Dil Ve Edebiyat Derneği Başkanı Turhan Candan;

Dil Ve Edebiyat Derneği Başkanı Turhan Candan;

Dil ve Edebiyat Derneği Çorum Şube Başkanı Turhan Candan, AK Parti Çorum İl Gençlik Kolları yöneticileri “Gençlerle Baş başa” programında bir araya geldi.

- Dil ve Edebiyat Derneği Çorum Şube Başkanı Turhan Candan, AK Parti Çorum İl Gençlik Kolları yöneticileri “Gençlerle Baş başa” programında bir araya geldi.

Dil ve Edebiyat Derneği Çorum Şube programında gerçekleşen programda gençlerden odalarında dünya haritalarının hep açık olmasını isteyen DED Çorum Şube Başkanı Turhcan Candan, “Ufkunuz, Çorum ve Türkiye ile sınırlı kalmasın. Günümüzün aktüel konuları ile ilgili özel bir donanımınız olsun. Kürt meselesi, Ermeni meselesi, Avrupa Birliği, darbeler, Siyonizm, Arap Baharı, medeniyetler çatışması, Asya’nın yeniden yükselişi konularında dişe dokunur bilgi sahibi olmalısınız. Bilginiz olursa fikriniz de olur. Ancak bu şekilde “ taraftar değil, dava adamı” olursunuz” dedi.

Gençlik döneminin, hayatın en önemli kavşak noktalarından biri olduğunu dile getiren Candan, bu dönemi iyi değerlendirmenin veya heba etmenin genç neslin kendi elinde olduğunu söyledi.

Neyin iyi, neyin kötü olduğunu anlamak için dahi olmaya gerek olmadığının altını çizen Candan, bir insanın popülizmin, sokak kültürünün, zevkçiliğin, konforculuğun, kolaycılığın büyüsüne kapıldığında sıradan bir insan olarak hayatın akışı içinde yuvarlanıp gideceğine dikkat çekerek, “Bu durumda hayat sahnesine hep seyirci kalırsınız, birilerinin taraftarı ve şakşakçısı olursunuz. İç yüzünü bilmediğiniz değirmenlere su taşırsınız. Kendi ayaklarınız üzerinde duramadığınız için sürekli birilerinin gölgesinde, onlardan himmet bekleyerek edilgen bir sönük ve pasif bir tip olarak kalırsınız. Öncelikle kimliğinizi ve kişiliğinizi tanımlamalısınız. Ben kimim, nasıl bir misyona sahibim, nasıl bir toplumda ve nasıl bir ülkede yaşıyorum, benim hayatımı hangi değerler şekillendirmeli sorularına cevap aramalısınız. Zihniyetinizi, kafa yapınızı sağlam bir zemine oturtmamışsanız, hayatı sağlıklı bir şekilde okuyamazsınız. Hayata kendi öz pencerenizden bakın, benim gözümden, başkasının gözünden bakarsanız, sürekli cevapsız sorularla ve çelişkilerle boğuşmak zorunda kalırsınız” ifadelerini kullandı.

Gençlere bir sosyal amaç uğruna bir araya geldiklerini hatırlatan Candan, “Bu milleti, bu ülkeyi daha iyi bir noktaya taşıma idealini benimsemişsiniz. Yani “öncü gençlik” misyonunu üstlenmişsiniz. Öyle ise bunun gereğini yerine getirmelisiniz. Kendinizi bilgi ve bilinç açısından donanımlı hale getirmelisiniz. En büyük eksikliğiniz şüphesiz ki kitap okumaktır. Kitaplarla aranıza giren bütün lüzumsuz mülahazaları kaldırmalısınız. Dinimizin temel kaynaklarıyla başlayın okumaya. Okuyun ve özümseyin. Sonra tarih, edebiyat, felsefe okuyun.okuduklarınızdan notlar alın ve arkadaşlarınızla paylaşın, tartışın. Her biriniz kilometre taşı niteliğindeki fikir adamlarımızı en az bir kitabını okuyarak tanımalısınız. Mehmet Akif, Necip Fazıl, Cemil Meriç, Sezai Karakoç’u fikir ailenizin bir ferdi olarak yakinen tanımalısınız. Sonra fikirlerinden rahatsız olduğunuz yazarları okuyun ki karşılaştırma yapasınız.tek taraflı okuma, sizin dünyanızı daraltır, gettolaştırır. Fikrinizin doğruluğuna güveniyorsanız her türlü düşünceye karşı test etmeye açık olacaksınız” ifadelerini kullandı.

“Bir “dava” sahibi iseniz, davanız milletiniz ve insanlık için çok önemli ise bunun bedelini ödemeyi göze almalısınız” diyen Candan, “Sloganların, efsanelerin, ucuz kahramanlıkların cazibesine kapılmadan “dava”nızın yükünü omuzlarınızda hissetmelisiniz. Hakikatin, adaletin, sağduyunun yanında olacak kadar güçlü, vakarlı ve olgun olmalısınız. İlla ki bir yerlere geleyim diye kişiliğinizi, karakterinizi, duruşunuzu bozmayın. Kendinizi yetiştirip istikametinizi bozmadıkça hayat size her zaman en güzel hizmet etme fırsatlarını sunacaktır. Bunların yanında “ bir dil, bir enstrüman, bir spor” anlayışıyla kendinize yatırım yapmalısınız. İngilizce bilmeyen genç, geleceğe hazır değildir. Bir sanat dalına ilgisi olmayan genç, ruhunda yeterince zarafet barındırmıyor demektir. Spor yapmayan genç, sağlığını geri plana itmiş demektir. Bunların her birisi önemlidir ve artık çağdaş dünyanın olmazsa olmazları olarak kabul görmektedir” şeklinde konuştu.