''Tıp kontenjanları artarsa, sağlık hizmetleri etkilenir''

''Tıp kontenjanları artarsa, sağlık hizmetleri etkilenir''

Sağlık Bakanlığı'nın 2023'e kadar hekim sayısını 200 bine çıkarma hedefi tıpçıları endişelendirdi.

Sağlık Bakanlığı’nın “2023 Yılı Sağlık İş Gücü Hedefleri ve Sağlık Eğitimi” raporunda 2023’e kadar hekim sayısını 200 bine çıkarmayı hedeflemesi, tıpçıları endişelendirdi. Tıpçılar, akademik kadro ve fiziksel şartların yeterliliği dikkate alınmadan, kaliteli eğitim sağlanmadan yapılacak kadro artışının tıp eğitimini tıkanma noktasına getireceğini ve hastaları olumsuz etkileyeceğini iddia ediyor. 

Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı “2023 Yılı Sağlık İş Gücü Hedefleri ve Sağlık Eğitimi” raporunda, 2023’e kadar 135 bin olan hekim sayısını 200 bine çıkarmayı hedeflemesi hekimleri kaygılandırdı. Tıpçılar, akademik kadro ve fiziksel şartların yeterliliği dikkate alınmadan, eğitim kalitesi arttırılmadan yapılacak kadro artışının tıp eğitimini tıkanma noktasına getireceğini ve hastaları olumsuz etkileyeceğini iddia ediyor. Ayrıca, tıp fakültelerinde ihtiyaç dışında kontenjan arttırılması söz konusu olursa, işsiz hekim sayısının artacağına dikkat çekiyor.

Hürriyet'ten Gülseven Özkan'ın haberine göre, Türk Tabipleri Birliği, koşullar dikkate alınmadan yapılacak düzenlemelerin önümüzdeki yıllarda niteliksiz hekimlerin hastaneleri doldurmasına neden olabileceğini ileri sürüyor. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahaüddin Çolakoğlu, amfilerde yoğunluk olduğunu söylerken, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk ise, tıp eğitiminde önceliğin nitelik olması gerektiğini vurguluyor. Diğer yandan YÖK, tıp fakültelerindeki eğitimin kalitesini artırmak için ilk 40 bin başarı barajı uygulaması getirmişti.

SAĞLIK  HİZMETİ OLUMSUZ ETKİLENİR

Prof. Dr. Beyazıt İlhan (Türk Tabipler Birliği Başkanı): Türkiye’de tıp eğitiminde uzun yıllardır çok ciddi sorunlar var. ‘Öğretim üyesinin yetersiz olduğu’ argümanı üzerinden son yıllarda tıp fakültelerinin kontenjan sayılarında artışlar oldu. Bu durum eğitimi de olumsuz etkiliyor. Çünkü her şehre bir üniversite ve beraberinde tıp fakültesi uygulamalarıyla birçok tıp fakültesi yeterli öğretim üyesi ve donanımı olmadan açılıyor. Laboratuvarları, kütüphaneleri, kadavra birimleri bilimleri bulunmadan hizmetveren fakülteler var.

Altyapı sorunları giderilmeden hizmet verilmeye çalışıldığında amfiler doluyor, öğrenciler taburelerle derse geliyor. Hocalar öğrencilerin hepsi derse gelmesin, diye dua ediyor. Çünkü oturacak yer yok. Sağlık Bakanlığı raporlarına, analizlerine göre, Türkiye’de hekim sayısı giderek artacak. Sağlık Bakanı yurtdışından hekimlerin de Türkiye’de hizmet verebileceğine yönelik açıklamalar yaptı. Şu an Türkiye’de 135 bin hekim var. Tıp fakültelerindeki kontanjanlar ise 12 bin. 2023’te ise 200 bin olması amaçlanıyor.

Raporlara göre bu durumda ihtiyaç fazlası ortaya çıkacak ve bunlar her yıl artacak. Bu uygulama işsiz hekim tehlikesini de beraberinde getirecek. 100’e yaklaşan tıp fakültesi eksikliklerle hizmet vermeye başladığında, öğrencilerin yanı sıra hastalar da etkilenecek. Sağlık hizmetleri zarar görecek, nitelikli eğitimin ve hizmetin kalitesi azalacak. Hastalar açısından tehlikeli durumlar ortaya çıkabilecek. Şu an Türkiye’de hekim sayısında fazlalık yok ama her yıl kontenjanların artmasıyla, plansız uygulamalarla hekim fazlalığı ortaya çıkacak. Sağlık Bakanlığı 20 bin uzman, 10 bin pratisyen hekime ihtiyaç olduğunu belirtiyor ama bakanlığın kendi raporlarına göre 2 yıl içinde bunlar giderilebilir.

Bu nedenle yurtdışından hekim ihraç edilmesini de doğru bulmuyoruz. Sağlık hizmeti nitelikli eğitimle doğrudan ilişkili olduğu için alınacak kararlarda konunun uzmanlarına, derneklere, odalara, birliklere yani uzman kuruluşlara da danışılmasını istiyoruz. Karar sürecinde uzman kurumlar da yer almalı. Planlar doğrultusunda kontenjanlar belirlenmeli ve azaltılmalı. 

AMFİLERDE YOĞUNLUK VAR

Prof. Dr. Bahaüddin Çolakoğlu (İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı): Fakültemize bu yıl 460 civarında öğrenci aldık. Ancak gelecek yıl için bu rakamın 230 civarında olmasını istedik. Çünkü fiziksel yapılarda problemler var, taşınma sorunlarımız bulunuyor. Yemekhanede sandalye sayısı, kütüphanenin kapasitesi, derslik ve laboratuvar sayılarını analiz ettiğimizde, böyle bir sayı ortaya çıktı. Amfilerimizde öğrenci yoğunluğu var. 600 kişilik kütüphanede 3 bin öğrenciye hizmet vermeye çalışıyoruz. Bu nedenle kontenjanlar belirlenirken fakültelerin şartları da dikkate alınmalı. Gelecekte ihtiyaç dışında kontenjanların arttırılması söz konusu olursa, bundan hekimler de olumsuz etkilenir. Eğitim kalitesi düşer. Altyapı, kaynaklar, eksikliler giderilmeden eğitime başlanması doğru olmaz. 

ÖNCELİK NİTELİK OLMALI

Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk (Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı): Öncelikle nitelik ön planda olmalı. YÖK bu konuda tıp ve hukuk için belli baraj getirdi. Bu durum çok hızlı bir şekilde olmayacak. Sonradan açılan tıp fakültelerinde donanımla ilgili eksilikler var. Bunların altyapılarının giderilmesi gerekiyor. Fakültemizde bunu yapıyoruz. Kontenjanlar artarsa sağlık hizmeti de bundan etkilenir. Kontenjanların çok fazla attırılması doğru değil.