Kıdem tazminatları yarı yarıya düşüyor !

Kıdem tazminatları yarı yarıya düşüyor !

Kalkınma Bakanlığı’ndan kıdem tazminatları için çok tartışılacak bir öneri geldi.

Kalkınma Bakanlığı’nın kıdem tazminatı için yaptığı çalışma büyük tartışma yaratacak. Bakanlık işçilere ödenilen kıdem tazminatı miktarının da işverenin aylık olarak yatırdığı prim miktarının da yarıya düşürülmesini önerdi.

Hürriyet gazetesinden Hacer Boyacıoğlu'nun haberine göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, kıdem tazminatıyla ilgili çalışmalarını sürdürürken Kalkınma Bakanlığı’ndan çok tartışılacak bir öneri geldi. Bakanlık yayını olarak dikkate sunulan uzmanlık tezinde, fona dönüşecek bir kıdem tazminatında ödenecek tutarların yarıya düşürülmesi, aylık olarak işverenlerin de yüzde 3.5 oranında (şu anda bu oran yüzde 8.33) katkı yapması durumunda sürdürülebilirlik sağlanacak. Aksi takdirde, fon büyük açıklar vererek ilerleyecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’yu ziyaret eden bir derneğin “Kıdem tazminatında prim oranının yüzde 3.75’e indirilmesi için çalışma başlatıldı” açıklaması da bu öneri mi tartışdı sorusunu gündeme getiriyor. 

Bireysel hesap yaklaşımı, bazı Latin Amerika ülkelerinde ve Avusturya’da uygulanıyor ve belirlenmiş katkı esasına dayanıyor. Bireysel hesap yaklaşımının tercih edilmesi durumunda, işverenlerin kıdem tazminatı prim borçlarının birikmesini engellemek için, bu primler işçilerinin hesaplarına yatırılmadıkça sosyal sigorta primleri ve vergilerinin yatırılmasının önüne geçilmeli. Bankayı seçme hakkı işçiye verilmeli, bankalara bireysel hesaplara ilişkin getiri oranlarını ve bu getirileri elde etmek için kullandıkları enstrümanları paylaşma zorunluluğu getirilmeli ve işçilere belirli aralıklarla bankayı değiştirme hakkı tanınmalı.

Kıdem tazminatı fonunun kurulmasının en önemli sosyal faydalarından birisi ise iflas eden şirketlerden kıdem tazminatı alacaklarını tahsil edemeyen işçilerin alacaklarını garantiye alması. Bununla birlikte, kamu finansmanında açık vermeden, fonun ekonomik olarak sürdürülebilir biçimde kurgulanması temel öncelik olmalı. Kıdem tazminatı fonunda, uygulamaya gireceği tarih itibariyle kazanılmış hakların geriye dönük olarak korunması gerekir.

Fon ihtimalinde, ancak kıdem tazminatı miktarının yarıya indirildiği ve bunun sonucunda kayıtlı istihdamda oluşması beklenen artışın da göz önüne alındığı senaryoda, kıdem tazminatı prim oranı yüzde 3.32 olarak belirlenirse, fon 2083 yılına kadar açık vermez. Bununla birlikte fonun finansal sürdürülebilirliği de göz önünde bulundurulduğunda, kıdem tazminatının yarıya indirildiği senaryoda kıdem tazminatının yüzde 3.32’den yüksek bir düzeyde belirlenmesi gerekir. Bu oranın yüzde 3.5 olarak tespitinin daha doğru olacağı düşünülmektedir.