henüz Amerikalı kadın acaba ajan mı da öldürüldü aşamasında idi. Bu gün ise, pantalonu yarıya kadar inmişti, iç çamaşırı yırtılmıştı gibi bir bilgiye ulaşılmış. O halde bu durumu milletler arası bir hesaplaşma değil de tecavüz ve benzeri adi bir  suç olarak değerlendirebiliriz.

Kadın dünyanın neresinde olursa olsun, fiziksel güçsüzlüğü nedeni ile erkekler tarafından cinsel ayrımcılığa uğruyor. Bu konu yalnızca Türkiye gibi cinselliğin konuşulmadığı ve tabu sayıldığı  bir ülkede değil, Amerika’ da da başka her hangi bir ülkede de olsa, tacize uğruyor.

Oralarda da ağırlıklı olarak ; organ ticareti ya da, yalnız seyahat eden genç kızlar, cinsellik üzerinden çalışan mafyaların eline geçiyor ve zengin iş adamlarına büyük paralar karşılığında satılıyor, uyuşturucuya alıştırılıyor. Seks kölesi olarak çalıştırılıyor.

Maalesef bunlar bizi üzen ‘insana dair’ gerçekler.

Türkiye’ de Pippa Bacca’ dan sonra olan 2. Adli kadın cinayeti diye görünse ve Türkiye yalnız gezen turist kadınlar için tekinsiz bir yer mi diye sorsalar?

Hayır maalesef tüm dünyada yalnız seyahat eden kadınlar için bu tarz olağan dışı cinayetler söz konusu olabiliyor.

Yalnızca Sarai Siera için böyle oldu diyemeyiz.

Kaldı ki; Amerikan medyasında da bu olay duyulduğu zaman, hemcinsi kadınların tepkilerinden bazıları da;  ‘’evli barklı bir kadının yalnız başına bilmediği bir ülkede ne işi vardı ve neden kendine profesyonel bir rehber bulmadı da, tanımadığı birinden şehri gezdirmek için yardım istedi’’ şeklinde olmuş.

Bu tepki ve yorumlar bizim de yapabileceğimiz yorumlar doğrusu, burada da kültür farkından doğan ayrı yorumlar olmamış.

Yani bir nevi macera arayışı, her türlü tehlikeye açık bir şekilde bu ülkeye gelinmiş, sonuç ta maalesef en korkuncundan gerçekleşmiş.

Sakın! İşte böyle yalnız başına gelirse bir kadın başına bunlar gelir noktasına da çekmeyelim bu olayı.

Öyle değil, kesinlikle kabul edilemez bir korkunçlukta doğrusu. Ta Sarayburnu’ nun  en ücra köşesinde, surların dibinde, tinercilerin bulunduğu yerlerde, kafası ezilmiş bir şekilde bulundu.
Daha korkunç bir ölüm şekli olamaz ve kabul edilemez…

Bir ders çıkaracak olursak;

Her kadının yabancı ya da Türk olsun fark etmez, ki bence erkeklerin de, gittiği yerlere, saatlere, yeni tanıştıkları insanlara çok dikkat etmesi gerekir.

İnsanın her zamanın acımasızı ve korkuncu, akıl hastası olanı olabiliyor.

Bir anlamda kaderinizde böyle bir ölüm varsa kaçış yok o ayrı ama göz göre göre de heyecan olsun diye, marjinallik adına gereksiz cesaret gösterilerine de gerek yok bence…

Ne kadar modern olursak olalım, bu dünya da din, dil, ırk ayrımı gözetmeden, bazı insanların ‘karanlık yüzleri olduğu’ gerçeğini bilerek yaşamalıyız…